Geçenlerde bir dost uğradı.
Trabzon Büyükşehir Belediyesinde neler olduğunu çok iyi bilen bir isim.
Büyükşehir Belediye Başkanının,
Dakka bir gol bir misali,
Personel hareketleri hususunda kullandığı inisiyatiflere karşı duyulan rahatsızlıkları anlattı...
*
Hatta bu personel hareketleri,
Ak parti İl Başkanı Haydar Revi'yi dahi kızdırdığını aktardı.
*
"Zorluoğlu'nun;
Görevden alınan bir kaç isim var ki,
Onlarla  ilgili bir sorun olmadı.
Bu şahıslar kamuoyunda zaten çok yıpranmıştı.
Ancak,
Operasyonların bunlarla kalmadığını,
Diğer pek çok bürokratı da kapsamasının,
Partide önemli rahatsızlıklar yarattığını,"
Belirtti ve Devamla,
*
"Başkan gelir gelmez,
10 daire başkanını,
2 Genel sekreter yardımcısını,
1 Genel müdürü,
1 Genel Müdür Yardımcısını,
Görevden alınması,
Hem de Ak Parti bünyesinde hiç bir istişare yapılmaksızın alınması,
*
Bunun yanısıra,
Yine Büyükşehir Belediyesinde görevli,
Başları kapalı 3 bayanın da görevlerinden alınması ayrıca merak konusu olmuştur..
*
Başkan Revi:
"Bu değişimler, istişare ile olacak işlerdir.
Büyükşehir Belediye Başkanı,
Bu değişimleri tek başına yapmamalıydı" dedi.
*
Evet böyle anlattı bir dost,
Ancak bu iddialar konusunda,
Başkan Zorluoğlu'nun yapacağı açıklamalar,
Hiç tereddütsüz bu köşemde yer bulacaktır.
 
NEREDEN NEREYE
 
Haber Müdürümüz Atakan Tok,
Birkaç günlüğüne Tunceli gezisine katıldı.
Dün de yayınladığımız ve manşetten verdiğimiz gibi,
Tunceli ile ilgili güzel haberlerin öznesi,
Hiç şüphesiz Tunceli Valisi Tuncay Sonel olmuş.
kendisini gönülden kutluyorum.
*
Adam neredeyse Tunceli halkını isim isim tanıyor...
Her vatandaşın derdine derman oluyor...
Vaktiyle Trabzon Of'ta da kaymakamlık da yapan Vali Sonel,
Tunceli'ye;
Yol mu lazım,
Yolunu yapıyor.
Köprü mü lazım,
Köprü yapıyor.
Maddi kaynakları heba etmiyor,
Kuruşun hesabını yapıyor...
*
Çocuklara,
Yetimlere her daim el uzatıyor.
Bir kaç yıl öncesine kadar,
Moralsiz,
Halsiz.
Mecalsiz bir Tunceli'den ışıl ışıl bir kent oluşturmuş.
Şimdi anlatıldığına göre,
24 saat hayat var Tunceli'de.
*
Ha bu arada,
Bu yürekli ve yürekli olduğu kadar da iyi yürekli Vali Sonel,
Aslen Adanalı olup,
Fena halde Trabzonsporluymuş.
Dilerim bu Valimizin bir sonraki görev yeri Trabzon olur.
Tebrikler Atakan Tok,
Dedim ya,
Güzel bir gezi yazısıydı dün Takada verdiğimiz haber.
*
Ancak bir şey daha var ki,
Anlaşılan halkta;
"Vali giderse" kaygısı var.
*
İşte bu Vali giderse,
Devletin bekası için,
Gelecek vali daha da gayretli olmalı.
Daha da insancıl olmalı.
Halkla Devletin arasında,
Elde edilen bu güzellikler heba edilmemeli.
Kazanılan gönüller kaybedilmemeli...
 
HEYKEL GERİ GELMİŞ
 
Geçen yıl Bayburt'ta yerinden sökülen,
Ulu Önder Mustafa kemal Atatürk'ün heykeli bu yıl yerine konuldu.
Söz konusu Atatürk heykelinin yerinden sökülme gerekçesi,
Heykelin bulunduğu alanda bir takım çalışmalar varmış.
O çalışmalar bitmiş ve Atatürk Heykeli tekrar kaidesine yerleştirildi.
*
İyi de bu işler olurken,
Ya da olmadan önce,
Neden valilik kamuoyunu bilgilendirmez.
Neden yapılacak bir çalışma nedeniyle bir süre yerinden sökülen Atatürk heykelinin çalışma Sonrasında tekrar yerine konulacağı hususunda bir açıklama yapılmaz.
Neden bir süre de olsa kafalar karıştırılır.
Bu bir açıklamayı yaparak toplumu aydınlatmak çok mu zor?
 
İMAN!
 
Bu toplumda imanın ne olduğunu,
Ne olmadığını,
Gerçek manasıyla bilen oldukça azdır.
*
Ama,
"İmanın yarısı nedir? "
Diye bir soru sorsak,
Sanırım pek çok insan bu soruya,
"Temizlik" der.
*
Peki "İmanın öbür yarısı nedir?" diye sorulursa,
Doğrusu bu sorunun cevabını ben de bilmiyorum.
Zira imanın şartlarının 2 değil,
6 olduğunu bilirim.
*
Evet,
Sosyal medyada,
İman: Şükür ve sabırdan oluşur.
Denilmekteydi.
*
Şükür ve sabır mevzuuna hiç itirazım yok.
Allaha şükretmek ve sabretmek,
Müslüman'a  sık sık tavsiye edilen hususlardır.
Ama bu hususların İman mevzuunun tamamını kapsadığını,
Hatta yıllardır,
"İmanın yarısı Temizliktir"
İfadesi artık İman kavramından bütünüyle dışlanmış görülüyor.
*
Oysa Allah Resulü,
 İmanı:
Allah’a,
Meleklerine,
Kitaplarına,
Peygamberlerine,
Ahret gününe,
Kadere,
Hayra ve şerre inanmaktır.
Şeklinde emreder.
*
Yani her şeyi bozduk sıra iman mevzularına mı geldi,
Anlamıyorum.
 
ESKİ GÜMÜŞHANE
 
Sakın "Eskiye rağbet olsaydı,
Bitpazarına nur yağardı" demeyin.
Zira,
Eskilerin hikayeleri vardır.
Eskilerin anıları vardır.
Eski şehirlerin.
Eski eserlerin söyledikleri çok şeyler var düne ait...
*
İşte önceki gün,
Sık sık yaptığım  gibi,
Yine Gümüşhane'lerdeydim.
Yeni ve eski Gümüşhane'yi gezdim,
Ama itiraf etmeliyim ki,
Yeni Gümüşhane,
Ne kadar gelişirse gelişsin;
Ben her zaman eskisini daha çok sevdim...
*
Yıllar önce de gezmiştim.
Camisiz minareleri ilgimi çekmiş,
Hatta bir minaresi üstten aşağıya,
Zamanın ihanetine uğrayarak yıkılmıştı.
Eski Başkan Mustafa Canlı tarafından onarımı yapılmış ve şimdi dimdik ayakta...
*
Ayrıca burada mevcut konaklar, yeni baştan aslına uygun olarak onarılıyor,
Bitme noktasına gelmişler.
Buradaki hamamlardan biri tamir edilirken,
Tamir bekleyen bir başka hamam ve kocaman bir kilise ve diğer harabe halindeki eserler sırasını bekliyor...
*
Ortam oldukça sakin ve huzur vericiydi.
Sevgili Osman Akyüz'le huzurlu saatler geçirdik eski Gümüşhane'de.
Tavsiyem,
Sahilin nemli ve bıktıran sıcağından mı usandınız.
Haydi doğru Gümüşhane'ye.
 
FIKRA
 
Fatih bir gün dilencinin birine bir altın vermişti.
Dilenci, Padişahın verdiği altını az bularak şöyle bir soru sordu:
Bu nasıl olur Padişahım? Ben senin kardeşin olduğum halde nasıl olur da bana bir altın verirsin?
 
Dilencinin ne demek istediğini tam anlamayan Fatih sordu:
Sen benim nereden kardeşim oluyorsun?
 
Dilenci şu açıklamayı yaptı:
İkimizde de Adem babamız ve Havva anamızdan dünyaya gelmedik mi?
Böyle bir durumda kardeş sayılmıyor muyuz?
 
Fatih gülümsedi. Bu cevap hoşuna gitmişti çünkü.
Dilencinin kulağına eğilerek şöyle dedi:
Aman alçak sesle söyle.
Bu söylediğini diğer kardeşlerimiz de işitip gelirlerse, senin payına bir altın bile düşmez.