2006 yılı idi.
 
Trabzon Milletvekil Kemalettin Göktaş aramış şunu söylemişti:
 
‘Nuri beyin(Albayrak) telefonunu atıyorum sana Trabzonsporla ilgili arayıp sorularını sorarsın.’
 
Aramıştım ve Trabzonspor’a başkan adayı olup olmayacağını sormuştum.
 
O da net cevaplar vermiş, TAKA Gazetesi’nde birinci sayfadan 9 sütuna manşet girmiştik.
 
Seçildi ve kısa sürede de olsa güzel hizmetler yaptı. Hak etmediği bir şekilde de ayrıldı.
 
Trabzonspor’da Ahmet Ağaoğlu’nun Başkan adaylığı ile ilgili de seçimden birkaç ay önce üstad Sadık Albayrak aramıştı.
 
Ahmet Ağaoğlu ile şeref tribününde yaşadığı bir diyaloğu aktarmıştı.
 
Ağaoğlu’ndan zengin sporu Golf’ü bırakmasını ve Trabzonspor’un başına geçmesini istemişti.
 
İşte o öneri olgunlaşmış, Devreye Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da girmişti. Sonrasında Sadık abinin büyük oğlu Serhat da yönettiği gazeteler ve televizyonlar ile destek vermişti.
 
Trabzonspor’da Ahmet Ağaoğlu dönemi başlamıştı ancak sorun çoktu. Bilinen borçlar vardı, sümen altı edilen ödemeler vardı.
 
Hacizler falan derken sponsorlar bulundu ve ciddi ödemeler yapıldı
 
Öde, öde bitmedi. Borç yerinde saydı
 
UEFA yapılandırma istedi.
 
Trabzonspor için başka çıkar yol yoktu, şansı yaver gitti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Hazine-Maliye Bakanı Berat Albayrak'ı bu batık durumda yanında gördü.

Trabzonspor 1 milyar lira borcu ana para ödemesiz 5 yıl süresince yapılandırırken bu sürece götüren arkadaki iradeye bakmak lazım.

Sadece Trabzonspor mu, Türk futbolu da kurtulacak.
 
Bakan Albayrak Trabzonspor sevdalısı. Yapılandırmaya Trabzonspor’dan başlayarak, önce kendi kulübünün bahçesini temizledi.
 
Bankalar Birliği yapılandırması son olarak TFF'nin yaptırımları artık bağlayıcı.

UEFA'nın vereceği cezaları TFF verebilecek.

Puan silme, transfer yasağı gibi

Trabzonspor’un elinde genç oyuncuları vitrine çıkarıp satmaktan başka seçeneği kalmadı.

Bu kulüp düzlüğe çıkabilir, siyaseten futbol ve diğer branşların önünü açan bir anlayış var.

Bu fırsat.

Trabzonspor camiası, taraftarı, hemşehrisi Bakan Albayrak'ın bu sahiplenmesi ve iş bitiriciliğini asla unutmayacaktır. Unutulmamalıdır da.

Bu özveri ve güvenin karşılığı kupalar olmalıdır, Avrupa'da ses getirmek olmalıdır. Ağaoğlu yönetiminin ve futbolcularının önünde şimdi böyle de bir imtihan söz konusudur.

Mahçup etmemek.

TFF yönetimi de futbol tarihine geçmek istiyorsa, adil bir lig için geçen yıl yaşanan Hakem ve VAR rezaletlerinin önüne geçip Türk futbolunun kaderini değiştirebilirler.
 
Son olarak kurullar açıklanacak.
 
Türk futbolunun 1996, 2005 ve 2011’den Trabzonspor’a 3 şampiyonluk borcu vardır.  Onun için kurullar güven vermeli.