Bir dönem vitrinde olup da arkaya düşenler için iş zorlaşır. Bunu yaşamış bir kişiyim. Karadeniz Gazetesi’nde 11 yıl Yazı İşleri Müdürlüğü yapıp da 15 Nisan 2002 tarihinde ayrıldığımızda telefonumuz çalmaz olmuştu.
Sevgili Okurlar, Aradan 3 ay geçti. Sevgili Ahmet Sancak, cesur yürek Salih Çamoğlu ve arkadaşları TAKA Gazetesi’ni kuracağımız duyulunca telefonlarımız yeniden ateşlendi!
Gazetenin Zorlu Grand Otel’deki kuruluş kokteylinde kıyamet koptu. Şaşırdık. Gazete Yayınlandığı 19 Ağustos 2002 günü ise artık telefonlara yetişemez olmuştuk! Kim olursa olsun insanın fıtratında vardır. Aranmak ister, sorulmak ister.
Bu girizgahı şunun için yaptım. Kemal Belgin ismi önemli bir isimdir. Tercüman Gazetesi’nin 1 milyon sattığı dönemde o gazetenin Spor Müdürü idi. Türkiye’de Dünya Kupaları, Avrupa Kupaları, lig, futbol, transfer dendiğinden onlardan sorulurdu.
Ancak yıllar geçti. Yaş ilerledi, emekli olunca da aranan bir isim olmaktan çıktı.
A Spor yine de kendisine sahip çıktı ve haftada iki program verdi.
Birisi bir zamanlar futbol ve İstanbul kulüpleri, diğeri ise Güven Taner, Levent Tüzemen ile yaptığı 90A spor sohbeti.
Kemal Belgin o programda saçmaladı.
Sadece Bakasetas için saçmalamadı.
‘Ali Kemal Denizci ve Serdar Bali istanbul’a geldi de ne oynadılar’ dedi.
Levent Tüzemen’de ‘Ali Kemal Denizci Beşiktaş’ı şampiyon yaptı’ cevabını verince bocaladı ve birşeyler söylemeye çalıştı ise de söyleyemedi.
Trabzon düşmanlığı genetik.
Bunun yaşı falan yok.
Adamlar çıkıp şunu söyleyemiyor,
Helal olun Trabzonspor’a geldi, akıllı oynadı yendi ve gitti.
Diyemiyorlar ya…
2011’den beri diyen iki kişi var. Erman Toroğlu ve Ahmet Çakar.
Onun için Ahmet Çakar’ın şampiyon olmamız halinde kolbastı oynarım sözleri
manidardır ve sözünün eridir.
Çünkü Sayın Çakar, 2011’de Şike vardır dediği için banka reklam filmi sonlandırılmıştır.
TRABZONSPOR OLMAZSA
Trabzonspor yok diyelim. Bu ligin tadı tuzu olur mu?
İstanbul takımları kendi aralarında oynarlar.
Bakın 45 yıdır Trabzonspor, Türk futboluna hareket katıyor.
Her sezon zirveye oynuyor.
Önü kesilmeye çalışılıyor, geri kalıyor ve yeniden küllerinden doğuyor.
Böyle bir kulüp yok. Napoli ve Barcelona dediler ya, Beşiktaş maçından sonra görüldü ki, onların taraftarı onların kenti de böylesine kenetlenememiş.
TAM BİR RESİTAL
Trabzonspor’un Beşiktaş’ı yendiği maçın kırılma anları var.
Onlardan birisi Larin’in vuruşunu muhteşem çıkaran Uğurcan.
Maçı kurtaran isim Marek Hamşik’tir.
Önce Nwakeme’ye gözleri kapalı top attı, kaleci ile karşı kayıya bıraktı.
Sonra milimetrik pasla Abdülkadir’i Vida’nın önüne geçirdi: 1-0
Ve 2.golden önce Servet hocamın deyimi ile sanki ‘peynirliyi fırına atar’ gibi topun altına girdi. Tık yaptı. Abdülkadir Ömür’e ondan Cornelius. Ondan Nwakeme. Ve yeniden Cornelius ile birlikte gelen büyük zafer.
Maçın kırılma anları Marek Hamşik’in olağanüstü paslarıdır.
AĞAOĞLU VE AVCI İŞİ İYİ GÖTÜRÜYOR
Trabzonspor kongresi 5 Aralık taihine çekildi ve Ahmet Ağaoğlu tek liste ile seçime girecek. Sıkıntı olacak mı, olacaktır. Asbaşkakanlık için kim? Yönetime kimler girecek. Yeni isimler bekliyor, onlar arasından nasıl seçim yapılacak. Kim dışarda kalacak?
Bunlar netleşir.
Söylemek istediğim süreci hem Başkan Ahmet Ağaoğlu hem de Abdullah Avcı güzel yönettiler.
Sabırlı gidiyorlar. Boş konuşmuyorlar.
Daha oynanacak 27 maç var diyorlar.
Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki maçlar da zordur.
Trabzonspor maçlara tek, tek bakacak ve yoluna devam edecek.
ABDÜLKADİR BIRAKMADI
Uzun yıllar süren meslek yaşamımda yanımıza nice insanlar geldi. Konferanslar verdik, orada tek şey söyledim: ‘Fark yaratacaksınız.’ Stajer gazeteci adaylarına yeni mesleğe başlayanlara dedim sabah 9 akşam 5 bu iş olmaz. Sabah saat 6’da kalkar habere başlardım. Sokakta dolaşırken. İlginç bir resim çekerdim. Çalışmak, çalışmak. Abdülkadir Ömür’le ilgili de bunu söyledik. Çalışmalı. Abdulah Avcı ondan vazgeçmedi. Sahip çıktı. O da özel bir hoca tuttu ve ekstra çalışma yaptı. Daha da güçlendi. Şimdi milli takımda 11’i zorluyor. Sahaya girip onu silkeleyen ne oluyor diye soran gence çok kızdık. Belki de onu yeniden kendine getiren o silkelenme ve gözyaşları olacak.
BODRUMUN TEPELERİ
İşini iyi takip eden, üreten insanları seviyorum. Ali Haydar Gedikli, Mimar Levent Durmuş ve Lider Gıda Trabzon’un en modern binalarını farklı mimarilerde hizmete sundular. Son dönemde Trabzon’da Armada gibi marka bir projeyi hayata geçirdiler ve Bodrum’da talep üzerine villa yapmaya başladılar. İnşaat Mühendisi Ali Haydar Gedikli yakın arkadaşları İnşaat Mühendisi Aziz Bahadır ve Makine Mühendisi İbrahim İskender’le Bodrum sırtlarında görüldü. Aziz, Haydar ve İbrahim mühendis gözüyle inşaatları denetlediler, gezdiler, ince rotuşlar attılar. İbrahim’de resimleri bize ulaştırdı. Tüm arkadaşların başarılarının devamını diliyoruz.
BİRAZ DA NOSTALJİ İKİ GÜZEL İNSAN
Trabzon basın dünyasının iki değerli ismi İsmail Fandaklı ve Mustafa Durmuş ile sohbet ettik. Dahası sohbet ve dostları anma akşamı. İsmail Fandaklı ile 1985 yılında Kuzey Haber gazetesinde kesişti yollarımız. Her zaman destek verdi ve bizim muhabirliğimizden övgü ile söz etti: ‘Yusuf Turgut bu şehirde müdür değil muhabir olarak devam etmeli idi. Ofise kapanacak gazeteci değildir. O, sahada yaptıklarını ben biliyorum’ der ve yaptığımız haberleri över. Sağolsun.
Mustafa Durmuş ile geç tanışmamıza rağmen kültür ve sanata verdiği destek sebebiyle sevdik. Bir yandan Trabzon Dernekler Federasyonu’nun Trabzon temsilciliğini ve yönetim kurulu üyeliği, Avrasya Basın Yayın Birliği Genel Başkanı, Maçka Boğaçhan Köylüleri Derneğinin başkanı. Bir dakika durmuyor. İşyerinin üzerinde kurduğu kütüphaneyi de düzenledi ve güzel bir hale getirdi. Mustafa Durmuş’u tebrik ediyorum, İstanbul Trabzon tanıtım günlerinde sevgili Harun Yavruoğlu’nun karikatür sergisini açtı ve sevenlerine takibini sağlattı. İki güzel insan ile 3 saat sohbet ettik ve Trabzon’un kültür ve sanatını harmanladık.