Sevgili okurlar, derbi maçlarında genellikle kağıt üzerinde favoriler kazanmaz düşüncesi hakimdir. Galatasaray maçı öncesi her ne kadar iki önemli eksiğimiz olsa da kendi saha ve seyircimiz önünde galibiyete yakın taraf bizdik.
Nitekim uzun süredir yenilmeyen, yeni transferlerle daha da güçlenen iyi bir takımımız var. Galatasaray da bazı önemli eksikleri ile Trabzon’a gelmişti.
Bu koşullarda başlayan maç da bu hafta kalecilerin rakibe gol pası vermesine bizim Edgar le de ayak uydurunca daha maçın başında yenik duruma düştük.
Yenilen golün etkisini atlatamadan ikinci golü de kalemizde görünce kafalarda yine derbide favori olmayan kazanacak imajı oluşmaya başladı.
Nitekim o dakikalar Galatasaray iyi oynuyor ileride basarak oyun kurmamızı engelliyordu.
Ancak biz iyi takımdık, her ne kadar bazı mevkilerde sıkıntı yaşamış olmamıza rağmen maçın kaderinde rol oynayabilecek futbolcularımız vardı.
Onların devreye girmesi ile bir gol atarak devre arasına 2-1 yenik girdik.
İkinci yarı Hamşik ve Bakasetas’ın üstün gayretleri ile derbinin güzeli bize göz kırpmaya başladı.
Çok geçmeden beraberlik sayısı gelince maçın bir bakıma kaderi belli olmuştu.
O arada her iki takım da bulduğu fırsatları değerlendiremeyince maçın güzeli ilk devre Galata saray’a ikinci devre takımımızla cilveleşince maç 2-2 berabere bitti.
Sevgili okurlar bir derbide Galatasaray gibi bir takım karşısında 2-0 yenik durumdan gelip adeta galibiyeti kaçırmak hiç de kolay değildir.
Takımımız bir iki mevkideki sıkıntıları yanında iyi yoldadır.
Bu takım desteklendiğinde kimseyi mahcup etmeyeceğine inanıyorum.
Yönetimin sol bek transferindeki gayretlerinin sonuç vermemiş olması şansızlık olmuştur.
Devre arasına kadar özellikle sol bek mevkisinde sorun yaşayacağız gibi duruyor.
Ona da devre arasında çözüm bulabilirsek başa oynamamız için hiçbir sorun kalmaz.
Emeği geçen herkesi kutluyorum.
İyi haftalar.