Wietoska, Türkiye'nin makroekonomi politikalarındaki değişim, enflasyon ve faiz beklentileri ile yatırımcıların Türkiye'ye bakışı hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Türkiye'nin geçen yıldan itibaren makro ekonomi politikalarındaki değişimi başlatarak çok iyi bir adım attığını söyleyen Wietoska, bu değişimin yerel seçimlerde de sürdürülmesinin önemli olduğunu dile getirdi.

"U Dönüşü Oldu"

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) yerel seçimlerden önce politika faizindeki 500 baz puanlık artışının "güçlü bir mesaj ve oyun değiştirici" olduğunu ifade eden Wietoska, bu adımın ardından bir U dönüşü olduğunu belirtti. Yurt içi yatırımcılar ve yabancılar lirada bir devalüasyon bekliyordu ancak TCMB'nin faiz artırımıyla para biriminde bir başka keskin değer kaybının stratejisinin bir parçası olmadığını açık şekilde ortaya koyduğunu söyledi.

Wietoska, yatırımcılarla iletişimin açık ve net olmasının da ileriye dönük politikalara olan güveni artırdığını belirtti. TCMB'nin önünde bir takım zorluklar olduğunu ancak bu sorunları aşabilecek gerekli çerçevenin bulunduğunu aktardı.

Rezervlerde Artış

Son aylarda Türkiye'ye ilişkin algının oldukça olumlu olduğunu, net rezervlerin 10 milyar doları aştığını ve uluslararası rezervlerin 150 milyar dolar seviyesine yaklaştığını hatırlattı.

Bakanlık kalem kalem açıkladı! Fahiş fiyata geçit yok Bakanlık kalem kalem açıkladı! Fahiş fiyata geçit yok

Politika Faizinde 500 Baz Puan İndirim Beklentisi

Enflasyonun zirveyi gördüğüne dikkat çeken Wietoska, ekonominin dengelenmesi açısından ilk aşamanın başarıyla tamamlandığını belirtti. Şimdi ikinci aşamanın başladığını ve enflasyonun zirvenin ardından düşüşe geçtiğini ifade etti. Yıl sonu itibarıyla enflasyonun yüzde 40 seviyesine gerileyeceğini öngören Wietoska, bundan sonra enflasyonu yüzde 20'ye düşürmenin asıl soru işareti olacağını vurguladı. Büyüme yavaşladığında ve enflasyon gerilediğinde faiz indirimi için doğru zaman olacağını belirten Wietoska, kasım ve aralık aylarında 500 baz puan faiz indirimi öngördüklerini söyledi.

Faiz İndirimleri ve Ekonomik Dengeler

TCMB'nin sıkı para politikası duruşunu sürdürmesinin önemli olduğunu vurgulayan Wietoska, kolay olmayacağını ancak Türkiye'nin resesyona girmeden ekonomisini dengelemeyi başarabilirse eşsiz bir örnek olacağını belirtti. Wietoska, yıl sonu dolar/TL beklentilerinin ise 37 olduğunu kaydetti ve TL'de reel anlamda değer kazancı öngördüklerini söyledi.

TL Tahvillere İlgi Artıyor

Uluslararası yatırımcıların Türkiye algısındaki değişimi değerlendiren Wietoska, "carry trade" ve yabancı para cinsinden ticarete ilginin oldukça yüksek olduğunu ifade etti. Ancak asıl önemli noktanın Türk lirası cinsinden tahvillere yatırım olduğunun altını çizdi. Yabancıların tahviller konusunda oldukça heyecanlı olduğunu belirten Wietoska, son 8 haftada 8,5 milyar dolarlık giriş gördüklerini ve bu rakamın yıl sonuna kadar 20 milyar dolara kadar çıkabileceğini söyledi. Gelecek yıl bu rakamın daha da artarak toplamda 30-40 milyar dolara ulaşabileceğini kaydetti.

Deutsche Bank ekonomistleri, Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 3,5 büyümesini bekliyor.

Kaynak: İNTERNETHABER