Siyasi iktidarın, işçi ve memur ücretlerine yüzde 49 zam yaparken, sınav ücretlerine yapılan zam oranlarının yüzde 156 gibi astronomik bir seviyeye ulaşması, çarpıcı bir çelişkiyi ortaya koymaktadır. Bu çelişkinin izah edilmesi gerekmektedir.
Kamu kaynaklarının özelleştirme ve sermayeye peşkeş çekme politikaları, halkın emeğiyle oluşturduğu kamu varlıklarını tehlikeye atmaktadır. Öte yandan, adaletsiz vergi sistemi ve art arda yapılan zamlar, halkın yaşamını giderek daha zor bir hale getirmektedir.
Eğitimdeki adaletsizlikler ise daha da derindir. Laik, bilimsel ve kamusal niteliğin aşındırılması, fırsat eşitsizliğinin artması, çocukların ve gençlerin geleceklerini belirleyen sınavların gelir kapısı olarak görülmesi kabul edilemezdir. Özellikle depremzede öğrencilerden sınav ücreti talep edilmesi, siyasi iktidarın depremzedelere karşı samimiyetsizliğini gözler önüne sermektedir.
Eğitim Sen olarak, tüm yurttaşları gerçekleri dile getirmeye ve çocukların eğitim haklarına sahip çıkmaya çağırıyoruz. Gelinen noktada, birlikte sorumluluk alarak çocukların ve gençlerin geleceğini güvence altına almak için mücadele etmeye devam etmeliyiz.
TAKA/AYTEKİN AKAY

Editör: Doğukan ÖZKURT