İyileşen koşullar sonucunda dünyada birçok lig başlama kararı aldı bunlardan birisi de bizim ligimiz.
Hoşgeldin Süper Lig.
Herkese tekrardan hayırlı olmasını dilerim.
Tüm takımlara bakıldığı zaman Trabzonspor’un gerek tandem hattı gerekse orta alan ve hücum hattı diğer takımlara göre daha bir “takım” havası içinde olduğu kesin. Ancak her takımın olduğu gibi Trabzonspor’un da zaafları var. 23 Mart’a gelinceye kadar Trabzonspor’un en büyük zaafı galip durumda iken panik yapıp özellikle ‘büyük takımlara karşı’hiç sebepsiz yere baskı yemesi. Bunun temel sebebi geriye çekilmekten ziyade oyuncuların yeterli kondisyon depolarının olmadığı işaretidir.
Trabzonspor futbol takımı özellikle 65 ila 70. dakikalardan sonra tempo yapmakta zorlanıyor. Buna rağmen geride ise gol bulmasını ve öne geçmesini biliyor. Buna futbol şansı dersiniz. Her zaman bu kaide geçerli olmaz. Tüm bölgelerin oyuncularının artık komplike bir futbol anlayışını benimsemeleri gerekir. Ben santrforum geri gelmem; ben açık oyuncusuyum geri gelmem dönemleri geride kaldı. Hele hele şu son 8 haftada buna çok çok ihtiyacı Trabzonspor’un. Bunun için de sahada ne yaptığını bilen bir beyin, yüksek tansiyonlarda takımı yönlendirmesini bilen saha kenarının mutlak surette çok formda olması gerekir. Özellikle yapılan birçok spekülasyonlarda Trabzonspor’un üstüne oynanacağı ve kupayı Anadolu’ya vermemek için her şey yapılacağı konuşulurken Trabzonspor’un bunlara ciddi bir tokat vurması gerekir. Çünkü benim inancım ligin en iyi takımı Trabzonspor, şampiyonluğu hakeden takım Trabzonspor.
SOSA BÜYÜK GÜÇ
Yukarıda da ifade ettiğim gibi yüksek atmosferli son 8 maçına giriyor Trabzonspor. Her ne kadar seyirci olmayacaksa da bahsettiğim spekülatif olaylardan dolayı maçların yüksek atmosferde geçeceği alenen ortada. İşte burada takım içerisinde farklı bir ruhun ortaya çıkması lazım. Gerektiği zaman sakinleştirecek gerektiği zaman hırslandıracak; hakemden uzak tutacak; haklı olduğu pozisyonlarda hakeme yeterli sertlikte tepkisini gösterecek bir beyin olması lazım.
Trabzonspor o kadar şanslı ki bu beyine sahip: Jose Sosa. Maç içerisinde istediği her şeyi yapabilecek kapasitede, Avrupa futbolunun en büyük takımlarında boy göstermiş, ligimizi tanıyan bilen ve bugüne kadar Trabzonspor’a çok şey katan: Jose Sosa. Takımın kalan 8 maçının yüzde 60’ı bana göre Jose Sosa’nın göstereceği performansa bağlı; çünkü o kapasite Sosa’da fazlasıyla var. Dünya çapında klası, sevk ve idare anlayışı Trabzonspor’u kenar yönetimiyle birlikte şampiyonluğa götüreceğine inanıyorum.
UEFA CLUBS FINANCIAL CONTROL BODY (CFCB)
UEFA Finansal Kontrol Heyetinin geçtiğimiz günlerde; 5 Temmuz 2019 tarihinde kulübümüzün UEFA ile yaptığı toplantıda verdiği taahhütlerin bir bölümünü yerine getirmediğini gerekçe göstererek Trabzonspor’u Avrupa’dan 1 yıl men etti.
Şöyle düşünelim nasıl TFF’nin bağımsız kurulu Tahkim Kurulu bir karar alıyor ve buna TFF karışamıyorsa; CFCB’nin aldığı karara da UEFA karışamıyor. Ancak aldığı kararı siz yüksek mahkemeye yani CAS’a taşıyabiliyorsunuz. Nitekim Trabzonspor Kulübü 11 Haziran Cuma günü bu kararı CAS’a taşıyacak; muhtemelen CAS’tan bu karardan dönülmesini ya da duruşmalı mahkeme olmasını isteyecektir. Geçtiğimiz yıllardaki mahkeme süreçlerine bakarsak en iyi ihtimalle yeni kararın açıklanması kırkbeş günü bulacaktır. Onun için Trabzonspor Kulübünü; CAS dolayısıyla baskı altına almanın hiçbir mantığı yoktur. Hatalar yapıldı; borçlar ödendi ödenmedi; yok onun hatası yok bunun hatası gibi söylemler bu dakikadan sonra kimseye bir yarar getirmez. Yapılacak her türlü spekülatif yorum Trabzonspor’un hızını, psikolojisini ve arzusunu etkilemek olur. Bunun için gayret gösterecek olanlar mutlaka olacaktır. Bu yüzden bana göre Trabzonspor’un şu 8 maçlık periyotta bu tarz konulardan arındırılması ve gerekirse kulüp bünyesinde bir psikologla çalışılması bir mecburiyettir. Trabzonspor’un aldığı bir yıllık men cezasının gerekçeli kararını inceleme fırsatı buldum. Bana göre şeklen alınmış bir karar. Usulen verilmiş bir ceza. Esas itibariyle bir doluluk yaratmadığını düşünüyor, CAS’tan bu kararın yüzde yüz döneceğine inanıyorum.
