Almanlar, Fransızlar ne derse desin. Dünyada koranavirüsü en iyi yöneten ülke  Türkiye oldu.
Hem can kaybını belli bir oranda tuttu. Hem de tedavi, filyasyon, sosyal mesafe, Hijyen ve Maske ile örnek oldu.
Bu sürecin de kuşkusuz eksiklikleri vardır.
Bunlardan birisi maske konusunda bazı vatandaşların isimleri çıkmadı, maskeleri gelmedi. Orada da, maskeler  eczanelere geldi ancak yoğunluk sebebiyle sistem tıkandı ve isimler çıkmadı.
Hükümet buradan da süratle döndü.
Derlerya, o kadar kusur kadı kızında da var!
Allah nazardan saklasın.
Şimdi yeni bir dönem var.
O da şu, belirti gösterenlerin dışında sağlık bakanlığı ve filyasyon ekipleri OSB’lere, fabrikalara gidiyor ve test yapıyorlar.
Bu ne kadar doğru bilinmez.
Zira, Türkiye’de havaların ısındığı dönemde vakaların süratle toparladığı süreçte herkesi teste tabi tutup, kamuoyuna yeni bir korku pompalamak doğru değil.
‘Vakalar 1000’in üzerine yeniden döndü.’
‘Ama salgın geri döndü.’
‘2.Dalga olur mu’ gibi korkuları yaymak sürece zarar verir.
Bence bilgilendirme ile devam edilmeli.
Daha öncede yazdım, koronavirüsü süreci ile ekrana sık çıkan ve bunun yorumculuğunu sevenler oldu.
Virüs bizi bırakacak ama onlar bırakmak istemiyor!
Sevgili okurlar,
Bir de dün sabah saatlerinden itibaren 15 büyükkentte sokağa çıkma yasağı kararı alındı.
Yasağı kaldıran Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasından anladığımız şu,
Önceki akşam bir araya gelinmiş Sağlık ve İçişleri Bakanlıkları karar vermiş ve Cumhurbaşkanı da bilgilendirilmiş, bu karar alınmış.
Sonra da kaldırılmış.
Neden kaldırılmış?
Geçen hafta bütün Türkiye’de sokağa çıkma yasakları kaldırıldı.
Kentler arasındaki gidiş-gelişler serbest bırakıldı.
THY ülkenin dört bir yanına seferler planladı.
Karadeniz illeri dahil otobüsler biletlerini sosyal mesafa ilkelerine göre sattı.
Aniden konulan yasak büyük bir tepkiye neden oldu.
Hükümet edenlerin görevi nedir?
Sosyal adaleti ve güvenliği sağlamak ve milletin huzurunu korumak.
Burda bir huzursuzluk oldu ve bu huzursuzluk da dile getirilip Erdoğan’a ulaşınca bir değerlendirme daha yapıldı.
Sokağa çıkma kararı iptal edildi.
Bunu hemen Erdoğan Soylu olayına çekenler oldu.
Bunlar Ak parti içinde kavga arayan ve Özellikle Cmuhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bakanlıkta en çok güvendiği isimlerden bir olan Soylu’yu yıpratmaya yönelik yazılanlardır.
Kaldı ki şöyle olsa Koca ve Soylu kararı aldı, Cumhurbaşkanı kaldırdı.
Olabilir.
Onlar Cumhurbaşkanı ve Bakanlar.
Son sözü Cumhurbaşkanı söyler.
Böyle bir karar Soylu’nun karizmasını ve başarısına da gölge düşürmez.
Doğrudur, hiçbir İçişleri Bakanı bu görevi layıkıyla 4-5 yıl yaptıktan sonra başka bir bakanlığa gitmek istemez.
Dinleneyim der.
Soylu’nun düşüncesi şudur, İçişlerinde devam etmek.
Maalesef sosyal medya haberleşmeden öte bir fitne odağı haline geldiği için kavga istiyor..Hasarı da büyük olsun diyor.