Kozoğlu, “Önümüzdeki günlerde 2023 sezonu fındık hasadı başlayacak ama henüz fiyat açıklanmadı. Bir an önce üreticinin beklediği fiyat açıklanmalı. Fındık yevmiyesi 700-750 liradan konuşuluyor. Üretici düşünceli. Çünkü fındık toplayan işçi yevmiyesi, Çavuş yevmiyesi, işçiyi 37-38 liradan mazotu alarak taşıyan aracın günlük servis parası hesaplandığında ister yemekli olsun ister yemeksiz Fındığını toplatan mal sahibi çiftçiye bir işçinin günlük maliyeti bin lira, her şeyin fiyatı artmış gidiyor, doların ileride ne kadar olacağı belli değil, fındık üreticisi kara kara düşünüyor. Bunların dışında fındık altı temizleyen motorlu tırpancıların günlüğü iki bin liradan başlıyor. Tüm bu gerçekler göz önüne alınarak fındık fiyatı en az "100" lira açıklanmalıdır. Eğer üretici fındıktan bir kaç lira kazanacaksa bugünkü şartlarda fiyat YÜZ Lira olarak açıklanmalıdır. TMO alım kriterleri geçen alımdan iki sonra düzeltiği şekliyle açıklanmalıdır. Tarım bağ kuru dört bin lirayı geçmiş bunlar göz önüne alınarak fındık fiyatı "100" Liradan aşağı olmamak üzere açıklanmalıdır.” dedi.
“FINDIK VE ÇAYA SIRA GELİNCE MAALESEF ORTALIK KURUYOR”
Destekler ile ilgili konuşan Kozoğlu, “Karadeniz’in olmazsa olmaz ürünleri olan fındık ve çaya sıra gelince maalesef ortalık kuruyor. Alan bazlı destek dokuz yıldır arttırılmadı.” Diyerek “Fındıkta 2009 yılından bu yana alan bazlı destek ödemesi yapılıyor. Uygulamanın başladığı 2009 yılında alan bazlı destek dekar başına 150 lira olarak ödendi. 2010, 2011, 2012 yıllarında da dekar başına 150 lira olarak uygulanan destek, 2013 yılında 160 liraya, 2014 yılında ise 170 liraya çıkarıldı. Bir daha da artırılmadı. Son 9 yıldır fındıkta alan bazlı destek dekar başına 170 lira olarak ödeniyor. 2023 üretim yılı tarım destekleri henüz açıklanmadı. Üreticiler fındıkta alan bazlı desteğin mutlaka artırılması gerektiğini ifade ediyor.” Şeklinde konuştu.
“AYIPTIR, YAZIKTIR”
“Üretici alan bazlı fındık desteğini arazide kullanmıyor diye konuşanlara cevabımızdır” ifadelerini kullanan Başkan Kozoğlu, konuşmasında “Üreticiye alan bazlı fındık desteği genel olarak nisan ayında ödeniyor. Üretici bahçe işleri ile bakım gübreleme budamayı ne zaman yapıyor. Şimdi bilmeyenler veya bilmek istemeyenlere anlatalım. Fındık hasadı harmanı tamamlandıktan muhtemelen bir ay sonra Eylül Ekim aylarında bahçelerde budama Seyrekleme, dip sürgünlerini temizliyor, eğer kireç vermesi gerekiyorsa kirecini veriyor, Kışlık gübresini veriyor. Hastalık ve zararlı varsa mücadele edilme zamanı olanlar için ilaçlama yapıyor. Şubat Mart ayı gibi yazlık üst gübresini veriyor. Daha alan bazlı desteği verilmeden, külleme ilacı vuruyor. Ayrıca diğer unuttuğum diğer işlemlerini yapıyor. Bu masrafları zaten bir yerlerden temin ederek yapmış. Çiftçi Fındık Alan bazlı Desteğini sonradan alıyor. Elli kez çiftçiyi eleştiriyorlar. Bu desteği niçin veriyorlar gibi bir sürü laflar ediliyor. Bunları söyleyenleri yukarıdan aşağıya, aşağıdan yukarıya hepsini biliyoruz. Ayıptır, yazıktır, sadece fındık mı destek alıyor. Bu ülkede her ürüne destek veriliyor. Sıra Karadeniz’de Onlardan başka yetişecek bir şey olmayan Fındık ve çaya gelince kesenin ağzı kapatılıyor. 2023 yılı için açıklanacak fındık desteği yeter artık dokuz yıl oldu 170 lira ayıptır, kimse kimse ile dalga geçmeye kalkmasın. Destek bu günkü şartlara göre düzenlenerek fındık fiyatı içine katılmadan ayrı olarak açıklanmalıdır.” Cümlelerine yer verdi.
“TMO'DAN BEKLEDİĞİMİZ FINDIK ALIM KRİTERLERİ”
TMO’nun bekledikleri alım kriterlerine vurgu yapan Kozoğlu, maddeleri şöyle sıraladı: “Toprak Mahsulleri Ofisi bu yıl, geçen yıl değiştirerek uygulamaya koyduğu üretici lehine alımları kolaylaştıran kriterleri bu yıl da devam ettirmelidir. Bu yıl da TMO’dan beklediğimiz alım kriterleri: Rutubet Oranı: yüzde 6,5’e kadar, sağlam İç Fındık Oranı: yüzde 40 ve üzeri. Buruşuk iç fındık oranı: yüzde 10 ve altı. Çürük ve bozuk iç fındık oranı yüzde 5 ve altı. Yabancı madde oranı (taş, toprak vb.) yüzde 0,5 ve altı. Çatlak, kırık ve kabuklu fındık içerisinde bulunan iç fındık oranı yüzde 10 ve altı. İlçelerin Rekoltelerine Göre Tespit edilen dekar başı verimlilik rakamlarına göre uygulanan alım kotaları yüzde 50 oranında arttırılarak belirlenmeli ve randevu verilmelidir.”