Bir ramazan ayının sonuna daha gelmiş bulunmaktayız. Allah azze ve celle yapmış olduğumuz ibadetleri kabul buyursun inşallah. Bu ay münasebetiyle oruç tuttuk, namaz kıldık, mali ibadetlerimizden olan zekat sadaka ı fıtır gibi ibadetleri vermeye çalıştık Kuran okuduk vb. ibadetlerle bu mübarek ayı ifa etmeye çalıştık.Allah kabul buyursun inşallah.
Burada şöyle bir tezatta bulunmakta diğer aylarda namaz kılmayan kardeşlerimiz bu ay münasebetiyle namaz kılmaya başlarlar ramazan ayı geçtiğinde ise namaz kılmamayı tercih ederler. Bir mana veremiyorum ama durum genel itibariyle böyle.
İslamda ibadetlerde devamlılık esastır. Kişinin ömrü boyunca ibadetlerle meşgul olması lazım gelmektedir. Senenin bir ayı ibadetlerle meşgul olayım diğer aylarda ibadetlerden uzak olayım İslami bir düşünce değildir. Kişi ergenliğinden ölünceye kadar ibadetlerle meşgul olması yaratıcının emirleri arasındadır.
İbadet denilince sadece namaz da akıllara gelmemelidir. İbadette üç mana yüklüdür. Bunları şimdi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Allaha karşı görevlerimiz; Namaz kılmak , oruç tutmak , kişi eğer zengin ise zekat vermek , hacca gitmek, sadaka vermek ve bilim yapmak gibi emirler vardır.
Bilim yapmak çok büyük bir ibadettir. BUndan dolayı Müslümanlar kadın erkek ilim tahsiliyle meşgul olmaları lazım gelmektedir. Bakınız KUranın ilk emri "Oku"dur. Rabbimiz kutsal kitabının ilk emrinde okuyla başlamakta ve bir diğer ayette ise "EY habibim! SÖyle o kullarıma bana Ya Rab! İlmimi artır diye dua etsinler" diye buyurmaktadır.
Kuranda onlarca ayette ilim tahsili övülmüştür. Ondan dolayı Peygamberimiz bir hadislerinde " İLim tahsil edilmesi her kadın erkek Müslüman üzerine farzdır." diye buyurarak Müslümanları ilim tahsiline teşvik etmişlerdir.
Bakınız bu emirlere istinaden İslamın yaşandığı yüzyıllarda bilim zirve yapmıştır. Bundan dolayı birkaç örnek vereyim ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır. 12. Yüzyılda yaşamış Fahri Razi yazdığı Mefatihul Gayb adlı tefsir kitabının birt cildini Astronomi kitabı yazmıştır. Yine 12. yüzyılda yaşamış İbni Sina yazmış olduğu El Kanun Fİt tıp adlı tıp kitabı Avrupa üniversitelerinde 7 asır tıp fakültelerinde okutulmuştur. Yine 15. asırda yaşamış Piri Reis yazmış olduğu Kitabul Bahreyn adlı eserinde dünya atlaslarını günümüz koşullarına göre 15. yüzyılda çizmesi ilmin ne yüksekliğinde olduğunu ortaya koymuş durumdadır.
Topluma karşı görevlerimiz ise; Anne babamıza karşı görevlerimiz , eşimize karşı görevlerimiz , çocuklarımıza karşı görevlerimiz, akrabalarımıza karşı görevlerimiz ve komşularımıza karşı görevlerimiz olmak üzere beş maddede toplayabiliriz.
Anne ve babamıza karşı görevlerimizle ilgili Peygamberimiz bakın ne buyurmaktadır. "Anne babanın rızası Allah'ın rızasıdır. Anne babanın gazabı Allahın gazabıdır." BUndan dolayı anne babamızı kendimizden razı kılmaya çalışmamız doğru bir davranış olacaktır.
Eşimize karşı görevlerimiz ise bakınız Peygamberimiz konu hakkında ne buyurmaktadır." Erkeklerin en hayırlısı hanımına karşı en güzel davrananızdır. Ben de sizlerin hanımına en iyi davrananızım."
Çocuklarımıza karşı görevlerimiz arasında ise bakınız Peygamberimiz konu hakkında ne buyurmaktadır." Bir anne baba evladına güzel ahlaktan daha kıymetli bir miras bırakmamıştır."
Doğaya karşı görevlerimiz arasında ise; Hayvanlara karşı güzel davranılacak, su israf edilmeyecek ve ağaçlar kesilmeyecek.
Bu yazdıklarım ibadet kavramının içerisinde değerlendirilen manaları ihtiva etmektedir.
Burada şunu açık olarak yazmak isterim ki ibadetlerde sınırlılık yoktur. Yani ibadetler belli dönemlere ait değildir. İnsan ömrünün tüm senelerine aittir. Bakınız Rabbimiz konu hakkında ne buyurmaktadır. Hicr suresi 99. ayet;" Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et." Bu ayette Rabbimiz açık olarak insan denilen varlığın ergenliğinden ölünceye kadar Rabbine karşı sorumlu olduğu ve ölünceye kadar Rabbine karşı ibadet yapmakla görevli olduğunu anlamaktayız.
Tüm bu argümanlara istinaden insanımız ergenliğinden ölünceye kadar ibadetle meşgul olmalı ve Rabbimizin rızasını aramalıdır. Burada ben ileride tevbe der ve Allaha yönelirim argümanı doğru bir tespit değildir. ÇÜnkü ölüm ne zaman geleceği belli değildir de ondan. Ölüm günah işlerken gelirse ne yaparız?! Rabbimizin huzuruna günah halinde gidersek ne yaparız bunu düşünmemiz lazım gelmektedir. Hzz. Ebu Bekir bir sözü kulaklarımdan hale gitmemiştir." Sizleri koşarak takip eden ölüme hazırlık yapın." Ölüme hazırlık yapmamız lazım gelmektedir.
İbadetlerde devamlılık esastır...