Sevgili okurlar,

Siyaset mücadele işidir.

Yeri geldiğinde tutup koparma alma sanatıdır.

Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in Özal’a hükümeti kurma yetkisini vermeyeceği söyleniyordu. Özal öyle bir adım attı ki çıktı Çankaya’dan görevi aldı, döndü. Belli bir süre Horoz partinin peşinden giden Evren de zaman içinde  Özal’a alıştı.

Yıllar önce rahmetli Ömer Güner Karadeniz Gazetesi’nde bir yazı kaleme almıştı.

Erbakan iktidarına karşı 28 Şubat müdahalesinden sonra şöyle yazmıştı:

‘Erbakan acele etti. Başbakan oldu. Hemen Cemaat liderlerini köşkte iftara erken çağırdı.’

Yıllar sonra iktidara gelen Tayyip Erdoğan Erbakan hocasının hatalarını yapmadı. Bir adım attı kendi STK’larını kurdu, diğer adımda TÜSİAD’a alternatif patronları oluşturdu. Son adımda ‘muhtar bile olamaz’ diyen  Merkez medyanın direncini kırdı. Hizmet yapmadı mı müthiş hizmetler de yaptı.

Ekrem İmamoğlu Trabzonludur.

Bir hikayesi vardır. İnanılmaz bir çıkış yaptı.

Okul, Trabzonspor, köfteci lokantası derken Beylükdüzü’nde Ak Partiyi almak istedi.

AK Parti Beylükdüzü’nde aday göstermedi ve Ankara’ya gitti ve CHP’nin adayı oldu. Ve seçildi.

Beylükdüzü’nde profesyonel çalıştı.

Yabancı lisanı, iş dünyasından gelmesi, babadan siyasetçi oluşunun avantajlarını kullandı.

2019 seçimlerinde bu kez İstanbul Büyükşehir’e aday gösterildi. İlk turda 13 bin ikinci turda 800 bin fark yaptı ve seçilerek İstabul’un başkanı oldu.

Elbette ki iktidara karşı 25 yıl sonra kazanmışsın yönetirken zorlanacaksın.

Zorlandı da.

İmamoğlu da Erbakan gibi acele etti. Bu ülke başkanlık sistemine öyle akşamdan sabaha geçmedi. O koltuk zordur. Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan o koltuğu tek başına götürmüyor. Bir tarafında da Devlet Bahçeli vardır.

İmamoğlu acele etti dedim ya, İstabul’u bıraktı ve Anadoluyu turladı.

Bir turladı, iki turladı ve üçüncü de hata yapınca da Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşları fırsatı kaza yapmadı!

Çünkü İmamoğlu’nun çıkışı sadece bir Cumhurbaşkanlığı çıkışı değildir. Onun çıkışı aynı zamanda da CHP Genel Başkanlığı hedefinin çıkışı idi.

Hatta Genel başkanlık çıkıyı daha da öndedir.

Ekrem İmamoğlu’na yönelik parti içi eleştirilerin sebeplerinden birisi de CHP Genel merkezin hedeflemesidir.

Kemal Kılıçadroğlu ile birlikte yürüyen ekip hata yapmasını bekledi ve bitirme sürecine girdiler.

Önceki akşam iddialı söz eden gazeteciler oldu.

Onlardan birisi şunu söyledi:

‘Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili olarak biraz daha ısrar ederse İstanbulBbelediye Başkan adaylığını da aklından çıkarsın.’

İmamoğlu hala pes etmiş değil.

Yıpransa da ‘Dinamik olan benim ve seçimi ben alırım’ diyor.

Seçimden sonra Kılıçdaroğlu aday lourda kaybederse, ‘ben istedim, söyledim dinlemediniz, seçimi Tayyip Erdoğan’a siz verdiniz ’ diyecektir.

Benim bir gözlemim de şu,

İstanbul yerel meclisinde CHP’nin azınlık olması, Ak partinin yoğun  eleştiriler yapması bir de CHP içinde vurulması İmamoğlu’nun gelecek seçimde kazanmasını da zorlaştırmıştır.

Her ne kadar Parti sözcüsü Faik Öztrak, ‘sen işine yoğunlaş adayımızsın 2023’ü biz kazanacağız’ dese de  CHP genel merkezi bir sonraski seçime gitmeden İmamoğlu ile hesaplaşmaya gidecektir.

Zira Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonrasmı nasıl biterse bitsin Genel başkanlık  yarışı yaşanacaktır.

Yerel seçime 2 yıldan az bir zaman kaldı.

Ekrem İmamoğlu ya çıkacak ‘Ben Cumhurbaşkanı adayıyım’ diyecek ne sağına ne soluna bakmadan yürüyecek..

Ya da geri durup İstanbul’a yoğunlaşarak gelecek dönemi kurtarmaya çalışacak.

Hala ‘6’lı masaya yönelik sempati açıklamaları ve oradan bişe beklemek siyasi hata gibi geliyor bana.