İsrail-Filistin savaşının bugün 13. günündeyiz. İsrail’in önceki gece Filistin’deki hastaneyi bombalaması ve 500 kişiden fazla kişinin öldürülmesi dünyada geniş yankı uyandırdı.

Arap ülkeleri savaş suçu olarak nitelendirilen saldırıyı sadece kınama mesajı ile geçiştirirken tüm dünya da aslında aynı şeyi yaptı.

Müslüman’ı da Yahudi’si de Hristiyan’ı da sadece sözlü kınamayla kaldı.

Türkiye ise gece yarısı sokaklara döküldü,

Meydanlar dolup taştı ve İsrail bir kez daha kınandı.

Bombalamanın sabahında ise İsrail’in saldırılarını başından beri destekleyen Amerika Devlet Başkanı Jeo Biden, İsrail’e indi.

Havaalanında Binyamin Netanyahu ve Cumhurbaşkanı Yitzak Hertzog tarafından karşılandı.

İsrail saldırılarına başından beri destek veren önce savaş gönderen ardından da gemilerle dolu silah ve savaş malzemeleri gönderen Amerika yaptıklarıyla kalmamış bir de bu ülkeyi ziyaret ederek tüm dünyaya yanındayız mesajını verdi.

Birbirlerine sarılırken sanki hoş geldin kurtarıcımız der gibiydiler.

Havaalanında verdikleri fotoğraf tüm dünyaya nispet edercesine birbirleriyle sarmaş dolaş ve güç gösterisi niteliğinde.

Şu bir gerçek ki.

Hani derler ya it itin etini yemez diye.

Netanyahu-Biden görüşmesi de aynen böyle.

Birbirlerinin etini yemezler,

İkisi de kanla beslenir.

Amerika Devlet Başkanı Joe Biden, İsrail-Filistin savaşının sona ermesi için değil.

Bölgedeki istikrarın sağlanması için değil.

Kadın, çoluk, çocuk ve insanların öldürülmemesi için değil.

Barış için gelmedi.

Tam aksine katliama destek vermek için geldi.

Biz arkanızdayız öldürmeye devam edin demeye geldi

Katliamları sürdürün demeye geldi.

Daha çok silah ve teçhizat getirmeye geldi.

Tüm dünya bunun farkında.

Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas da bu gerekçelere Biden’in kendisiyle yapacağı görüşmeyi reddetti.

Kabul etmedi.

Mısır ve Filistin liderleriyle yapacağı görüşmeler de iptal edildi.

Demek ki taraflı geliyor

Demek ki iyi niyetle gelmedi

Demek ki tarafsız kalmadı

Demek ki kanın durdurulması için değil, daha çok kanın akıtılması için geldi.

Utanmadan da televizyonların karşısına çıkıp barış ve istikrardan bahsediyor.

Utanmadan hastane saldırısını karşı taraf yapmış gibi görünüyor diyebiliyor,

İki yüzlü

Amerika’nın da İsrail’in de amacı bellidir

Büyük İsrail Projesini (BOP) hayata geçirmek.

Bunu yaparken de her yolu mubah sayıyor.

İsrail savaş suçu işliyor

Savaş suçu işleyenlerin de akıbeti bellidir, çarptırıldığı ceza tarihteki örneklerinde bellidir.

Filistin Ordusu Hamas’ın durup dururken İsrail’e saldırmasını da bu oyunun bir parçası olarak görüyorum.

Filistin durup dururken, İsrail ile dolayısıyla Amerika ile baş edemeyeceğini bilmiyor mu ki de bu ülkeye saldırıyor.

Kuş lastiği ile savaş mı kazanılır

O zaman Hamas’ın içinde de hainlerin olabileceğini göz ardı etmemek lazım.

Yani onların da FETÖ’cüleri vardır.

İrdelenmeli, incelenmeli

Filistin’de insanlık katliamı yaşanıyor, asker sivil, kadın, çocuk demeden hiç kimseyi ayırt etmeden vuruyorlar.

Katlediyorlar.

Kaç gündür televizyonları izliyorum.

Genel kanı şu;

İsrail’in ve dolayısıyla Amerika’nın amacı Filistin ve Suriye’den sonra hedefinin Türkiye olduğu yönünde.

Dikkatli olmalıyız.