Doç. Dr. Oğuz Kurtoğlu, yapılmak istenen HES’lerin üreteceği enerjinin yarardan çok zarar getireceğini belirterek, "Burada yapılacak olan HES’i düşünürsek elbette ki bunların tabiata belli bir zararı var. Ancak burada 3 tane daha HES var. Onları düşündüğümüzde toplam 4 HES’lik bir baskı oluşuyor. Buradaki bir HES’in yapacağını 4 HES yapınca etkisi 4’le değil, 10’la çarpılmış kadar oluyor," dedi.

Kurtoğlu, Türkiye'nin 2030 yılı için mevcut enerji ihtiyacının sadece yüzde 3,25'ini HES projeleri ile karşılayabileceğini belirterek, "Bu HES’ler buna değmez. Üstelik yerli enerjide yaptığımız bu HES’i bir de yurt dışına sattığımız zaman tarumar edilmiş, tahrip edilmiş bir doğa bize kalacak ama elektrik parası yurt dışına gidecek. Bütün bu yapılanların bize hiçbir faydası yok," ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Oğuz Kurtoğlu’nun açıklamaları, HES projelerinin sadece enerji üretimi açısından değil, aynı zamanda çevresel ve ekonomik açıdan da değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Bölge halkı, HES projelerinin doğal güzelliklere ve turizme zarar vereceği endişesiyle projelere izin verilmemesini istiyor.

Büyükşehir’den Çal Mağarası'na Anında Müdahale Büyükşehir’den Çal Mağarası'na Anında Müdahale

Bu bağlamda, Karadeniz'in doğal güzelliklerini ve ekosistemini korumak için yerel halk ve çevreciler, HES projelerine karşı mücadelelerini sürdürüyor. HES projelerinin uzun vadeli etkilerinin göz önünde bulundurulması ve alternatif enerji kaynaklarının değerlendirilmesi, bölgenin sürdürülebilir kalkınması için büyük önem taşıyor.

Muhabir: BİROL SANCAK