Vakfıkebir Ziraat Odası Başkanı Muhammet Kılıç’ın ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya, Trabzon Ziraat Odaları Birliği ve Arsin Ziraat Odası Başkanı Hasan Kozoğlu ve tüm ilçelerin ziraat odası başkanları katıldı.
SORUNLARI KONUŞUYORUZ
Toplantıda konuşan ve fındık rekolte miktarının alakasız kurumlar tarafından hesaplanarak açıklanmasından duyduğu rahatsızlığını dile getiren Kozoğlu, “Buna devletimizin biran önce önlem alması gerekiyor. Ayrıca doların yükselişe geçmesine rağmen fındık fiyatında hiçbir yükselişin olmaması fındık üreticilerini de zor durumda bırakıyor. Fındık satışı dolara endeksli olarak yapılmalıdır. Fakat ne hikmetse dolar karşılığında fındığı sattığımız halde bizim üreticilerimizin fındık fiyatları TL cinsinden her zaman yerinde sayıyor. Fındıkta rekolte sayımı yapıldıktan sonra fındığın maliyeti bir dekar alandan kaç kilogram fındık yetiştiriliyorsa, yapılan maliyetler ve harcamalar, fındıktaki gelir hesaplanır ve bu şekilde maliyet fiyatı ortaya çıkar ve gerekli yerlere bildirilir. 2011 yılında alan bazlı fındık desteklemesi bitiyordu. Genel başkanımızı Şemsi Bayraktar’ın bakanlarımızla yaptığı görüşmeler sonrası bu süre uzatıldı. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’ın çalışmaları sonucu bu desteklemeler devam etmektedir. Türkiye genelinde her fındık yıl üreticilerine toplam 850 milyon TL destek veriliyor. Fakat verilen destek miktarı (2014-2022) geçen yıllara göre artmayarak hep fındık dekar başı 170 TL ‘de kaldı. Bu günkü şartlara göre alan bazlı fındık desteğinin arttırılmasını Ziraat Odaları olarak hükümet temsilcilerine bildirmekteyiz” şeklinde konuştu.
ÜRETİCİLERİMİZ ÇAYKURA SAHİP ÇIKSIN
Trabzon ilinde yapılan tarımın önemli bir bölümünün çay üreticiliğini kapsadığını belirten Trabzon Ziraat Odaları Birliği Başkanı Hasan Kozoğlu, “Bu yıl açıklanan çay fiyatları üreticileri pek memnun etmedi. Fakat 2 yıldan bu yana Çaykur’un verdiği fiyatın üzerinde özel sektör çay alımlarını sürdürüyor. Bizim üreticilerimizde özel sektörün fiyatını yüksek bulduğu için özel sektörü tercih ediyor. Bu anlamda üreticilerimiz karını düşünerek özel sektöre çay veriyor, aynı zamanda kayıtlı oldukları Çaykur’a da çay vermeleri gerekmektedir. Neden diye sorarsanız? Çay üreticilerimiz önümüzdeki 5-6 yıl boyunca ürettikleri yaş çayları özel sektöre vermeye devam ederlerse, Çaykur bu sefer kapasitesinin altında yaş çay alımı yapmaya başlayacak. Yani üretilen yaş çayın %35-40’ını alıyor. Bu da Çaykur’un zarar etmesine neden olacak. Vatandaşımız şöyle düşünebilir, Özel sektör nasılsa yüksek fiyatla yaş çayı alıyor. Çaykur’a çay vermeye gerek yok. Bunun sonucunda 5-6 yıl sonra ne olur biliyor musunuz? Çaykur özelleşir ve bütün üreticiler özel sektörün eline kalır. Bu sefer şu anki fiyatları arar duruma geliriz ve üreticiler mağdur olur. Buradan çay üreticilerimize sesleniyoruz. Üretici Çaykur’a sahip çıksın. Çaykur’a çayını versin. Çaykur’u ayakta tutalım. Piyasadaki fiyat dengesini sağlayan Çaykur’dur” dedi.
“TARIM ALANLARI MAALESEF KÜÇÜK”
Daha sonra hayvancılık konusuna değinen Kozoğlu; “Süt İnekçiliği için Karadeniz bölgesinde tarım alanları maalesef küçük. Teşvikler ve planlamalar yapılırken bölgeye göre yapılması gerekiyor. Mesela bizim bölgemizde hayvancılık bir ahırda 2 veya 3 tane olur. Bölgemizin arazi şartları buna göre uygun. Yani 50 büyük baş hayvanı ben teşvik ediyorum dediğin zaman bizim buraların üreticisi bundan yararlanamaz. Çünkü yem bitkisi üretimi yoktur. Bizim bu bölgeye uygun olan jersey ırkı 2-3 tane verilir vatandaşa, oda köyde oturmak şartı ile onları teşvik edersin ve 6-7 yıl takip edilir. Süt inekleri yavruladığında erkeklerini kasaba vererek dişilerini de besleyerek süt alınabilir” diye konuştu.
BİROL SANCAK