İSVİÇRE’YE DE MEDENİYET DERSİ
 
Gazeteler “İsveç’e Medeniyet Dersi’ diye başlıklar atmışlar İsveç’ten Pazar günü ambulans uçakla getirtilen korona virüslü hasta için.
 
Az daha İsveç’ten sonra İsviçre’ye de aynı günün gecesi “Medeniyet dersi” verecektik!
 
Sosyal medyadan kızı tarafından Cumartesi yardım istenip, Pazar günü İsveç’ten ambulans uçakla Türkiye’ye getirilen hastanın ardından; İsviçre’den de bir bayan da benzer şekilde IHA’nın yaptığı haberle yardım istemiş. Bayanın söylediği gibi bir durumun olmadığı son anda anlaşılmış ama bayanın videosu Sabah gazetesi dahil medyamızda dolaşımda imiş. Az daha bu bayan ile evindekilere de uçak kalkacaktı ve İsviçre’ye de, medeniyet dersi verecektik.
 
6 milyona yakın insanı yurtdışında yaşayan Türkiye, korona virüsü nedeniyle yurtdışından her yardım isteyene yetişemez, uçak gönderemez.
 
Bir de yardım isteyenin gerçekten doğru söyleyip-söylemediğini de, bilmek zor.
 
İsveç’teki olayda da, İsveçli yetkililerden hastanın durumu hakkında kesin bilgi alınmadan, aceleyle gece karar verip uçak gönderip, hastayı ertesi gün Türkiye’ye taşıdılar.
 
İnsanların can korkusu var. Korona virüsü herkesin psikolojisini de bozdu.
 
İsveç’teki gibi tedavi yöntemi Finlandiya’da da aynı ve korona virüsünün ilacı olmadığından ve test sonuçları pozitif çıkanların çoğunluğuna evde tedavi uygulanıyor ki; böyle tanıdığım hasta kişiler de var. Doktorlarla devamlı irtibat halindeler. Hastaneye yatırılan yurttaşımız da var ve inşallah bu hafta taburcu olacak.
 
Şu anda Finlandiya’da hastanelerde yaklaşık 190 kişi korona virüsü tedavisi için yatıyor. Yaklaşık 60 kişi de, yoğun bakımda. Toplamda yaklaşık 4 600 vaka var şu ana kadar ve bunların 2 500’ü iyileşmiş durumda. Yani 2 000 kadar aktif korona virüslü hasta var. Bunların yüzde 90’ı evde tedavi görüyorlar. Sistem bu!
 
5,5 milyon nüfuslu Finlandiya, en az korona ölümlerinin olduğu ülkelerin başında geliyor ki şu ana kadar yaklaşık 190 ölü var. Şükür ki yurttaşlarımızdan ölen de yok ki; Şubat ayı sonundan bu yana devamlı bilgilendiriyoruz onları.
 
Finlandiya’da evde tedavi gören bir yurttaşımız “Bunlar burada bize bakmıyorlar!” diye video çekip, internete koysa, ilk ben sorarım; “Durumun nedir? Başka hastalığın olduğunun belgesi var mı?” diye!
 
Sosyal medyadan istenen yardım için gece yarısı karar verilip, sabah uçağıyla bu hastanın hiçbir Finli doktor veya hastaneye durumunun ne olduğuna dair birşey sorulmadan Finlandiya’dan alınıp, Türkiye’ye götürülmesi; bu ülkeye karşı iyi bir davranış olarak gözükmez. Bir de bunun adını ‘Medeniyet Dersi’ koyacaksın!
 
Bundan sonra bizden olan hastalara; “Arayın, devletiniz gelsin uçakla alsın sizi!” de, denir. Yani bu olay büyük bir olumsuz etki yapar ve ırkçılığa da neden olabilir!
 
İsveç, göçmenler için en uygun ülke. Nüfusunun yüzde 25’i göçmen kökenli ve iktidardaki hükümet de göçmen taraftarı. Ülkenin nüfus sorununu göçmenlerle çözdükleri için de, memnunlar.
 
Koruna virüsü ile mücadelede İsveç  gevşek davrandı, halkın özgürlüğünü de kısıtlamadılar ama yaptıkları bu yanlış dünyada nüfusa oranla ölümlerde 7. sırada olmalarına neden oldu.
 
Göçmen olduğu için bir hastaya bakmamazlık olmaz. Herkese aynı uygulamayı yapıyorlar ve yukarıda da belirttiğim gibi evde tedavi uygulaması var.
 
Bizim insanımız panik ve arabesk davranmayı da seviyor.
 
İsviçre’de de sosyal medyadan istenen yardıma Türkiye’den ambulans uçağı gönderildiğini duyan bayan da videosunu doldurup, yardım istemiş. İsviçre devletinin korona virüslü hasta bayana gerekenin yaptığının ortaya çıkması, skandalı önledi. Uyaranlar yurttaşlarımız. Yoksa İsviçre’de yine bir ‘Zafer Sırakaya Show’ daha izleyebilirdik. Az daha İsveç’e verildiği gibi İsviçre’ye de ‘medeniyet dersi’ verecektik!
 
UID ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) gibi kuruluşların, öncelikle yurtdışındaki yurttaşlarımızı korona virüsü konusunda bilgilendirmeleri gerekti. Ama bunu başlangıçta yapamadılar ve onlar şimdi cenaze ile hasta taşıma işiyle uğraşıyorlar. İşleri güçleri medyatik olmak. Bu İsveç’teki olayda olduğu gibi davranarak, dost olan ülke yönetimlerini de düşman olmaya zorluyorlar ki bu yapılan hareket İsveç’e büyük bir hakaret!
 
Gazetelerimizin yazdığı gibi; İsveç’e medeniyet dersi verilmiş ama onbinlerce yurttaşımız bundan sonra o medeniyetsiz ülkede yaşamaya devam edecekler. İsviçre’ye de verilecekti bu ders ama bayanın yalan söylediği son anda ortaya çıktı! Bunu başka ülkeler de takip edebilir de!
 
İsveç’e yapıldığı gibi İsviçre sağlık sistemi de yerlere vurulacaktı.
 
UID ve YTB birlikte show yapsınlar diye bu ve benzeri ülkelerde yaşayan yurttaşlarımız, ülkelerinin yönetimleri tarafından hedef tahtası yapılırlar.
 
Hem İsviçre hem de İsveç, yurttaşlarımızın en refah içinde yaşadıkları ülkeler. O ülkelerde yaşamaya da devam edecekler.
 
Showcular bazı şeyleri hesaplayamıyorlar.
 
Yaklaşık 500’e yakın yurttaşımız yurtdışında öldüler.
 
Camiler zamanında uyarılıp, kapatılmadı. Düğünler ve toplantılar da iptal edilmedi.
 
Ondan sonra “Koronadan ölenin cenazesi nasıl Türkiye’ye taşınacak?”de,  UID ve YTB gibi kuruluşlar ile milletvekili devreye girsin! Medyatik de, olup, ‘dostlar alışverişte görsün’ havasındalar.
 
Hem UID hem de YTB, İsveç’ten getirtilen hasta olayını sahiplenerek “İsveç’te tedavi edilmeyen vatandaşımızın yardım çağrısına kayıtsız kalmadık” şeklinde Facebook’tan açıklama yapmışlar.
 
İsviçre’yi de az daha halledecektiniz böyle! “Avrupa’da tedavi imkanı yok!” diyerek. Bu gidişle ne diploması ne de devletler arası ilişkiler kalacak ve yurttaşlarımız da  yaşadıkları ülke yönetimleri ile karşı karşıya gelecekler!
 
Durum vahim!
 
Yurtdışında yaşayan yurttaşlarımız, korona virüsü olayında bilgi eksikliğinin kurbanı oldular.
 
Şimdi de Almanya’da Mayıs ayında “Nasıl camiler açılır derdindeler?” ki; Hollanda Eylül ayına kadar korona virüsü ile sıkı bir mücadeleye karar vermiş.
 
Sosyal mesafe uygulaması da uzun süre devam edecek ki ‘2022 yılına kadar’ diyenler de var.
 
Camiler de, düğün-dernekler de kapalı kalacaklar, kalmalılar bu süreçte.
 
Sosyal medyadan yardım çağrısı ile her ülkeye gitmek de mümkün değil.
 
Fransa ve İsveç’ten iki hasta geldi.
 
Geride onbinlerce koronalı hastası olan yurttaşımız  var yurtdışında!
 
İsveç ile de kötü olmayalım Fransa ile de. Başka ülkelerle de. Soralım, gerçekten hasta tedavisiz bırakılmışsa veya tedavi imkanı yoksa o ülkede, getirtelim. Gece yarısı operasyonuna gerek yok.
 
Kendi vatandaşlarına nasıl bakıyorlarsa göçmen kökenli hastalara da öyle bakıyorlar. Eksik görünce şikayetçi olunulur ki en şeffaf ülkelerden birisidir İsveç!
 
Bizlerde ‘arabesk takılma’ maalesef çok.
 
Böyle takılmalara dikkat etmek gerek.
 
Diplomatik krizler bile çıkar bu yüzden.
 
Cumhurbaşkanımızı da, iyi bilgilendirmeliler.
 
26 yıldır internetteyim ve ‘Sosyal Medya Uzmanı’ da sayılırım. Gördüğüm herşeye hemen kanmam ve araştırırım.
 
Önce bulunulan ülkedeki devletten o kişinin gerçekten tedavi edilip - edilmediğini araştırmamız  gerekiyor.
 
Komşularından, tanıdıklarından da durumunu mümkünse araştırmak gerekiyor.
 
Her isteyene uçak kaldıramayız ve bunun arkasını da almayız.
 
Yurtdışında yaklaşık 500’e yakın öleninin de hakkı var.
 
Doğruları yazmak cesaret ister ve yazmak da gerek.
 
Helsinki’den selamlar,