Çorbaların ve yemeklerin lezzetini artırmak için kullanılan hazır bulyonlar, aslında böbrek sağlığını tehdit eden sinsi bir düşman olabilir. Uzmanlar, bulyonların içeriğindeki yüksek miktarda tuz ve katkı maddelerinin böbreklere zarar verebileceği ve hatta böbrek yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği konusunda uyarıyor.

Sağlık açısından zararlı olan bazı gıdalar, halk arasında sağlıklı sanılarak evlerde sıkça kullanılıyor. Bu gıdaların aslında vücut sağlığına ciddi zararlar verebilecek potansiyelde olduğu belirtiliyor. Bazı yiyeceklerin böbreklere zarar verip diyalize yol açabileceği, bu gıdaların evlerde kullanılmaması gerektiği vurgulanıyor. İşte diğer detaylar...

BU GIDALAR ZARARLIYMIŞ

Yiyeceklerin içerisinde bulunan zararlı maddeler, yavaş yavaş böbrek sağlığını olumsuz etkileyerek kişiyi diyalize sürükleyebiliyor. Sağlıklı olduğu düşünülen ancak aslında vücudu harap eden bu gıdaların dikkatli bir şekilde tüketilmesi gerektiği vurgulanıyor. Bu konuda farkındalık yaratılması, insanların günlük diyetlerinde bu zararlı gıdalardan kaçınmalarına yardımcı olabilir.

Özellikle evde sıkça kullanılan bazı gıdaların böbrek sağlığına zarar verebileceği, bu nedenle bu gıdaların tüketimine dikkat edilmesi gerektiği belirtiliyor. Bu konuda toplumun bilinçlendirilmesi ve sağlıklı alternatiflerin tercih edilmesi, böbrek sağlığını korumak açısından önem taşıyor. Bu zararlı gıdalardan uzak durarak, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, böbrek sağlığını olumlu yönde etkileyebilir.

Dünyanın en zararlı yiyecekleri arasında bulunan bu gıdaların listesi detaylı bir şekilde açıklanmalı ve insanlar bu konuda bilinçlendirilmelidir. Böylece evlerde kullanılan gıdaların seçiminde daha sağlıklı tercihler yapılabilir. Bu konuda sağlık uzmanlarının önerilerine uyarak, bilinçli tüketim alışkanlıkları kazanmak önemlidir. Sağlıklı beslenme alışkanlıklarıyla birlikte, zararlı gıdalardan uzak durarak böbrek sağlığını korumak mümkündür.

Hazır satılan bulyonların birçok kişi tarafından tercih edilmesine rağmen, uzmanlar tarafından yapılan araştırmalar, bu bulyonların sağlığa zararlı olabileceğini ortaya koymaktadır. Et ve tavuk suyu ile yapılan çorba ve pilavların lezzetli ve sağlıklı olduğu bilinen bir gerçektir. Ancak birçok kişi, bu suyu yapmanın zorlayıcı olduğunu düşündüğü için hazır bulyonları kullanmayı tercih etmektedir. Bu tercih edilen bulyonların sağlıklı olduğunu düşünenler olsa da, uzmanlar bu ürünlerin sayısız hastalığa yol açabileceği konusunda uyarıda bulunmaktadır.

Diyetisyen Ferhan Coşkun, bulyonların içeriğinde bulunan yüksek miktardaki tuzun, kalp damar hastalıkları, hipertansiyon ve böbrek hastalıklarına neden olabileceğini vurgulamıştır. Bulyonlarda kullanılan tavuk eti ve kırmızı etin ekstraktları, içerdikleri yüksek sodyum oranıyla bu sağlık sorunlarına katkıda bulunabilir. Yüksek tuz içeriği, özellikle kalp sağlığını etkileyebilir ve hipertansiyon riskini artırabilir. Böbrek sağlığı açısından da olumsuz etkileri bulunabilir.

Uzmanlar, bulyonların içerdikleri koruyucu maddelerle uzun raf ömürlerine sahip olmalarının yanı sıra, insan sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yapabileceklerine dikkat çekmektedir. Bu nedenle, doğal ve sağlıklı alternatiflerin tercih edilmesi önerilmektedir. Evde yapılan et ve tavuk suyu ile lezzetli yemekler hazırlamak, sağlıklı bir beslenme alışkanlığına katkıda bulunabilir. Bu uyarılar, bulyonların bilinçli bir şekilde tüketilmesi gerektiğini vurgularken, sağlık açısından doğru beslenmenin önemini vurgulamaktadır.

Diyetisyen Ferhan Coşkun, Dünya Sağlık Örgütü'nün günlük tuz tüketimini 5 gramın altında tutma önerisini vurgulayarak, "Çin tuzu" olarak bilinen Monosodyum Glutamat'ın çeşitli hastalıklarda alerjik reaksiyonlara, kızarıklık ve baş dönmesine neden olabileceğini belirtti. Yapay tatlandırıcılar, renklendiriciler ve koruyucular gibi katkı maddelerinin raf ömrünü uzatma ve lezzet stabilitesini sağlama amacıyla kullanılmasının insan sağlığı üzerinde alerjik reaksiyonlara yol açabileceğini ifade etti. Uzun dönemde ise çeşitli hastalıklara neden olabileceğini söyledi.

Sağlık açısından diyetisyen gözüyle en iyi seçeneğin, bulyon yerine evde kendi tavuk ve et sularını üretmek ve bunları çeşitli sebzelerle çeşnilendirip besleyici düzeyi yüksek ürünler elde etmek olduğunu belirtti. Bulyonun içerdiği yüksek sodyum oranının tansiyonu yükseltebileceğini ve böbrek hastalıklarını ilerletebileceğini vurgulayan Coşkun, hipertansiyon ve diyabet gibi kronik rahatsızlıkları olanların bulyon kullanımından kaçınmalarını önerdi. Ayrıca, doğal ve sağlıklı alternatiflerin tercih edilmesinin sağlıklı beslenme açısından önemli olduğunu vurguladı. Bu uyarılar, tüketicilere bilinçli ve sağlıklı bir beslenme alışkanlığı kazanma çağrısında bulunurken, hazır gıdalardaki katkı maddelerinin potansiyel risklerine dikkat çekmektedir.

Bulyonların zararlı etkilerinin temel nedeni, içerdikleri Mono Sodyum Glutamat (MSG) adlı katkı maddesidir. MSG, yemeklere et aroması katmak amacıyla kullanılan bir lezzet arttırıcıdır ve merkezi sinir sistemine zarar verebilmektedir. MSG'nin açılımı olan Mono Sodyum Glutamat, fazla tüketildiğinde çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir.

MSG'nin zararları arasında, Epilepsi (sara), Parkinson, Alzheimer, Huntington hastalıkları, pankreas hasarı, göz retinasında büyüme, yağ birikimi, insülin artışı, obezite gibi sağlık sorunları bulunmaktadır. MSG'nin tüketimi aynı zamanda yağ birikimi, doyma mekanizmasında bozukluk, obezite, büyüme hormonu baskılanması, pankreas hasarı, insülinde artış, diyabet, böbrek ve karaciğerde tahribata kadar çeşitli olumsuz etkilere neden olabilir.

Bu zararlar arasında Alzheimer, Parkinson, Epilepsi (sara) ve Huntington hastalıklarına yol açma potansiyeli de vardır. MSG'nin sağlık üzerindeki olumsuz etkileri geniş bir yelpazede bulunmaktadır. Bu nedenle, bilinçli tüketici davranışları ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirmek, bulyon gibi hazır gıdalarda kullanılan katkı maddelerine dikkat etmek önemlidir. Sağlıklı ve doğal beslenme, MSG gibi potansiyel tehlikeli maddelerden kaçınmak için etkili bir strateji olabilir.

Bulyonların zararlı etkilerinin temel sebeplerinden biri olan Mono sodyum gluatamat (MSG) içeren bu ürünlerin, kişinin merkezi sinir sistemine zarar verdiği belirtilmektedir. MSG, lezzet arttırıcı bir kimyasal ürün olup, fazla tüketildiğinde çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. MSG'nin içeriğinde yer alan maddeler, epilepsi (sara), Parkinson, Alzheimer, Huntington, pankreas hasarı, göz retinasında büyüme, yağ birikimi, insülin artışı ve obezite gibi sağlık sorunlarına yol açabilir.

MSG içeren ürünler arasında et bulyon, tavuk bulyon, cips, dondurma, renkli yoğurt ve hazır çorba gibi gıdalar yer almaktadır. Bu ürünlerin hamilelik döneminde tüketilmesi uzmanlar tarafından büyük bir sakıncaya yol açtığı ifade edilmektedir. Hamilelikte MSG içeren gıdaların tüketilmesinin, plasentayı geçerek doğrudan bebeğe zarar verebileceği ve bu nedenle hamilelerin bu tür ürünlerden uzak durmalarının önemli olduğu vurgulanmaktadır.

MSG tüketiminin, yağ birikimi, doyma mekanizmasında bozukluk, obezite, büyüme hormonu baskılanması, pankreas hasarı, insülin artışı, diyabet, böbrek ve karaciğer tahribatı gibi bir dizi olumsuz sağlık etkisine neden olduğu belirtilmektedir. Ayrıca, Alzheimer, Parkinson, epilepsi ve Huntington hastalıklarının oluşumuna da katkıda bulunabileceği ifade edilmektedir.

Bu bağlamda, sağlıklı bir yaşam için MSG içeren gıdalardan kaçınılması ve özellikle hamilelik döneminde bu tür ürünlerin tüketilmemesi gerektiği vurgulanmaktadır. Bu uyarılar, tüketicilere bilinçli ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinme konusunda rehberlik etmekte ve MSG içeren gıdaların potansiyel risklerine dikkat çekmektedir.

Kaynak: HABER MERKEZİ