Önce. Rauf Tamer’in “Bayram Notları” başlıklı yazısından bir alıntıyı tekrardan yapmakta fayda vardır.

(…CHP’de yeni bir genel başkan için 3-5 kişinin ismi geçiyor. Şüphesiz hepsi de oraya layık insanlar. Her biri liyakat sahibi. Lakin şaştığım şey, nasıl oluyor da Akif Hamzaçebi gibi bir Değer’inismi hala telaffuz edilmiyor? Öyleyse?...Hamzaçebi’ye bir mesajım olacak:

Beyefendi. Fazla tevazu göstermeyin. Sahizannederler..)

Doğru söze ne denir? Rauf Tamer’in kalemine sağlık..

Genel başkan Kılıçdaroğlu’nun unutmaması gereken bir husus var. Karadenizliyi içinde barındırmayan hiçbir siyasi oluşum başarılı olamaz… Her partide ve her dönemde durum böyledir. Akif Bey’de İstanbul başta olmak üzere Türkiye’deki Karadenizlileri temsil eden en önemli değerdir..

***

Çünkü… Akif Hamzaçebi, bürokrasi ve siyasette bilinen, tanınan, itibar gören, olduğu gibi olan, göründüğü gibi görünen yiğit Karadenizlidir. Mütevazı aile yaşantısı, ailece şaibesiz geçmişi, onurlu dik duruşu onun en büyük servetidir.

Malumdur ki, yaptığı görevler itibariyle bir faniye nasip olacak her makamı mevkii görmüştür. En genç yaştan itibaren itibarlı işlerle uğraşmış; yaptığı işlere de itibar kazandırmıştır.

Düşünün ki, Maliye       Bakanlığı, Ankara ve İstanbulDefterdarlığı. Millî Emlak ve Gelirler Genel müdürlüğü. CHP Grup Başkan vekilli..,TBMM Başkan vekili,CHP Genel Sekreteri. Ve  Trabzon ve İstanbul milletvekili.. …

Zarif, beyefendi kişiliği, dostluğu her türlü takdirin üzerindedir. Her bürokrat ve siyasetçi çok iyi bilir ve takdir eder ki, Akif Bey,dengedir..Uzlaşma kültürünün merkezidir. Siyasette tecrübedir. Ortak akıldır.Başarıdır..Ekonomide   referanstır. CHP’nin sağduyu sesidir.

Akif Bey ile sürekli konuşur, denk geldiğinde buluşuruz. Kendisiyle uzun bir sohbetimiz oluyor. Siyasetin dünü ve bugününü değerlendiriyoruz.. Trabzon’u ve hemşerilerimizi ihmal etmiyoruz.

Dört maddelik bildirisi ve tespitleri yerinde miydi? Evet… Yerindeydi… Kral’dan fazla kralcıların cirit attığı. Dalkavukların her yeri sardığı. AhdeVefa’nın kalmadığı bir dönemde… Akif Bey’in tespitleri yerinde, tepkisinde haklıydı…Dikkate alınmasında fayda vardır.

***

Tekrarında fayda var..Akif Bey, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ‘nunhep yanında ve arkasında durdu. Her konuda gerçekleri yüzüne söyledi. Hiç bir göreve kendisi talip olmadı..28.Dönemde  Genel Başkanın bilgisi  ve talimatı ile aday oldu. Aday gösterilmediğini,  ise listeler açıklanınca öğrendi..

Konu adaylık veya milletvekilli olma arzusu değildir. Akif Bey, bir faniye nasip olacak her makam ve mevkii görmüştür.. Hamzaçebi’ye yanlış yapıldı. Gururu incindi. Üzüldü. Genel başkan Kılıçdaroğlu, kendisine ”Sizi aday göstermeyeceğim. Sizinle ilgili bunu düşünüyorumveya hiçbir şey düşünmüyorum” diyebilmeliydi. “Aslanı Kediye boğdurtmayacaktı.” Parti içindeki entrikalara kurban etmeyecekti. Çünkü Akif Bey, siyaset üstü bir değer, toplumun her kesiminin kabul ettiği siyasette bir ombudsmandır.

Çünkü Hamzaçebi, Kemal Bey’in en yakın, yol ve kader arkadaşıydı. Akif Bey gibi bir değeri, partiyi bu hale getiren, sözde ve sonradan olma CHP’lilerin  önüne atmayacaktı..Eski Genel Sekreter Selin Sayek Böke’nin  Akif Bey’in telefonlarına bile çıkamadığını  yakından biliyorum..

Akif Bey’in sadakati çok yüksektir..Dostunu..Ekip arkadaşlarını asla satmaz. Sadakat, cesaretten daha yüksek bir vasıftır. Siyasette yaşam hakkı mücadele gücüne kadardır. Kişisel mücadele değil, yapılması gereken dava mücadelesidir. Eğer Genel başkan Kılıçdaroğlu Akif Bey gibi 40 yıllık yol arkadaşını bir kalemle harcayabiliyorsa  etrafında sadece  dün kendisi için ağlayıp, bugün başkalarıyla işbirliği yapanları bulur..

“Siyaset, particilik iddia işidir, İnanç işidir. Umut vermek, heyecan yaratmak gerekir. Sebat edeceksin, yılmayacaksın, çok çalışacaksın. Azimliysen, kararlıysan, iddia ve inanç sahibiysen Kaçkar Dağları'na bile tırmanırsın siyaset, zaman alır, sabredeceksin ve kendi

“Siyasetin yol haritasını tecrübe belirler. Türkiye'nin yeterince tecrübesi var ama yararlanılmıyor ki. Herkes, 'Sadece ben haklıyım' diyor. Bugün Türkiye’de inkâr esasına dayalı bir siyaset anlayışı var. Çok ağır sözler söyleniyor, çok ağır suçlamalar yapılıyor. Bundan Türkiye'nin birlik ve bütünlüğü zarar görüyor.

Akif Bey, bugün bile… 
Kadınların..Gençlerin ve Yaşlıların haklarını savunuyor.
Sabah erken kalkıp, gece geç yatıyor.
“Cep telefonu” 24 saat açık .Ve susmuyor..
Vatandaş aradığında “onu”buluyor. Ulaşıyor. Derdini anlatıyor.
“Mobil” siyasetçi olacaksın. Her yerde altın kuraldır. Futbolcu  misali.. Koşacaksın. Terleyeceksin…
Vatandasana değil, sen vatandaşa gideceksin..
 Paylaşılamıyor. Davetlere yetişemiyor…“Aranan” adam…
7/24 saat yetmiyor…. Nerede sorun varsa AkifHamzaçebi  orada.

Ve siyasette‘altın kural’…Halkla bütünleşmektir…
Doktora tezi niteliğinde ki; örnek çalışması takdire şayan niteliğindedir.
Ülkeyi dolaşıyor..
Koşuyor… Terliyor… Ziyaret ediyor.. Vatandaşla diyalog kuruyor...
İçten ve samimi olarak. ..Dert dinliyor…Sorunları çözüyor…
Sürekli olarak  halkın içinde..
Yaşlılar… Gençler. Kadınlar… Sivil Toplum kuruluşlar ile beraber..