Hayatta her şeyin bir bedeli vardır.
Birine güvenmenin de tabi ki…
Ama en ağır bedel, dost sandığınız insanların elinden yediğiniz darbedir.
Bir düşman gelir karşınıza dikilir, hazır olursunuz, savaşırsınız.
Yenersiniz, yenilirsiniz hiçbir sorun yok
Amenna
Ama kaypak olan birileri size güler, sizi över, hatta yalakalık da yaparlar sonra ona ihtiyaç duyduğunuz tam da o günde gelir sırtından hançerler sizi.
Hem de paslı bıçağıyla.
Ve o bıçak sadece canınızı acıtmaz, inandığını sandığınız o insanların ihanetini görürsünüz.
Kaypaklık bir karakter meselesi değildir;
Karaktersizliğin ta kendisidir.
Yüzüne dost maskesi takıp arkandan kuyunu kazanlardır,
Bu kişiler dostluğu da, insanlığı da kirletir.
Herkesin bir yüzü vardır ama onlar, yüz yerine maske taşırlar.
Hatta bir değil birkaç tane yüzleri vardır.
Hatta dört, altı, şekiz köşeli yüzleri vardır
Aslında yüzsüzler
Konuşacakları kişiye göre robotik bir hareketle sahte yüzünü çevirirler size, yani kişiye göre o yüzü çevirirler,
Bir başkasına diğer yüzü, sonrasına öteki yüzünü.
Sekiz köşeli ya
Çevirir dururlar yüz diye baktıkları yüzsüzlükleriyle
Sizin samimiyetinizi kullanırlar, iyiliğinizi zaaf sanırlar,
Halbuki o tür kişilerin nasıl bir karakterde olduğunu siz zaten biliyorsunuz.
İşte o sekiz köşeli, karakteri zayıf kaypak kişiler ilk fırsatta sizi arkanızdan vururlar işte.
Sırtından hançerlenmek, sadece bir ihanet değildir.
O hançer, aynı zamanda içinizi deler geçer.
Sen de mi Brütüs dersiniz içinizden
Bu tür insanları gördükçe, insan kendi kalbinden bile şüphe eder hâle gelir inanın.
Ama bilin ki, arkandan vuranların gölgesi hiçbir zaman önüne düşmez.
Çünkü onlar hep birilerinin arkasında gizlenerek yaşarlar.
Kendi karanlıklarını başkasının ışığında saklanmaya çalışırlar.
Gün gelir o hançer döner kendilerine saplanır er ya da geç amma zaman en önemli ilaçtır.
Ve sizin yaranıza sebep olan her bıçak, bir gün onları kesmeye başlayacaktır inanın.
Siz yeter ki dimdik durun.
İyiliğinizi kaybetmeyin ama gözünüzü de kapatmayın.
Düşünün ve o dost görünen şeytanlarınızı iyi tanıyın.
Her gülene hiç güvenmeyin.
Her tebessümü asla dostluk sanmayın.
Çünkü bu devirde insanlar gülerek zehirliyor en yakınındakini bile.
Ve bazı bıçaklar, kan dökmeden de can alabiliyor.
Ama dedim ya herke hak ettiğini bulur er ya da geç.
Ama mutlaka bulur.
Dedik ya kaypaklık bir karakter meselesi değil, karaktersizliğin ta kendisidir.
Bu davranış masum ya da geçici bir kişilik özelliği değildir, aksine kişinin temel ahlaki yapısındaki bir bozukluktur.
Yani, günümüzde birçok kişinin, tutarsız, çıkarcı davranması sadece bir karakter zayıflığı değil, doğrudan onların kişiliğindeki ciddi bir sorun olduğunu göstermiyor mu?
Her neyse,
Kurt bile, 40 yıl sonra kendi hesabını gördü ama yine de aceleci davrandım dedi kendi kendine.