Sürekli nöbetteyiz, ayılar çadırlarımızın yanına kadar gelerek tehlike oluşturuyor. Bu sebeple devletin meralara korucu göndermesini istiyoruz. Yoksa belki de bu şartlarda çobanlık yapan son nesil olacağız. Böyle giderse bizden sonra bu işi yapan kalmayacak, yaylacılık ve dolayısıyla da hayvancılık bitecek. Zaten yağımızı, peynirimizi toptan çok ucuza veriyoruz. Bu dağları mesken tutan, sahiplenen, şenleten bizlere devletimizin destek olmasını istiyoruz. Biz de buraları terk edersek, bu dağlar kuş uçmaz kervan geçmez yerler olacak. İşte vatanımızın bu ücra köşelerine bir çoban ateşi tüttürüyorsak, bu aynı zamanda buraların tapusu demektir” dedi.
Kuruyatak Yaylası'nda hayvancılıkla uğraşan Mustafa Güney ve diğer yaylacılar, özellikle ayı saldırılarının artmasıyla birlikte hayvanlarını ve kendi can güvenliklerini koruma konusunda büyük zorluklar yaşıyorlar. Bu durum, yaylacılığı ve hayvancılığı sürdürmek için devlet desteğinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Güney'in belirttiği gibi, yaylacıların desteklenmemesi durumunda bu mesleğin ve yaylacılığın geleceği tehlikeye girebilir.