Dernekpazarı’ndan Diyarbakır’a, Diyarbakır’dan Almanya’ya ve oradan İstanbul’a gurur duyulacak bir öykü
Trabzonlu iş adamları adeta tarih yazmaya devam ediyorlar Cesaretleri, girişimcilikleri, teknolojinin ve üretimin peşinden gidişleriyle birlikte alkışı hak ediyorlar. Bunlardan bir tanesi de Trabzon’un Dernekpazarı ilçesinden olan hemşerimiz Fikri Kurt öyle bir öyküsü var ki dinleyince adeta şaşkına döndük. Üniversiteyi Diyarbakır’da kazanmış ama orada kendisine söylenen birkaç sözle birlikte belki de yaşamı değişmiş. Fikri Kurt şimdi Güngören’de. Muhteşem bir iplik örme fabrikası var kendisini ziyaret ettik, kahvesini içtik öyküsünü dinledik ve not ettiklerimizi de sizlere aktarıyoruz.
Almanya’daki Disiplinimi Burada Uyguladım
TAKA: Fikri Kurt kimdir? Fikri Örme’yi nasıl hayata geçirdiniz?
FİKRİ KURT: Trabzon Dernekpazarı Çayırbaşı Köyü’ndenim. Eğitimimi Trabzon’da gerçekleştirdim. Daha sonra yurt dışında yaşamıma devam ettim.
1975 yılında üniversite imtihanlarını kazandım. O dönem kazanamam diye kırsal bölgeleri seçerek Diyarbakır Dicle Üniversitesi Yabanı Diller Bölümünü kazandım. Tabi Almanya’dan geldik otobüse bindik, Diyarbakır’a gittim. Diyarbakır halkının çok mütevazi, sıcak kanlı ve misafirperver olduklarını gördüm. Tabi araştırma yaptım. Burada hayat nasıldır okul nasıldır diye araştırma yaptım. En son bir esnafa sordum, nasıl okuruz burada dedim. Adam bana oğlum nerden geliyorsun ve nerelisin dedi. Almanya’dan geliyorum Karadenizliyim Trabzonluyum dedim. Bana üniversite okuyacaksan ya sağcı olacaksın ya solcu olacaksın dedi. Ayrıca ben senin yerinde olsam mademki Almanya’dan geliyorsun ya eğitimini orada tamamla ya da orada çalış dedi. O zaman genç ve cahildik. Döndük Almanya’ya gittik. Almanya’da 12 yıl kaldım.
Türkiye’ye dönüşümün sebebi 1976 yıllarında İstanbul Kartaltepe’de ağabeyim güzel işler yapıyordu. Bakıyordum güzel paralar kazanıyor. Ağabeyim 1976 yılında rahmetli oldu. Ben de işin başına geldim. Fakat ortakla anlaşamadım tekrar geri döndüm. Ticareti hep kafamda tasarlıyordum. Kazandıklarımla Türkiye’ye nasıl dönerim hayalim hep vardı. 1987 yılında Almanya’da kumaş nasıl yapılır öğrendim Türkiye’ye geldiğimde bu işe bilinçli olarak başladım. Bir ortakla birlikte firmayı kurduk. Ardından anlaşamadık ve 1993 yılında Fikri Örme’yi hayata geçirdim. Bugün Fikri Örme hammadde ipliğini alır kumaşa getirir, ihracatçı firmalara kumaşını satar, onlar da keser biçer ihracatlarını yapar. Fikri Örme olarak iyi başladık 1 yıl sonra bulunduğumuz binayı satın aldık. Ama tabi Almanya’daki disiplinimi burada uyguladım. Hizmet, servis ve söz verme anlayışına uyduk. Bunlardan dolayı kazandık. Almanya’daki çalışma disiplini burada hala devam eder.
Gururluyuz
FİKRİ KURT: Şu anda 100’e yakın istihdamımız var. İşletmemiz İstanbul Sanayi Odası anketlerinde ikinci 500’ler arasında. 5000 metrekare içersinde 100’e yakın insan çalıştıran bir müessese Türkiye genelinde İstanbul gibi bir metropol şehirde ikinci 500’ler listesinde olmak gurur vericidir. Herkes kendi cebini doldurma çabasında. Ama ben bunu yaparken vatanıma da karşı görevimi yerine getirmeye çalışıyorum. Kimse varlıklarıyla göç etmiyor. En önemlisi yapmış olduklarınızdır.
Dernekpazarı Bizim Canımız
TAKA: Trabzon’da yatırım yapmayı düşünüyor musunuz?
FİKRİ KURT: Dernekpazarı’nda bir kum ocağı vardı. Oradaki kum ocağının ihalesine girdik ve orayı çalıştırmaya talip olduk. Ahde vefa ile doğduğumuz yerleri unutmayalım diyoruz ama ne yazık ki orada yaptığımız yatırımda sıkıntı yaşadık. Oradaki eski belediye başkanının tecrübesizliği yüzünden yanlışlarının kurbanı olduk. O işletmemize yanlış yaptırımlar uygulandığı için yatırım yapmaktan memnun kalmadık. Dernekpazarı bizim canımız ama orada yılların firması olarak yatırım yaptık icra takibi başlatıldı. Bu sorunları yaşadık.
Tekstil Ve Örme Sektörü Parlayan Yıldız
TAKA: Sektörün sıkıntıları var mı? Türkiye son dönemde önemli gelişmeler yaşadı? Bu sektör nasıl gidiyor.
FİKRİ KURT: Tekstil ve örme sektörünü parlayan yıldız olarak görüyorum. İşletmelerin hepsi çalışıyor. Sıkıntı nerede? Türkiye’de adam bulup çalıştırma sıkıntısı yaşanıyor. İşsizlik artmış ama işi beğenmeyen zihniyetler var. Şimdi Türkiye’de genç nesil var, eğitimli, diplomalı genç var. Ama herkes masada iş yapacak diye beklentisi olursa bu işsizlik düşmez. Hepimizin başladığı yer var. Bir yerden tutmalıyız. Ondan sonra kademeli şekilde üst düzeye çıkabilir. Ama gençlik bu konuda duyarsız. Ben eğitim gördüm masa başı iş istiyorum diyorlar. Herkes hizmet sektöründe çalışırsa, üretim yapacak adam olmadıktan sonra ülke kalkınmaz. Bu ülkenin kalkınması üretimden geçer.
İnşaat Sektörü Handikabdır
İnşaat sektörü durağan dediniz. Ben inşaat sektörünü bu ülkenin handikabı olarak görüyorum. İnşaat sektörü Türkiye’nin kalkınmasını gerçekleştirmez. Bu yanlış zihniyettir. Üretmeden bu ülke kalkınmaz. Üreteceksin, pazarlayacaksın, ihracat yapacaksın. Türkiye’de ithal ettiğimiz ürünlere karşı ne kadar Pazar ödeniyor. Bununla ilgili devlet teşvik etmesi lazım. Her yerde de birbirine benzer işletmeler kurdurmaması lazım. Biz taklitçi ülkeyiz. Herkes birbirine bakarak iş yapıyor makine alıyor. Bu şekilde kalkınma olmaz. Yine ithal eden bir Türkiye oluruz. Türkiye’de inşaat sektörü geçici bir istihdam ve getiri kazandırır. Uzun vadede beton yığınları olur. Üretimi de engellemiş olur. Bunlara dikkat etmek gerekir.
STK Ve Sanayicinin Sesini Dinlemeleri Lazım
TAKA: Sizce Türkiye’de siyasi olarak neler yapılmalı?
FİKRİ KURT: Yeni kurulacak olan kabinede devlet artık STK’ları ve sanayicinin sesini dinlemesi lazım. Zengin lobinin sesini dinlerseler yanlış yolda olur. Tayyip beye aktarmak istediğim konu nedir biliyor musunuz? Birinci ve ikinci döneminde önemli kalkınma adımları atıldı.
Çalışmalarından bütün ülke olarak memnuniyetleri ifade ediyoruz. Ustalık dönemindeki olayda ise biraz daha farklı bakan bir yapı içlerinde oluştu. İçerdeki şeytani zihniyet kalkışma oluşturdu ve Türkiye’nin ekonomisi kırılgan konuma geldi. Birbirimize itibarsızlaştırdı. Özellikle bir STK başkanı olarak şunu ifade etmek istiyorum. Biz Ticaret ve Sanayi odalarımızın, İhracatçı birliklerimizin ve STÖ’lerin sesini doğru bir şekilde ifade ettiğimizde Cumhurbaşkanımız bu konuda duyarlı olabilir. Ama ne yazıkki kendi çıkarları doğrultusunda fikir beyan eden zihniyetle olmaz.
Sayın Cumhurbaşkanımız bir dönem tekstilcilerle ilgili ifadesinde beceriksizler kelimesini kullandı. Ve çok haklıydı. Yerinde bir sözdü. Çünkü biz sanayiciler kendi cebimizdeki menfaat çıkarlarımıza göre fikir görüş beyaz ediyoruz. Ülkenin menfaati doğrultusunda fikir beyan eden bir sanayici göremedim ben. Ben bunu özellikle vurgulamak istiyorum.
STK’ların kobilerin ve küçük sanayilerin sesini dinlemek daha sağlıklı olacaktır. Zengin lobisi kendi kazanımı için hareket ettiği için onun için ülke menfaati önemli değildir. Onun için sadece para menfaati var. Çok paranın olduğu yerde çok huzur olmaz. O huzuru biz eşitlik ilkesinde bulmalıyız. Holding sahibidir çok insan çalıştırıyor diye çok itibar etmek gerektirmez. İflas ertelemesi olan firmalar oldu. Devlet onlara yeniden sanayisini çalıştırması için destekler veriyor.
Bence o fabrikalara destek verilmemesi gerekir. Neden derseniz gelişi güzel yatırım yapan, fizibilite yapmayan, ben bu ülkenin en üst üretimini yapacağım derse o adamdan bir şey olmaz. O adam eninde sonunca batmaya mahkumdur. Sonra ne oluyor devlet yanında oluyor. Neden devlet yanında gidiyor, fazla insan çalıştırdığı için. Devam etmesi için destek veriyor. Kimin parasını destek veriyor o adama? Türkiye kamu bankalarının kredisiyle yeniden işletmeyi hayata kazandırmak istiyor. Başarılı adam devlette para almaz, nasıl ayakta duracağının sistemini oluşturur. Faiz kangrendir. Vücuda sadrımı vücudunu da alıp götürür. O yüzden sanayici dediğinizde Özkaynak sermaye ve özkaynak tecrübeyle olur.
Trabzon Turizmine Sahip Çıkmalı
TAKA: Trabzon şehrinin baktığınızda nasıl görünüyor?
FİKRİ KURT: Karadeniz kırsal yapıya sahip bir bölge olduğu için eskiden gelir kaynakları olmayan bir bölge olduğu için göç vermiş. Hepimiz oradan koptuk. Avrupalara gittik. Gelişmiş ülkelere göç ettik ama bugün Karadeniz’i hepimiz özlüyoruz. Doğasıyla, yaylasıyla, her yönüyle Karadeniz’i özlüyoruz. Muhteşem bir doğamız var. Bunu sahiplenmeliyiz.
Yayla turizmini iyi kullanmalıyız. Artık insanlar sahillerden bıktılar. Karadenizliler olarak eksik yönlerimiz var. Turizmde eksik yanlarımız var. Müşteriye davranma becerimiz yeterli değil onu da çözmemiz lazım. Turizmle ilgili çalışan insan gücünün eğitilmesi gerekir. Dünya oraya geliyor ama bizim yemek kültürümüz, servisimiz, hitabımız güzel olmazsa o insanları kaçırırız. Doğa turizminden istifa etmemiz gerekirken ordu ve Giresun’a kayıyor. Eğer siz sistemde yanlışlık yaparsanız, turist rahatlık bulamazsa farklı yere gider.
O Arsalar, Evler Arabistan’a Gitmez
FİKRİ KURT: Yabancıların gayrimenkul almalarına asla tepki gösterilmemelidir. O toprak orada duruyor, başka yere gitmez. O ev o apartman Arabistan’a Avrupa’ya gitmez. Yapılan yatırımlar Türkiye’nin kalkınmasına destek verir. Ve toplumlar birbirleriyle kaynaşmayı sağlar. Bütün dünyadaki insanları yaratan tektir. Ayrımcılık yoktur. Ama maalesef bazı insanlar farklılıklar yaratıyor. Bunların olmaması gerekir. Hepimiz biriz.
Trabzonspor İyi Bir Yoldadır
TAKA: Trabzonspor’u takip ediyor musunuz?
FİKRİ KURT: Trabzonspor’umuzun başkanı son derece mütevazi, alçak gönüllü. İyi gördüğümüz bir başkan. Birinci dönem talihsizlikler yaşayan takımımıza ikinci dönem son derece başarılı. Birinci devrede küme düşme ihtimali konuşulurken, ikinci devrede birinci devre hatalarını yapmamış olsaydı şampiyonluğa oynayacaktı. Ama başkanımızdan son derecede memnunuz. Tabiki zaman zaman eleştirilebilir ama doğru fikirlerimizi söylemek zorundayız. Trabzonspor doğru yolda gidiyor.
Hakan ŞENER / İSTANBUL
Yorumlar
Çok Okunanlar
Trabzonspor'da Göztepe yenilgisi sonrası oyuncular arasında neler yaşandı?
Tanju Çolak’tan Şenol Güneş’e Sert Eleştiriler: "Beğenmiyorsan Gitmeyeceksin!"
Disiplin Sorunlarıyla Gündeme Gelen Nijeryalı Golcü, Trabzonspor’a Transfer İçin Göz Kırpıyor
Şenol Güneş Kararını Verdi; O Stoper yine kadroda yok
Kredi kartı borcu olanlara müjde! 60 ay fırsatı duyuruldu
Trabzonspor’dan Taha Ali Sürprizi