Suiçmez, açıklamasında, “Yargının kendi tarafından itibarsızlaştırılması kabul edilemez. Hukuk tarihimizde, gücü elinde bulunduranlara karşı bireylerin hak ve özgürlüklerini kazanmak için verdiği mücadele, keyfi kararlarla yok edilemez” dedi. Yargının itibar kaybına yol açtığını ve halkın Türk yargısına olan güveninin sarsıldığını belirten Suiçmez, “Bir kez daha gördük ki, Türk halkının yargıya duyduğu güvensizliğe, yargı kendi davranışlarıyla sebep olmaktadır” şeklinde konuştu.
“Delil Yok, Ama Gözaltı Süresi Uzatıldı”
Açıklamasında Beşiktaş Belediyesi operasyonundaki eksikliklere dikkat çeken Suiçmez, dosyada tutuklamayı gerektirecek herhangi bir delil bulunmadığını belirtti. Suiçmez, “Üç aydır süren soruşturma sonucunda, tutuklama gerektirecek delillerin bulunmadığı açık. Belediyeden istenilen belgeler dışında somut bir kanıt yok. Dosyadaki belgelerle, yapılan sorgulamalar arasında hukukî bir bağ kurmak mümkün değil. Bu durumda, neden dört gün boyunca gözaltı süresi kullanıldı?” diye sordu.
Suiçmez, dosyada yer alan MASAK raporunun eksikliğine de değinerek, “Bu durum, etkin bir soruşturma yapılmadığını, yalnızca tutuklamaya zemin hazırlamak için çaba sarf edildiğini gösteriyor. Gizli tanık müessesesinin kötüye kullanıldığına da şahit oluyoruz” dedi.
“Yargı Siyasallaşıyor”
Beşiktaş Belediye Başkanı'nın tutuklanmasını eleştiren Suiçmez, yargı sürecindeki adaletsizliklere dikkat çekti. “Masumiyet hakkı ihlal edilerek gözaltına alınan kişiler, gereksiz yere uzun süre tutuluyor, dosyada deliller toplanmadan operasyon başlatılıyor. Aynı konumdaki kişiler için farklı tutuklama kararları veriliyor. Seçilmiş bir belediye başkanı hakkında tutuklama kararı bu kadar kolay veriliyorsa, bu yargının siyasallaşması anlamına gelir” dedi.
“Gizlilik Kararı Kaldırılmalı”
Suiçmez, yargıya çağrıda bulunarak, dosyadaki gizlilik kararının kaldırılmasını ve Beşiktaş Belediye Başkanı hakkında tutuksuz yargılanmak üzere tahliye kararı verilmesini istedi. Suiçmez açıklamasını, “Adalet Mülkün Temelidir” sözleriyle sonlandırarak, yargıya verdiği mesajı şöyle aktardı: “Adalet, sadece mahkemelerin arka duvarlarında değil, her kararın altında hissedilmelidir. Yargıçlar hukukun üstünlüğünü savunmalı ve sadece hukuka uygun kararlar vermelidir. Türkiye’de yargıçlar var demeyi çok özledik.”
