Ayşenur Aslan bir dönem CNN’in Objektif Haber Koordinatörü idi.

Şimdi öyle söylemler kullanıyor ki, sinir uçları ile oynuyor.

Bunu da kasıtlı olarak yapıyor.

ABD’de Biden’in seçilmesinden sonra başladı bu. Hem içerde hem de dışarda Türkiye’yi mahkum etme çabası var.

Kendi insanımızın çabası ile!

Türkiye Cumhuriyeti Devleti 84 milyonun. Bu devletin başında Tayyip Erdoğan var, onu yıpratacağım derken devleti yıprattığınızın farkında mısınız?

Bu kadar itibarsızlaştırmak nedendir anlamak zor.

Buradan özellikle muhalefet liderlerine büyük görevler düşüyor.

Öncelikle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na.

Devleti görmüş, yaşamış birisidir.

‘Elektrik faturamı ödemeyeceğim’ derken önünü arkasını düşünmeden hareket etmemeli.

Liderler hata yapabilir.

Önemli olan bunu telafi etmektir.

AK Partililer de ‘İstanbul’da bizde su faturalarımızı ödemiyoruz’ diyormuş.

Oldu mu Şimdi?

Bu tür gelişmeler Siyasetin seviyesini, devletin işleyişini bozar.

Türkiye içinde hukuksuzluk, adaletsizlik ve isyanı teşvik eder.

Çoğu kez bu sütunda yazdım. Siyaseti daha güzel bir yere oturtmamız lazım.

İktidarı, Muhalefeti ile daha saygın hale getirmemiz lazım.

Ne kadar eleştiri olursa olsun devlet ve kurumlarına sahip çıkmak ve korumak gerek.

Türkiye’de bu iktidarı göndermek isteyenler yerine getirmek istediklerine çok mu iyi bakacak?

Önlerine bazı taleplerini koyacaklar.

Kılıçdaroğlu bir yapacak, iki yapacak.

Sonra yenilerini isteyecekler. Ve talepleri yapılmayacak hale gediğinde ona da bir alternatif arayacaklar!

Osmanlıdan, Cumhuriyet dönemine oradan günümüze bakın bunları görürsünüz.

Tüm seçimlerin sonuçlarına ve arkasından gelen iktidarlara yapılana bakın!

Bugünün benzeri.

Türkiye’yi yıllarca Avrupa Birliğine alma bahanesi ile kandırdılar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi muhafazakar bir lider İstanbul sözleşmesine imza attı.

Avrupa Birliği sözlerini tutmadı.

Suriye konusunda da bizi yanılttılar.

Türkiye’yi ataşe ittiler.

Sonra da hiçbir mülteci istemiyoruz diye Türkiye’nin kapısında yattı kalktı burada da taahhütlerini yerine getirmediler.

Kıbrıs davamızda da bizi oyaladı durdular.

Türkiye ağırlığını koyunca da farklı suçlamalara kalktılar.

Kıbrıs’ta 1974 öncesi ve sonrasındaki Milli direniş unsurlarını hedef aldılar.

1965’ten sonra EOKA’nin katliamları 1974’te nerede ise teslim olmak üzere olan Kıbrıs Türklerine can suyu teşkilattır mukavemet teşkilatları.

Türk ordusu can vermiş şehit vermiş ama nazlı kıbrısımızı bırakmamıştır.

Konuşurken, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Partisini güçsüz bırakmak isteyenler aslında Türkiye’ye darbe vurduklarını bilmeliler.

Son dönemde  gazetecilerin siyasetçilerin de ötesine geçip sarfettikleri sözler ülkeye zarar veriyor. Onun için eleştirin. Ama sinir uçlarına dokunup ülkeyi kaotik ortama sürüklemeye çalışmayın.