Sevgili okurlar Kopenhag maçı dönüşü çıktığımız Antalya deplasmanında alınan farklı sonuç medya ve sosyal medyada yankılanmaya devam ediyor.

Balık hafızalı dahi olsak bu kadar kısa süre önce edinilen başarıları unutmak sadece akla ziyan bir davranıştır.

Oynanan oyunun adı futbol olduğuna göre 17 puan farkla liderlik olabildiği gibi böyle bir mağlubiyet de olabilir.

Yine futbolun içinden olaya bakarsak oynanan futbolun sonucu bu mu olmalıydı sorusuna sağlıklı bir yanıt vermek mümkün değildir.

Sevgili okurlar bu yıl çok farklı kulvarlarda maçlar oynayacak takımımızın iki ağır sakatı dışında yeterli kalitede olduğu açıktır.

Yalnız yeni transferler üzerine kurgulanan oyun şablonunda henüz oturmamışlık sorunu yaşıyoruz. Süreçte o da tamamlanınca, buna ek olarak bir iki transfer takviyesiyle ki iyi bir santrafor takviyesiyle yine liglerin tozunu attırabiliriz.

Sevgili okurlar sezonun ilk iki maçını galip bitirince takdirlerimle birlikte bunlar telafisi mümkün maçlardır demiştim.

Şimdi de aynı kanaatteyim.

Önümüzdeki Şampiyonlar Ligi maçının telafisi yoktur.

Bütün gücümüzle bu maça yüklenmeliyiz.

Sporcu, teknik adam ve de yönetimin moralini bozmak yerine onlara tam destek verilmelidir. Unutmayalım ki daha dün bu takımı 38 yıl aradan sonra şampiyon yapan aynı adamlardır.

Sonuç olarak Antalya’da uğradığımız bir futbol kazasıdır.

Büyük takımların farkı bundan çıkarılması gereken dersi çıkarıp bir an önce takımı rayına sokabilmektir. Bizim de görevimiz vereceğimiz kayıtsız şartsız destek ile bu süreyi kısaltmaya katkı vermektir.

Böyle bir süreçte zaman zaman çatlak sesler çıkabilir.

Onlar da futbolun içinde vardır deyip geçmek lazım.

Zira onların başarılı olması mümkün değildir.

Bu takım inanıyorum ki bir iki takviye ile taraftarını memnun eden futbolu ile yine gönüllerde yerini alacaktır.

İyi haftalar diliyorum.