En gıcık olduğum tipler:
 
Düğün, nişan, nikah ve sünnet davetiyelerini " zaman yok " diyerek elden yada telefonla arayarak değil de, sosyal medya üzerinden " Sanal davetiye şeklinde " gönderen tipler..
Değer verse, saygısı olsa arar. Bunun adı , " seni takmıyorum, ama sen gel bana altın tak! " demektir.
Şeytan diyor ki; " git düğüne kusura bakma  ya elim boş geldim, altını almaya zaman bulamadım da! " De...
Ya da iyisi mi hiç gitme! 
 
Birisi hakkında demediği kötü söz bırakmayıp, onu yerden yere vuran, fakat dedikodusunu yaptığı kişiyi gördüğü an itibariyle sanki o lafları kendi söylememiş gibi yüzsüzce o kişiyi iltifata boğup yağ, bal olan tipler. 
Mutlaka çevrenizde vardır böyleleri... 
Siz siz olun uzak durun böylesinden!
Onun için söyleyen senin için de der...
 
Size sürekli sıkıntısını, derdini, kederini anlatıp, size mutluluğunu, keyfini anlatmayan, paylaşmayan tipler.
Böylelerine - çileci tipler - diyorum. Sizi acılarıyla, dertleriyle üzüp, şişirirler ama iş mutlu anlara gelince asla paylaşmazlar. Aslında sizi kullanırlar. İyi niyetinizi ve duygularınızı kullanırlar.
Sakın unutmayın acıların bölüşülmesi değil, sevinçlerin bölüşülmesidir dostluğu yaratan... Cenazeye gelen çok olur... Önemli olan düğünde yanınızda mı?
 
Sizden borç para isteyip, borcunu ödemeyi unutan ama o arada her türlü lüksü yaşayıp parasızlıktan ağlanan tipler.
İnsanlar alacaklarını unutur ama borçlarını asla unutmazmış.
Yani yemezler!
Yedirmeyin!
 
Hadi birde siyasetle karışık bir tipleme yapayım...
İş dine, imana ve laikliğe gelince mangalda kül bırakmayıp, ama babadan kalma hak olan mirasa gelince - Kız Kardeşlerinin - tüm haklarını katakulliyle ellerinden alarak dürüstlüğü, doğruluğu, Allahı ve adaleti kimseye vermeyen tipler!
İfrit oluyorum...