Oysa olaya iki yönlü bakmak lazım. Artık spor sadece bir oyun değil, dünyanın en büyük ekonomisi haline geldi. Ülkeler, temsil ettikleri illerin reklam ve tanıtım aracı olarak spor kulüplerini kullanıyor. Diğer taraftan, futbol kulüplerinin en büyük gelir kaynağı isim sponsorluğu, lisanslı ürünler, tribün ve TV gelirleri gibi kalemlerdir. Bu gelirlerin artırılması için marka değerinin ve izlenebilirliğinin yüksek olması gerekiyor.

Trabzonspor'da Sakatlık Krizi: Hatay Deplasmanında Zorlu Mücadele Trabzonspor'da Sakatlık Krizi: Hatay Deplasmanında Zorlu Mücadele

Rahmetli Sakıp Sabancı'nın dediği gibi: "100 liram olsa 99'unu reklama yatırırım." İşte tam da bu noktada, reklam ve tanıtım için Nwakaeme biçilmiş bir kaftan. İsmi bile ulusal ve yerel basında geniş yer buldu; karşılamaya yüzlerce taraftar geldi. Bu durum, ona ödenecek rakamın reklam yüzü ile çok rahat tolere edileceğinin bir göstergesi. Şimdiden forması kapış kapış gidiyor, taraftarı tribüne çekeceği kaçınılmaz bir gerçek.

Evet, yaşı dolayısıyla sahada nasıl bir performans vereceği elbette merak konusu, bunu biz de merak ediyoruz. Ancak Nwakaeme, koşan ve mücadele eden bir futbolcu değil. Belli bir metrekare içerisinde müthiş tekniğiyle harika işler yapan bir futbolcu. Şampiyonluk senesinde müthiş katkı verdi, tabii ki o katkıyı bu yaşta beklemiyoruz ama yine de 90 dakikanın belli sürelerinde kapanan oyunu çok rahat açacağını, sürpriz goller atacağını düşünüyorum.

Bu konuda bir kısım taraftarın ve yazar çizerin aksine, taraftar baskısı ile olsa bile başkanın ve yönetimin doğru karar verdiğini düşünenlerdenim. Unutmayın, marka ürün sattırır.

Muhabir: NEZİHA ÇAKIROĞLU