EK VERGİ DÜZENLEMESİ DÜNYAYI SARSTI
ABD Başkanı Donald Trump’ın başlattığı yeni gümrük tarifeleri dünya ticaretinde taşları yerinden oynattı. 2 Nisan’da yürürlüğe giren uygulamayla, 185 ülkeden ithal edilen ürünlere %10 ila %50 arasında değişen oranlarda vergi getirildi. Çin’e yönelik vergilerin %145’e kadar çıkması ise misilleme tehditlerini tetiklerken, diğer ülkelere tanınan 90 günlük dondurma süresi dikkat çekti. Bu sürecin en avantajlı aktörlerinden biri olarak Türkiye öne çıkıyor.
TÜRKİYE EN DÜŞÜK TARİFE DİLİMİNDE
Yeni tarifelerde Türkiye, yalnızca %10’luk en düşük tarife grubunda yer aldı. Çin %34 ile başlayıp %145’e kadar çıkan oranlarla karşı karşıya kalırken, Avrupa Birliği ise %20’lik bir oranla karşılaştı. Türkiye’nin düşük vergi oranı, pazardaki rekabetçiliğini artırırken, şirketlerin yönünü Türkiye’ye çevirmesi için önemli bir fırsat yaratıyor.
METAL SANAYİİ İÇİN YENİ DÖNEM
Ek vergiler sonrası en çok etkilenen sektörlerin başında metal sanayi geliyor. Artan maliyetler, çelik ve demir gibi ürünlerde arz fazlası yaratabilir. Türkiye ise AB’ye sağladığı metal ara mallar sayesinde bu boşluğu kısmen doldurabilecek konumda. Tedarik zincirlerinin yeniden şekillenmesi, Türk sanayisi için potansiyel ihracat artışı anlamına geliyor.
OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE TÜRKİYE’YE FIRSAT DOĞUYOR
Trump yönetimi, otomotiv sektörünü de hedef tahtasına koydu. ABD’ye ithal edilen otomobillere %25, yedek parçalara ise 3 Mayıs’tan itibaren geçerli olmak üzere %25 ek vergi uygulanacak. Bu gelişme, Almanya, Japonya ve Güney Kore gibi dev üreticilerin ABD pazarındaki pozisyonunu zora sokarken; Türkiye, güçlü yan sanayi kapasitesiyle alternatif bir tedarikçi olarak öne çıkabilir.
TEDARİK ZİNCİRLERİNDE YENİ OYUNCU: TÜRKİYE
Küresel belirsizliklere rağmen Türkiye, bu süreci akıllıca yöneterek hem ihracat hacmini artırabilir hem de stratejik ortaklıklarını güçlendirebilir. Otomotivden metale, Türkiye birçok sektörde ara ürün sağlayıcısı olarak ön plana çıkarken, düşük vergi avantajıyla bu fırsatı yatırıma çevirmesi bekleniyor. Uzmanlar, bu 90 günlük geçiş döneminin iyi değerlendirilmesi gerektiği konusunda uyarıyor.
