MEB'in müfredat değişiklikleri sürecinde, kimlerin çalıştığı ve nasıl bir metodoloji izlendiği konusunda şeffaflık sağlanmamıştır. Kamuoyuna açıklanmayan bu süreç, toplumsal katılımı ve demokratik süreçleri zayıflatmıştır. Ayrıca, müfredat değişikliklerinin yalnızca bir haftalık bir değerlendirme sürecine tabi tutulması eleştirilere neden olmuştur.
MEB'in eğitim müfredatı değişikliklerinin, dini vakıf ve cemaatlerin etkisi altında olduğu ve eğitimde dinselleşmenin arttığı yönünde eleştiriler bulunmaktadır. Bu değişikliklerin, laik ve bilimsel eğitimi geri plana attığı ve siyasi ideolojinin eğitim müfredatına yansıtıldığı öne sürülmektedir.
Müfredat değişikliklerinin, öğrencilerin eleştirel düşünme ve sorgulama yeteneklerini geliştirmek yerine, itaatkâr nesiller yetiştirmeyi amaçladığı ifade edilmektedir. Bilimsel esaslara dayalı eğitim yerine, siyasi ideolojinin öne çıkarıldığı ve öğrencilere dayatıldığı iddia edilmektedir.
Eğitim müfredatı, toplumun farklı kesimleri tarafından haklı olarak eleştirilmekte ve reddedilmektedir. Bu değişikliklerin, eğitim sistemi üzerinde olumsuz etkileri olduğu ve öğrencilere sağlıklı bir eğitim ortamı sunulmasını engellediği belirtilmektedir.
Sonuç olarak, MEB'in eğitim müfredatı değişikliklerinin şeffaflıktan uzak olması ve toplumsal katılımı sağlamaması ciddi bir sorundur. Bu değişikliklerin, eğitim sisteminin kalitesini düşürdüğü ve öğrencilere adaletsiz bir eğitim sunulmasına neden olduğu açıktır. Bu nedenle, eğitim müfredatı üzerinde yapılacak değişikliklerin, toplumsal katılımı sağlayarak ve şeffaf bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekmektedir.