Sevgili Okurlar,
Türkiye fiziki konumu, tarihi zenginlikleri, verimli toprakları itibariyle muhteşem güzel bir ülke.
83 milyon insan birarada kardeşçe yaşamını sürdürüyor.
Zaman, zaman zorluklarımız oluyor.
Ülkemize kast edenlerle mücadele ediyoruz.
Türkiye Cumhuriyetini IMF ve Dünya Bankası gelip kurmadı.
Erzurum-Sivas Kongrelerinden sonra Atatürk ve kahraman silah arkadaşları kurdu.
Şehitler verdik,
Bu vatan için anneler evlatsız, kadınlar kocasız, çocuklar babasız kaldı.
Yabancılardan destek almadık, düşmanlık da yapmadık.
Onların sadece teknolojisini aldık.
Batı ile kavgamız yok, düşmanlığımız yok.
İşimize karışmasınlar, bizi bölmeye uğraşmasınlar, Teröre destek vermesinler yeter.
Zaman, zaman içerde de siyasi çekişmeler istenmeyen boyutlara gidiyor. Bizi birbirimize vurdurmaya çalışanlar da yine onlar.
Zor günlerde birarada olmayı başarıyoruz.
Türkiye son 40 yılda inanılmaz bir değişim gösterdi.
Bunun olumlu veya olumsuz yansımaları oldu.
Teknoloji gelişti ve zaman içinde MEGA kentler kuruldu
Yatırımlar arttı.
İthalat ve ihracat gündeme geldi.
Özellikle 1990 sonrasında Karadeniz de birçok kentte köyler boşaldı.
Kimisi oğlunun eğtiminin peşine kimisi de daha fazla kazanma uğruna Büyükşehirlere akın etti.
Benim köyümde her evde en az iki inek varken, bu 2000 yılı sonrasında tüm köyde birkaç ineğe kadar indi.
Fındık bahçesine Ağustos ayından Ağustos ayına gider olduk.
Toprak köylüye küstü.
Son 5 yıldan itibaren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde hem Tarımda hem de hayvancılıkta hassasiyet var.
Özellikle Doğu Karadeniz bölgesinde Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu, Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı gibi kurumlar aracılığıyla tarıma destekler veriliyor.
Tarıma yönelik teşvikler köylüyü biraz olsun köylerine doğru çekmeye başladı.
Son koronavirisü bir kez daha şunu gösterdi.
Tarım ve Ziraat bir ülkenin olmazsa olmazıdır.
23 ilde başlatılan tohum üretimine yönelik teşvikleri destekliyor ve alkışlıyorum.
Türkiye neden İsrail'den tohum alacak ki?
Türkiye önce koronavirüsü salgınından kurtulacak
Sonra da üretime ağrlık verecek.
Önce ihracat ithalatı yakalayacak.
Sonra da 500 milyar dolar ihracat hedefine doğru ilerleyeceğiz.
Japonya'nın Atom bombsaına maruz kalasından sonra yaptığı atılım,
yine 2.dünya savaşından sonra yeniden kurulan Almanya'nın ekonomisi!
Hedef bu iki ülkenin üretim azmi olmalıdır.
Türk öğün, çalış, güven.
Türklüğümüzle övünüyoruz, güvenimiz tam ama
Çalışmıyor ve üretmiyoruz.
Çok Okunanlar
Bardhi, Kadro Dışı Kaldığı Trabzonspor’u Unutturdu: Kuzey Makedonya Zirvede!
Sebat Gençlikspor, Mardin 1969’a uzatmalarda boyun eğdi
Trabzonspor’da Double Pass ile Yollar Ayrılıyor
Trabzonspor’un Orta Sahadaki Yeni Kozu
Trabzonspor’da Talisca ve Onuachu görüşmeleri hızlandı
Trabzonspor’dan ayrıldı; şimdi gol makinesine dönüştü