Cumhurbaşkanlığı… Meclis TBMM. Yüksek Yargı. Siyasi Parti Genel merkezleri..Bakanlar..Üniversiteler..Bürokratlar..Büyükelçilikler..Hepsi Ankara’da..
Devletin zirvesini yaşadığı başkentin huzur ve güvenliğini sağlamak zordur. Önemli olan zoru başarmaktır.
Ankara’nın başarılı emniyet müdürü Servet Yılmaz ve ekibi, bu görevi başarı ile sürdürüyorlar.
Emniyet müdürü ve ekibinin uyumu, başarı, başarı de başkentte “ huzur” getirmiştir. Yılmaz, bir ara hemşeri sohbetimizde bize aktardıklarını tekrar ediyorum.
Emniyet müdürü Yılmaz “Güvene dayalı bir sistemi kurduk. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız, bakanımız, genel müdürümüz başta olmak üzere, büyüklerimiz bize inandılar, güvendiler. Bizde ekibimize inandık ve güvendik. Vatandaşlarımızın sevgisine mazhar olduk. Ve başardık. Ortada bir başarı varsa, bize her konuda destek veren sayın cumhurbaşkanımızın, i içişleri bakanımızın, 7/24 saat görev yapan kahraman güvenlik güçlerimizin ve de bizimle el ele veren “Polis-vatandaş” işbirliğinin en güzel örneğini veren sevgili Ankaralılara aittir.”
Yılmaz "Vatandaşlarımızla el ele verip Ankara'yı güvenli bir şehir kalması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Başta uyuşturucuyla mücadele olmak üzere birçok konudaki çalışmalarımız sürüyor. Bu alanda Avrupa’nın önündeyiz.
Uyuşturucu satıcılarına çok önemli darbeler indirdik. Çok önemli miktarda uyuşturucu ele geçirdik.80 bine yakın kişi uyuşturucu suçundan cezaevleri ’ne gönderdik. Caydırıcı politikalar geliştirdik Yüzde yüz başarılı olduk diyemem. Mücadelemiz sürüyor ve sürecek..” demişti.
Ailelere büyük görevler düştüğünü belirten Yılmaz .”Benim çocuğumiçmez,kullanmaz,yapmaz” anlayışından uzak olmalıyız.. Bu konuda aileler, vatandaşlar ve medya kuruluşlarına önemli görevler düşüyor. Hiç tahmin etmediğimiz, beklemediğimiz yerlerden çıkıyor.. Aileler dikkatli olmadır” diye konuşmuştu.
Tam bu noktada. Sabah erken çıkmadan önce ..Mahallenin esnafına uğrar. Çay içer. Sohbet ederiz. Serkan ve İbrahim Varol… Emekmahallesi’nin en önemli, aile kuaförleridir. Sabahın erken saatinde iki gençle uğraşıyor. Adres arıyor ve yönlendiriyor..
Özetle. Uyuşturucu bağımlısı iki genç. İstanbul’dan Ankara’ya gönderildiler. Emek Mahallesi 29.Sok No:12/2 adresindeki Bağımsız Yaşam Derneği (Bader’i) arıyorlardı. Ellerinde ne telefon var, nede başlarında duran..Gençlere ne yapacaklarını sordum. Aramızdaki konuşmanın özeti..
.”Abi, uyuşturucu tedavisini göreceğiz”
Neden hastaneye gitmiyorsunuz?
“Onlar ilaçla tedavi yapıyorlar, bunlar ilaçsız. İlaçla tedavi olunca, uyuşturucudan kurtuluyoruz. Fakat ilaca bağımlısı oluyoruz.”.
Bu konunun uzmanı değilim. Bana pek de doğru gelmedi. Derneği internet sitelerinde araştırdım..
Ankara ve İstanbul’da şubeleri var. Bu proje sayesine madde bağımlı gençlere iletişim kuruyorlarmış. Bu projeler sayesinde bir çok genci topluma kazandırıyorlarmış. Sosyal sorumluluk projeleri ebetteki önemlidir. Topluma katkı sunan herkese teşekkür etmekle birlikte bazı soru işaretleri var..
Bu proje kapsamında, sitelerinden alınan faaliyetlerinden bazıları şöyle:
Mübarek gün ve gecelerde ve haftada bir gün Süleymaniye Suffa Vakfı’nda toplu sohbet ve seminerlere rutin olarak katılım, Kur’an-ı Kerim Öğrenme Dersleri Fıkıh ve İlmihal Dersleri Manevi Değerleri Destekleyici kaynaklar: (Kur’an-ı Kerim, Kütüb-i Sitte) gibi konularda var..
Madde bağımlısı bireylerin dilini çözmek ve anlamak için, bu fertlerin arasından gelmiş iyileştirme ve akreditasyon sürecini tamamlamış, toplum hayatında örnek insan derecesine yükselmeyi başarmış Ex-User Rehber kişileri istihdam ederek, Ex-User Rehber vesilesi ile bireylerin dertlerini dinleyebilen, ihtiyaç halinde 7/24 onlara yardımcı olabilen, bağımlı bireylere rol model olan ve rehabilitasyon sürecini daha verimli bir hale getiren bir sistem oluşturulmuştur.
Madde bağımlısı bireylerin aileleri ile irtibata geçilip problemin kaynağı öğrenilmekte, böylece aileleri ile aralarında olan problemlerin çözülmesine yönelik eğitimler düzeleyerek (S.A.M.B.A. Tedavi Programı Aile Eğitimi), danışmanlık ve rehberlik hizmetleri sağlanmaktadır.
Devletin bilgisi ve denetiminde ise sorun yok. Hastanelerimizin, ilaçla tedavi edemediği veya etmeye çalıştığı uyuşturucu lanetinden, böylesi sosyal sorumluluk projeleri ile ve de dini eğitimlerle yapılıyorsa kutlarız..
Bana pek de mantıklı gelmedi. Bilimsel açıklama ve destek gerekiyor. Finansman desteği nereden geliyor? Gibi kafamda çok sorular var. Konuyu ilgi ve yetkili birimlere havale ediyorum.