Türkiye’de Deprem Bilinci Yeterli Değil!
6 Şubat 2023'te yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen Türkiye’de hala yeterli önlemlerin alınmadığını belirten uzmanlar, asıl odaklanılması gereken noktanın deprem sonrası değil, deprem öncesi tedbirler olduğunu vurguluyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü’nden Öğretim Üyesi Dr. Özgenç Akın, ülkede deprem bilincinin istenilen seviyede olmadığını belirtti.
“Öncelik Deprem Öncesi Önlemler Olmalı”
Türkiye’nin Alp-Himalaya deprem kuşağında yer aldığını hatırlatan Akın, ülkenin bu gerçekliğe uygun hareket etmesi gerektiğini söyledi. Akın, "Biz hala depreme hazırlık yerine, deprem sonrası süreçlere daha fazla odaklanıyoruz. Arama kurtarma ve lojistik destek elbette önemli, ancak asıl önemli olan binaların sağlam olması. Yapı stokumuzun büyük bölümü yönetmeliklere uygun değil. Şu an Türkiye’deki yapıların yalnızca yüzde 2-3’ü tam anlamıyla projeye uygun yapılmış durumda. Eğer zemin etütlerine ve yapı kalitesine yeterince önem verilirse, depremler bu kadar büyük kayıplara neden olmaz" dedi.
“Deprem Bölgesi Kavramı Raf Kaldırıldı”
2018’de yapılan düzenlemelerle birlikte artık “deprem bölgesi” kavramının ortadan kalktığını belirten Akın, “Daha önceki tehlike haritalarında bazı şehirler ‘deprem bölgesi’ dışında görülüyordu. Ancak 6 Şubat’ta gördük ki Trabzon bile 600-700 kilometre uzaklıktaki depremden etkilendi. Artık tehlike değerlendirmesi parsel bazında yapılıyor. AFAD’ın haritaları üzerinden herkes kendi bölgesinin risk durumunu görebilir” ifadelerini kullandı.
Trabzon’da Deprem Riski Ne Kadar Yüksek?
Trabzon’un jeolojik yapısını değerlendiren Akın, “Şehir sahil kesiminde alüvyonal bir yapıya sahipken, iç kesimler sağlam kayalarla çevrili. Bu durum şehrin büyük bölümünü avantajlı hale getiriyor. Ancak yapılaşmanın buna uygun olması şart. Dağlık bölgelerde deprem riski daha düşük olsa da heyelan tehlikesi unutulmamalı. Özellikle dolguların doğru yöntemlerle yapılması gerekiyor” dedi.
Ege Denizi’ndeki Deprem Fırtınası Ne Anlama Geliyor?
Son günlerde Ege Denizi'nde süregelen sarsıntılarla ilgili de konuşan Dr. Akın, "Bölgede Helenik Yay olarak bilinen bir tektonik sistem var. Afrika Levhası, Ege Levhası’nın altına dalıyor ve bu süreç büyük depremleri tetikleyebilir. 1956’da Yunanistan’da 7.9 büyüklüğünde bir deprem oldu ve 25 metre yüksekliğinde tsunami dalgalarına neden oldu. Benzer bir senaryoda, Ege kıyılarımız da tsunami riskiyle karşı karşıya kalabilir. Bu nedenle kıyı bölgelerinde tsunami önlemlerinin artırılması gerekiyor" dedi.