Sevgili okurlar ligin bitimine dokuz hafta kala orta sırada yerini kabullenenler dışında bütün takımlarda büyük bir heyecan var. 
Kümede kalma mücadelesi yanında ilk üçe girip Avrupa’ya gitmeye talip beş altı takım var. 
Aynı hesaplar ligde kalmak için de yapılıyor. 
Dolayısıyla ligde kolay maç yok.
Cumartesi günü oynadığımız Göztepe de bu duyguları yaşayan takımlardan biri. 
Onlar için artık oynadıkları takımın sıralamada yerinin neresi olduğu hiç de önemli değildir. 
Alacakları her puan onlar için hayatı önemdedir. 
Bizim de amacımız kazanarak şampiyon ipini göğüslemeye bir adım daha yaklaşmak.
Bu koşullarda başlayan maçta karşımıza beklenmedik futbolu ile çıkan Göztepe, öne de geçti. 
Peş peşe atılan gollerle galip duruma geçmiş olsak da rakip oyunu bırakmayarak devreye 2-2 beraberlikle girmesini bildi.
Devre arasında hocanın yaptığı değişiklerle oyuna müdahalesi altmış dakikaya varmadan skor 4-2’ye gelmiş oldu. 
Bu Kayseri maçından sonra ikinci muhteşem geri dönüşü gösteriyordu. 
Burada bir duruma dikkatinizi çekmek istiyorum.
Gözlemim odur ki Siopis ile Berat oynayınca orta sahada ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. 
Gerçi bu diziliş bazen zorunlu oluyor ancak Berat’tan beklenen çıkış da bir türlü gelmiyor. 
Hocanın, sakatlığını bilerek Dorukhan’ı oyuna dahil etmesi maçın çehresini değiştirdi. 
İkinci olarak Djaniny maçın kaderinde rol alan bir diğer futbolcu oldu. 
Bunlara üst seviyede katılan Nwakaeme, Visca ve Abdülkadir olunca Göztepe’nin hiç şansı kalmadı ve maç 4-2 bitti.
Sonuç olarak şunu da söylemek gerekir. 
Takımın onca puan farkına rağmen şımarmadan oyun disiplininden kopmaması takdire şayan bir durumdur. 
Bu anlayış açık ara en erken şampiyon olma rekorunu da kırmaya adaydır diyorum. 
Bu güzellikleri yaşatan başta Abdullah Avcı olmak üzere tüm emeği geçenleri kutluyorum. 
İyi haftalar.