Nedir bu hırs, öfke; anlamış değilim. Ne buldular bu koltuklarda? Ne kadar kıymetli geldi! Bir önceki dönem TGC seçimlerinde kürsüde çıkıp yaşanan haksızlıkları anlatmak, tepkimi koymak istedim…

Hiçbir gerekçe gösterilmeden sabahtan-akşama üyelikten nasıl çıkarıldığımızı ve bir önceki seçimlerde nasıl bir kumpasa kurban gittiğimizi anlatmak istedim…

Öyle arkadan değil yüzyüze konuşmak istedim…

Bizim camiada maalesef yüz-yüze konuşmayı unuttuk…

Öyle köşe-bucak, orada-burada değil, gözlerinin içine bakarak konuşmaktır erdemlilik.

Salonda cemiyet başkanı ile bazı meslek büyüklerimiz ayaklandı.

Yok, siz burada konuşamazsınız, üye değilsiniz, gidin mahkemeler orada, hakkınızı mahkemede arayın dediler.

Israrla yaşanan hukuksuzluğu(52 meslektaşımın gerekçe bildirilmeden, karar defterine işlenmeden ihraç edilmesi) yanlışı yalan ve dolanı anlatmaya çalıştık olmadı.

Son çare, mahkemeye gitmeye karar verdik.

Yıllardır üyesi olduğumuz ödüller alıp hizmet basın ödülüne layık görüldüğümüz Trabzon Gazeteciler Cemiyeti ile davalık olmak aklımızın ucundan geçmiyordu.

Cemiyete bugüne kadar hizmet verem cemiyetin bugünlere gelmesinde önayak olanlara haksızlık yapmak istemedik.

Ölen değerli başkanlarımıza saygımızı korumak istedik.

Defalarca konuşmak-görüşmek için cemiyet başkanına ulaşmak istedik. Ama öyle bir kibir, öyle bir ego var ki, gel de anlat!

Düne kadar bize “Ağabey aday olma, ortak liste kuralım, bir dönem sen başkan ol bir dönem ben olayım” diyen kişi, hırslarının kurbanı olup bambaşka bir kişiye dönüşmüştü. İnsan bir makam ve mevki sahibi olunca bu kadar değişir mi?

Cümle bulamıyorum bunu izah etmeye.

Neyse, yapılacak bir şey yoktu, dava süreci başlattık…

Davanın lehimize sonuçlanmaması için neler yapıldı, kimler arandı, kimler devreye sokulmak istendi, bunları anlatacak değilim…

Biz haklı idik ve adalete güveniyorduk. Yerel mahkeme uzun bir zaman sonra kararını verdi. 13 Nisan 2022 tarihinde yapılan TGC Genel Kurulu iptal edildi. Başkan ve Yönetim Kurulu Yetkileri kaldırıldı. Adalet, cemiyete aldığınız ve uyguladığınız kararlar usulsüz ve haksız dedi.

Yönetim ilamı uygulamak yerine kararı haber yapanlara kafayı takmış. Avukat aracılığı ile gazetecilere gözdağı verip açıklamalarıyla aba altından sopa göstererek tehdit ediyor…Bunlar hangi hakla, hangi akla hizmet ediyor?

Yalanlama adı altında açıklama yapıp sağa-sola servis ederken neden mahkeme kararını da göndermiyorsunuz?

Bu arada ‘yalanlama’ dediğiniz tam olarak nedir ve ne içerir?

Vicdan sahibi basın organları mahkemenin kararını yazdı, sizin yaptığınız gibi hakaret etmedi. İftira atmadı. Siz aklınızca neyi yalanlıyorsunuz; Bağımsız Türk Mahkemesinin kararını mı!

Bırakın bu şımarık hareketleri, vazgeçin nobran tavırlardan. İşinize geldiğinde adalet, gelmediğinde bambaşka-adetler devşiriyorsunuz. Bırakın avukat üzerinden meydan okumaları.

Seni dinleyelim.

Yap bir toplantı, çağır biz de gelelim.

Oturalım konuşalım.

Camiayı bölüp insanları birbirine kışkırtma. Düşmanlaştırma.

Trabzon Gazeteciler Cemiyeti kişilerin değil Trabzon basın camiasınındır, bunu unutma.