‘Günaydın, büyük sanayi kentinin(Bursaspor) takımının düştüğü durum. Trabzonspor’un geleceğini şimdiden düşünmemiz gerek. 2.5 milyar lira borcu olan Trabzonspor’u yönetenler, taraftarlar, bugünden harekete geçmeli. Yarın geç olur, eyvah da para etmez. İyi günde uyarmak gerçek Trabzonsporluluktur! Herkesi yarınları düşünmeye davet etmeliyiz Selamlar.’
Sabah kalktım ve bunu yazmış Ahmet Hamdi Gürdoğan. Herkesin sustuğu yerde Trabzonspor konusunda da cesur konuşan adam. Biz de Yayın kurulu olarak bir masanın etrafında toplandık, konuştuk.
Trabzonspor’un en büyük sorunu yığılan oyuncular kim? Gervinho, Koita, Yunus Mallı. Ödemelerini toplamı nerede ise 100 milyon TL.
Bu oyuncuları elden çıkarmak çok zor.
Başka takımlara kiraya vereyim diyorsun onlar da ücretlerinin yarısını bile ödeyecek durumda değiller.
Trabzonspor’a şampiyonluğa giderken adeta para yağdı. Ama takımların mali yapıları süzgeç gibi.
Avro ve Dolar çıktıkça süzgeç akıtıyor.
Ve asla dolmuyor.
Muharrem Usta giderken Borç toplam 890 milyon TL idi.
Bugün borç 2 milyar TL’yi aştı.
Çıkış ne?
Şampiyonlar Ligi.
Ya da Uğurcan ve Abdulkadir’den birisinin satışı.
Trabzonspor yönetimi çalışıyor.
Önce elden çıkarılacaklar, sonra Stoper transferi ve ardından da Şampiyonlar Ligi hesabı.
Trabzonspor eğer Şampiyonlar Ligi’ne katılırsa sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşacaktır. Aksine, Doğanbank ile nereye kadar?
TRABZONSPOR ELİNİ ÇABUK TUTMALI
Sevgili Okurlar, bu işte atı alan Üsküdar’ı geçer.
Beşiktaş 2 santrafor birden transfer etti. Fenerbahçe ise hem kenarlara hem de santrafora takviyelerini yaptı.
Galatasaray sadece Marcao’yu satarak tüm transfer giderlerini karşıladı gibi.
Yani kasasını doldurdu.
Trabzonspor elini çabuk tutmalı.
Biliyorum çok zordur.
Kiminin manajeri iki çıkıyor. Kiminin imza parası sorun oluyor.
Kiminin eşi Trabzon’u beğenmiyor.
O kadar zor ki, ama elimizi çabuk tutmalıyız ve hem bir stoper hem de orta sahayı güçlendirmeliyiz.
Santraforda yedek Djaniny var.
Kenarlara yedek Yusuf Erdoğan var.
Trabzonspor bir orta saha takviyesi bir de stoper alıp Şampiyonlar Ligi’ni garantilemeli.
Bu orta saha Şampiyonlar Ligi’ni zor bulur.
‘FARK YARATANLAR!’
Trabzonspor’un şampiyonluğunu kutlayan Hikmet Karaman, ‘Trabzonspor takımını, başkan ve yönetimi, Abdullah Avcı ve ekibini kutluyorum. Onlarla 4 maç oynadık. 2 lig, 2 kupa maçında karşılaştık.
Onları en yakın tanıyanlardan biri bizim takım oldu. Ligin geneline baktığımızda Trabzonspor’un hem iyi top oynayıp hem puanları alarak fark açması ligin özellikle son haftalarında biraz heyecan varmış gibi gözükse bile Trabzonspor hak etti ve şampiyon oldu. Zaman zaman çok iyi oynadılar.
Şunu da söyleyelim. Bütün bunlara bakarken kaleci Uğurcan Çakır’ın, Nwakaeme’nin ve Bakasetas’ın özellikle şutları ile ceza sahası dışından attığı goller ile puanlara katkıları çok oldu. Bütün bunları ve bir seneki önceki kadroyu bozmayarak transfer yapması, devre arasında Edin Visca’nın takıma katılmasıyla skor aleyhleriyken kulübeden hamle güçlerinin yüksek olması onlara şampiyonluğu getirdi.’’ ifadelerini kullandı.
‘7/25 GÖREV…’
Ayhan Çağılcı bitişik köylümüzdür. Elmaalanın evladı. Trabzon’da büyüdü. Babası karayolcu idi. Oğlunu okuttu ve O çocuk Ankara Tıp fakültesini bitirdi, Anadolu’da zorunlu görevini yaptı ve sonrasında da muhteşem bir Genel Cerrah oldu.
Ayhan Çağılcı Kaşüstü Devlet hastanesinde tam 22 yıl görev yaptı. Onun hastaları ve yakınları hastanenin etrafını şenlendirdi. Ve bir gün emekli olmaya karar verdiğinde ise ‘Hayır senin için erken’ telefonu gitti. O telefon edenlerden birisi de bendim. 7M hatırlatmasını yaptım. Şu an itibariyle hastanenin yüzde yüz hisseleri onun. Son derece soğukkanlı hep ileriye bakan ve hastaneyi marka yapmak isteyen bir isim. Dünyanın her yanından hastaları var ve onlara şifa veriyor. Hastaneyi de çekip çeviriyor.
BİR HAYALİ VAR..
Akşam gazetesinin Beyaz Saray muhabiri Yavuz Atalay spordan gelme bir siyasi muhabirdir. Amerika’da ayağını iyiden iyiye sağlamlaştırdı. Önceki akşam Gece görüşü programında ABD yönetimi ve Biden’i yerden yere vurdu.
Şunu biliyorum ki, Yavuz Atalay’ın sevdiği isin Tramp. Bir sohbetimizde şunu söylemişti: ‘Yusuf abi benim bir hayalim var. Beyaz Saray’da Tramp’la bir röportaj yapmak ve onu kitaplaştırmak.’ Yavuz oraya doğru gidiyor. Biden anketlerde yerlere serildi. Demoratlar eriyor. bir taraftan da Tramp yeniden geliyor.
FEHMİ EKŞİ EFSANESİ
Rizespor’un genç ve çalışkan başkanı Fehmi Ekşioğlu, 1984-85 sezonuna şampiyonluk iddiasıyla girilmediğini anımsatıyor ve gelinen noktada başarının fedakârlıklar sonucu elde edildiğinin altını çizerek, “Elde ettiğimiz tüm olanakları ve şansımızı da çok iyi kullanarak şampiyon olduk. Şampiyonluğumuz bir tesadüf eseri değil bilinçli, hırslı, azimli ve bu işe inanarak çalışmanın sonucu elde edilen bir başarıdır.
Şampiyonluğa oynayan en yakın rakibimizi 8 puan geride bırakarak maratonu tamamladık. Lige başlarken tamamen yöremizin gençlerinden oluşan bir ekip kurduk. Bu ekiple sezon başındaki düşüncemiz lige tutunabilmekti. Oysa ekibimiz; yağmur, çamur, sıcak, soğuk demeden profesyonellikten çok amatör hırsla mücadele edip, transfer ayında bu işe milyonlar akıtan rakiplerini geride bırakarak mutlu sona ulaştı. Şampiyonluğumuz gidici değil, kalıcıdır” diyordu.
RİZESPOR’U ŞAMPİYON YAPTI GÖREVDEN AYRILDI
1985-86 sezonuna da iyi başlayan Rizespor’da ligin ikinci devresinde kongreye gidildi ve Fehmi Ekşi yönetimden ayrıldı. Kongre günü son maçını Kocaelispor’la oynayan Rizespor’un 1-0 galip geldiği müjdesini kafile başkanı Mustafa Perili’den alan Ekşi, o günü hiç unutamadığını söylüyor. Daha sonraki yıllarda Futbol Federasyonu üyeliği ve Federasyon delegeliği yatı
PERVANELİ ASLANDAĞ
Hasan Aslandağ. Trabzon Araklı Pervane köyünden. 1988-1989 yılında Karagücü’nün kaptanı. malatya’da birlikte idik. Bağımızı hiz koparmadık. İstanbul’da Gümrük müşaviri ve Aslandağ bu süreçte Araklı konakönünde muhteşembir daire aldı. Hem babasının daireye yerleştirdi hem de eşi ve çocuğu ile gelerek burada tatilini yapıyor. Aslandağ her sabah 5 km koşusunu yapıyor. Ve selfie çekerek İstanbul’da halk otobüsü sahibi olan Faik Güler’e gönderiyor. ‘Otobüsü al Araklıya gel!
KANDAZ’IN DENİZ NOTU!
‘Trabzon’u yıllar içinde yönetenler Altınoluk'u görseler şaşırırlar, çünkü her taraf uçsuz bucaksız akvaryum koylarıyla dolu. Halka açık plajlar. Deniz ve sahiller nasıl korunurmuş görsünler.’