Sevgili okurlar, iyi futbolun iyi futbolcularla oynandığını hepimiz biliyoruz.
Bu açıdan olaya baktığımızda bugün kadroda bulunan futbolculardan kaleci hariç hiçbir futbolcunun Trabzonspor’da oynayacak kıratta olmaması büyük bir yıkımdır.
Şampiyonluk yılından bu sezon başına kadar takımın transfer politikalarını yürütenler büyük bir vebal altındadır.
Ülkeyi yönetenler başta olmak üzere kimsenin yaptığı yanlışın hesabını vermek şöyle dursun özrünü bile dilemiyor olması bu günleri yaşamamızın bana göre en önemli nedenidir.
Sevgili okurlar, Şenol Hoca göreve geldiğinde bu takım ile ne yapar sorusuna yanıt olarak işi çok zor demiştim. Eldeki oyuncuların bir kısmı teknik nedenlerle bir kısmı da işe yaramaz diye elden çıkarılınca, kalanların tüm uğraşlara rağmen istenileni verememiş olmaları kaçınılmaz bir sonu hazırladı. Buna bir de futbolcuların aidiyet sorunlarındaki zaafları ilave ettiğimizde, bu durum fikstürdeki tehlikeli bölgede gezinmemize sebep oluyor.
Sevgili okurlar, Şenol Hoca’nın futbolcu kalitesini birkaç ayda yükseltmesi zaten düşünülemezdi. Ancak öğretmen kişiliğiyle aidiyet sorununu çözmesi beklenirdi.
Bu konuda da başarılı olunamayınca ligdeki konumumuz kendiliğinden ortaya çıkıyor.
Gelinen noktada devre arasını fırsat bilip en az üç banko oynayacak kalitede futbolcu alınmalı ve de kısa sürede aidiyet sorunu çözülerek futbolculara oynadıkları takımın anlam ve önemi anlatılarak ikinci yarıya başlanmalıdır.
Bu arada bugüne kadar transfer politikalarını yürüten tüm sorumlular hesap vermeli, suçlu olanlar derhal görevden uzaklaştırılmalıdır.
Sonuç olarak şu anda sürdürülen düzen büyük Trabzonspor’u küçültmekten başka bir işe yaramıyor. Ahbap çavuş ilişkilerini bir kenara bırakarak radikal önlemler almak suretiyle ikinci yarıya başlanmalıdır.
İyi haftalar.