31 Mart seçim yenilgisinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Hiç kimse vazgeçilmez” değildir açıklamasından sonra düğmeye basıldı.

22 yıllık AK Parti iktidarında 17 seçim kazanan ancak 18.’nde ilk kez mağlup olan AK Parti’nin küllerinden yeniden doğması için, düştüğü yerden yeniden ayağa kalkması için parti içerisinde operasyona başlandı.

AK Parti hükümeti, bir taraftan seçim hezimetinin alınmasında en büyük rolü oynayan emekliler ile arayı temmuz zammıyla düzeltmeye çalışmaya başlaması diğer taraftan da parti kurullarını değiştirmek ve yeniden 2001 ruhunu yaratmak için dip taramasına başladı.

AK Parti hükümeti geçte olsa yaptığı yanlışı fark edip Temmuz’da yapacağı zam ve enflasyon farkıyla 17 milyon emekli ile barışmaya hazırlanıyor.

Bir yandan emekli ile aradaki soğukluğu ortadan kaldırmaya çalışan AK Parti hükümeti bu konuyla ilgili yeni kaynak arayışı için çalışma başlatırken diğer yandan da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yıllarca yanında tuttuğu ancak eskimiş siyasetçileri de tasfiye etmeye hazırlanıyor.

Partiden kapı dışarı edecek.

Yollarını ayıracak.

AK Parti genel merkezinden başlatılan değişim rüzgârları, teşkilatlara da nasıl yayılacağının planlaması yapılıyor.

Genel Başkan Erdoğan son Merkez Karar ve Yürütme Kurlu toplantısında prenslerinden biri olan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya iyi bir fırça çekerken vatandaşın hasta randevu alma sistemi konusunda yaşadığı zorluklardan dolayı da azarladı.

Değişimin en önemli kalemini kabine değişikliği oluşturuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan en kısa sürede kabine değişikliğine giderek birkaç bakanın dışında bütün bakanların değişebileceğinin sinyalini verdi.

Ve parti merkezi

31 Mart seçimlerinin ağır mağlubiyetlerinden sorumlu tuttuğu ve özellikle aday belirlemedeki yanlışlarından ve taraflı davranılmasından dolayı parti üst düzeyinde de değişikliğe gidiyor.

Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan, partinin ağır toplarından Genel Başkan Yardımcısı Siyasi ve Hukuki İşler Başkanı uzun yıllar yol arkadaşlığı yaptığı Hayati Yazıcı, büyük güven duyduğu ve beklentisi olduğu Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir, Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz, Yerel Yönetimler Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz ve Genel Sekreter Fatih Şahin’i görevden alacağı genel merkez birasından dışarı sızan bilgiler.

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in de görevden alınacak isimler arasında konuşuluyor.

Ayrıca aday belirmede yanlış ve yanlı bilgiler aktaran, gerçeği yansıtmayan anketlerle yanılgıya sebebiyet veren birçok milletvekiliyle de yollar ilk virajda ayrılacak.

Erken seçim yoksa en son tarih 2028.

Monacco’da kızarmış ıstakozu yerken sosyal medyada yaptığı paylaşımla şimşekleri üzerine çeken milletvekili Şebnem Bursalı’nın da ipi çekilmiş.

Olay görüntülerden sonra her ne kadar Melih Gökçek’in milletvekili oğlu Osman Gökçek Şebnem Bursalı’yı özür dilemesi için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısına çıkarmışsa da Erdoğan’ın tek kelime etmeden yüzüne bile bakmadan geri çevirmesi “Seninle buraya kadar” mesajını verdi.

AK Parti’deki üst düzey değişikliklerinden sonra sıra teşkilatlara gelecek.

31 Mart seçimlerinde başarısız sayılan birçok il ile hakkında genel merkeze şikâyetler ulaşan birçok il başkanının da görevden alınacağı konuşuluyor.

Trabzon İl Başkanı Sezgin Mumcu’nun kalıp kalmayacağı yönünde net bir karar verilmezken özellikle Ortahisar konusundaki başarısızlık birilerine fatura edilecek elbette.

AK Parti’nin elindeki belediyeleri kaybeden Giresun ve Artvin İl başkanlarının da görevden alınacağı eller arasında gösteriliyor.

Yani anlayacağınız AK Parti’nin üstünde de altında da kazan kaynıyor.

Belli ki alınan ilk mağlubiyet partinin yeniden silkelenmesine neden oldu.

Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’yi yeniden fabrika ayarlarına geri döndürmek için operasyona başladı.

Gerekliydi.