Ekonomik kriz ortamında güvenli liman olarak görülen altına talep artarken, sahte ürün riski de yükseliyor. İşte sahte altını anlamanın püf noktaları...
Güvenli liman altına ilgi artarken dolandırıcılar devrede
1. Renk ve Parlaklık Gerçekleri Söyler
Altının kendine has bir parlaklığı ve sıcak sarı tonunda bir rengi bulunur. Sahte altınlar ise genellikle daha mat, soluk ya da fazla sarı görünebilir. Alışveriş sırasında altının rengine dikkatlice bakmak önemli bir ilk adımdır.
2. Doku ve Seri Numarasına Dikkat Edin
Gerçek altın yüzeyi genellikle pürüzsüz ve işçiliği kaliteli olur. Sahte ürünlerde ise:
• Kabarcıklar
• Pürüzler
• Bulanık veya silik yazılar gözlenebilir.
Altın üzerinde varsa seri numarası, net ve düzgün şekilde işlenmiş olmalı.
3. Ağırlık Testi Sahteyi Ele Verir
Altın yoğun bir madendir. Aynı büyüklükteki sahte altın ile gerçek altın arasında bariz bir ağırlık farkı hissedilir. Gerçek altın, elde tutulduğunda daha ağır gelir. Bu yüzden tereddüt edilen ürünler tartılarak kıyaslanabilir.
4. Mıknatıs Testi: En Basit Doğrulama Yöntemi
Gerçek altın manyetik değildir. Bu nedenle mıknatısla yapılan testte çekilmemesi gerekir. Eğer altın parça mıknatıs tarafından çekiliyorsa, büyük ihtimalle sahte ya da içeriğinde başka metaller bulunuyor olabilir.
Sahte Altına Karşı Ne Yapmalı?
Uzmanlar, altın alırken mutlaka:
• Tanıdık ve güvenilir kuyumculardan alışveriş yapılmasını
• Fatura ve sertifika istenmesini
• Kuyumcu odasına kayıtlı işletmelere öncelik verilmesini öneriyor.
Küçük karlar uğruna büyük zararlarla karşılaşmamak için yatırımcıların dikkatli ve bilinçli hareket etmesi gerekiyor. Sahte altın piyasasındaki artış, sadece bireyleri değil, tüm ekonomik güven ortamını tehdit ediyor.