Jeopolitik Riskler Altına Olan Talebi Artırıyor
Ukrayna’daki savaş ve Orta Doğu’daki çatışmalar, güvenli liman arayışını tetikleyerek yatırımcıları altına yöneltti. İsrail’in saldırılarının ardından piyasalardaki tedirginlik, altın fiyatlarında yükselişe yol açtı. Tarihsel olarak kriz dönemlerinde portföylerin bir kısmını altına kaydırma eğilimi de fiyat artışını destekliyor.
Düşük Faiz Ortamı Altına Yarıyor
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirimi beklentisi, yatırımcıların ilgisini altına çekiyor. Faizlerin düşük kalması, sabit getirili yatırım araçlarını daha az cazip hale getirirken altının çekiciliğini artırıyor. Analistler, faizlerin düşmeye devam etmesi durumunda ons fiyatının 3.000 dolara ulaşabileceğini öngörüyor.
Doların Zayıflaması Fiyatları Destekliyor
ABD’de faizlerin düşmesi, doların değer kaybetmesine yol açarak altını diğer para birimleri için daha cazip hale getiriyor. Doların baskı altında kalması, altın fiyatlarını destekleyen önemli faktörlerden biri. Küresel belirsizliklerin devam etmesi halinde altın fiyatlarındaki yükselişin süreceği tahmin ediliyor.
ABD Seçimleri Piyasalarda Belirsizlik Yaratıyor
5 Kasım’da gerçekleşecek ABD başkanlık seçimleri, yatırımcılar için önemli bir belirsizlik kaynağı. Seçim sonuçlarının altın fiyatlarını nasıl etkileyeceği konusunda görüş birliği sağlanmış değil. Ancak jeopolitik riskler ve seçim öncesi belirsizlikler altına olan talebi artırıyor.
Merkez Bankaları ve Altın Rezervleri Artışta
Merkez bankaları, 2024 yılı boyunca altın rezervlerini artırarak fiyatları yukarı çekti. Dünya Altın Konseyi’nin (WGC) verilerine göre, jeopolitik riskler altın fiyat artışının %20’sine katkıda bulundu. Petrol fiyatlarındaki gerilemenin enflasyon endişelerini azaltması da merkez bankalarına faiz indirimlerinde esneklik sağladı.
Altın, bu yıl uluslararası piyasalarda 35 kez rekor tazeleyerek güvenli liman konumunu korumaya devam ediyor.