Ben bu şehre aşığım arkadaş Trabzon’dan Ankara’ya 1992’ de gelmiştim. Ve 28 yaşındaydım. Terminalde inip şaşkın ürkek etrafıma bakarken tanışmıştık…Bahçeli-Emek’teki ÇAYKUR  misafirhanesi, ilk göz ağrımdı..”Seni sevdim Ankara ” demiştim.

Hatta..Ankara..Ankara..Güzel Ankara. Seni görmek ister her bahtı kara’ şarkısını söylemiştim..

Gençlik Parkı'nı, Papazın Bağı'nı, Keklik Pınarı'nı… Kuğulu'da kuğulara simit atarken hoşlanmıştım. Sonra 30 yıldır ayrılmadık…

Ankara'da ilk günlerimdi…
 

Ulus'tan Gar'a doğru inen yolda, sağda eski Meclis, solda cumhuriyetin ilk balolarının yapıldığı Ankara Palas…
 

Özleyerek Ankara sokaklarında ilk dolanışlarım… Sonra Sümer Holding Genel Müdürlüğü binasındaki “Atatürk Odası’nda geçen 10 yıl…

Ankaralılar... 1919'da... Atatürk'ü, Pınar’ında, "Ölürüz de. Dönmeyiz senin yolundan Mustafa Kemal Paşa" diyerek karşıladılar.

 

Ata'nın Ankara'ya gelişinin yıldönümünde... Aynı ruh" devam ediyor.
Kurtuluş için tam destek
Mustafa Kemal Paşa, Ankara'da... Kurtuluş Savaşı dönemi... Savaş demek, Napolyon'un söylemiyle, "Para, para, para."
O dönemde... Ne bütçe var, ne Maliye, ne Hazine.
Ankaralılar... "Biz, ne güne duruyoruz?" diyorlar.
Ankara halkının yardımı... Temmuz 1920'ye kadar... 549 bin lira 820 kuruş.
Ankara'daki memur ve subayların yardımları... 32 bin lira 165 kuruş.
Ankara'ya bağlı kaza ve nahiyelerde yaşayanların yardımları... Aralık 1919-Temmuz 1920 arası... 330 bin lira 335 kuruş.
İlginçtir... Yardımlar, "Kuruşu kuruşuna kayda geçirilmiş." Gelen yardımın, "Tutanağı" var, harcanan her kuruşun da, "Makbuzu."

Kurtuluş Savaşı... Cumhuriyet'in ilanı... Atatürk Cumhurbaşkanı... Ankara başkent. Ve bugün…Tarihten bir yaprak..(Yavuz Donat)

 Ankara’nın yaklaşık altı milyon nüfusu var.25 ilçesi bulunuyor. Ankara  “ Orta Anadolu” mozaiği…Karadenizli..Çorumlu…Yozgatlı..Kırıkkaleli..Kırşehirli..Sıvaslı iç içe…

Cumhurbaşkanlığı… Yüce Meclis TBMM. Yüksek yargı. Siyasi Parti Genel merkezleri..Bakanlar..Üniversiteler..Bürokratlar..Büyükelçilikler..Hepsi Ankara’da..

Devletin zirvesini yaşadığı başkentin huzur ve güvenliğini sağlamak zordur. Önemli olan zoru başarmaktır.

Ankara’nın başarılı emniyet müdürü Servet Yılmaz ve ekibi, bu  görevi başarı ile sürdürüyorlar..

Emniyet müdürü ve ekibinin uyumu, başarı ,başarı de başkentte “ huzur” getirmiştir..

Birinci Ankara…Anlatmaya gerek yok..7/24, varsa siyaset, yoksa siyaset.. Her gün gündemde. Manşetlerde…

İkinci Ankara. Laf yok, iş çok. “Huzurlu bir kent için” güvenlik alarmda. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun tam desteğiyle Ankara’nın başarılı Emniyet müdürü Servet Yılmaz, Trabzonlu hemşerimizdir. Bir süre önce annesi Ayşe Yılmaz, Hakk’a yürüdü. Başsağlığı ziyaretinde bulunduk. Allah rahmet etsin.

Özel kalem müdürü  Burkay Özgür ve ekibi tarafından karşılandık ve uğurlandık.. Burkay müdür, Ankara Üniversitesi iletişim Fakültesi mezunu.. “Etkili iletişim “ sanatını en iyi kullanan, başarılı iletişimci ve polis şefidir.

Anne acısı hiçbir acıya benzemez. Ancak insan yaşayınca anlıyor..O zamanda iş içten geçmiş oluyor...Her şeyin telafisi…Yenileme ve yerine koyma imkanı var. Tek ölümün çaresi yoktur..

Göçüp giden anne ve baba ise, yerine koyacak, hiçbir karşılığı bulunmuyor.… Hastalık dediğin şey atla gelir, yaya olarak gider.

 Elden gitmeden değerini anlayamadığımız iki şey vardır. Biri sağlık diğeri de gençlik. Boşuna dememişler. Sağlık, vücutları sağlam olanların başlarına konulmuş, altından bir taç.

Her ne kadar, taziye ziyareti idi ise de, Ankara’nın  huzurunu ve güvenliğini de konuştuk.