İlköğretim ve lise kitaplarında sürekli olarak jeopolitik konumumuzun önemi; enlem ve boylam anlamında adeta kapı görevi üstlendiğimiz Avrasya, Mezopotamya, Orta Doğu ve Karadeniz'i ile sıcak denizlere; yani Akdeniz'e ve Afrika'ya uzanan bir kısrak başı gibi olduğumuz anlatılır hep...

Zaten kesişme noktaları, petrol rezervlerine yakınlığı ve İngiltere ile Rusya'nın asırlık sıcak denizler siyasetine ev sahipliği yapan Türkiye...

Amerikan derin devleti yine iş başında. NET...

Ukrayna'yı Rusya'nın önüne atan, Ermenistan'ı Azerbaycan'a yem eden, Tayvan'ı da Çin'e kırdırtmayı başaran Abd derin devleti; şimdi de Yunanistan piyonunu Türkiye'nin gözüne gözüne sokuyor...

Eş zamanlı olarak İran'da ki son durum, Mahsa Amini'nin işkence altında öldürülmesi ve meydana gelen protestolar; Türkiye'nin tam bir ateş çemberi ile örülmüş olduğunu apaçık ortaya koyuyor...

Suriye'de ki malûm durum, Irak'ın dağılması, Ermenistan ile olan 30 yıllık Karabağ meselesi ile piyon Yunanistan'ı ayağa kaldıranlar ve Ukrayna'yı Rusya'nın önüne atanların tek derdi; bölgede sesi daha gür çıkan ve emin adımlarla ilerleyen bir T.C istememeleri. NET...

Özbekistan'da gerçekleşen Shangai Zirvesi bir kere daha ortaya koydu ki; ekonomik anlamda bir dar boğaza girecek Avrupa'nın; doğal gaz olarak Rusya'ya ve geçişi için Türkiye'ye olan mecburiyeti, buğday vb. konularda da Türkiye'nin elini güçlü kılıyor...

Sadece yazın ülkemize gelen turistler; Putin'in vanaları kesmesinden sonra akın akın Türkiye'nin yolunu tutuyor...

Kışı Türkiye'de geçirmeye hazırlanan Avrupalıların sayısı hiç de azımsanmayacak düzeyde...

Hal böyle olunca ve T.C'de Abd'nin uşağı olmayınca; Abd derin devleti bu sefer de her daim hazır, salak, bir o kadar da basiretsiz ve öngörüden uzak Yunanistan hamlesini yaptı...

Peki burada Amerika'nın amacı nedir???

Türkiye'yi son ana kadar tahrik etmek ve askeri müdahaleye mecbur bıraktıktan sonra anında devreye girerek; bir ağabey statüsü ile arabulucuk rolü üstlenmek ve Türkiye'den taviz üstüne taviz elde etmek...

BM Konseyi için New York'da bulunan Tayyip Erdoğan'ın; Dünya nezdinde ne denli bilinirliği olduğunu ve herkes tarafından tanındığını; Kolombiyalısından İtalyanına, Amerikalısından Hindusuna kadar herkesin kendisiyle aynı kareye girmek için verdiği mücadeleden anlamak hiç de zor değil...

Dış politikada gelinen bu denli saygı duyulası durumun; iç politikaya da yansıması en büyük arzumuz...

Ayrıca Shangai Forumunda ki bu fotoğraf açık açık göstermiştir ki; Türkiye'nin içinde olmadığı bir resim çizmeye çalışmak hem Abd, hem Rusya hem de Çin için imkânsız bir duruma evrilmiştir...

Erdoğan'ın tam bir komutan edasıyla Putin, Aliyev, Lukaşenko ve diğer devlet başkanlarını etrafına toplaması; bunun bir ileri adamının Shangai 9'lusu olarak bir sonra ki üyenin, apaçık olarak Türkiye olacağını işaret etmektedir...

Zira bu Shangai birlikteliğinin daha çok ekonomik alanda olacağını düşünmekle birlikte; Abd derin devletinin bir sonra ki hamlesinin de Türkiye'yi Nato'dan refüze etmek olacağını anlamak çok da zor değil...

Hattâ bir adım daha ileri giderek; bu yüzyılın Türklerin yüzyılı olacağına olan inancım ve bunun Rusya ile Çin şemsiyesi altında, Türki Cumhuriyetleri Birliği'nden geçtiğini söylemek doğru olacaktır diye düşünüyorum...

Rusya bize bir yere kadar yol arkadaşlığı yapacak ve ilerleyen süreçte; Rusya'sız da yol alabilen bir Türkiye'yi görmek hepimize nasip olacak inşallah...

Çünkü Türki Cumhuriyetler içinden olan Azerbaycan, Özbekistan ve Türkmenistan etnik ve görenek olarak bize daha yakınken; daha çok Farsi olan Tacikistan ve sürekli olarak sınır sorunu yaşadığı Kırgızistan ve an itibariyle Türklere en uzak mesafede bulunan Kazakistan. NET...!!!

Türk'ün ayak bastığı, her yer bize Türkiye...

Selâm ve muhabbetle sevgiler & saygılar