Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan, ilkeli ve eğilip bükülmeyen, duruşu net, söylemleri, doğru bildiğini söylemekten asla çekinmeyen, en zor şartlarda

bile Trabzonspor’un bayrağını en tepelere çıkartmak için var gücü ile savaşmaya devam ediyor ama maalesef Başkan Doğan ekonomik sıkıntılarla boğuşurken bu zorlu süreçte veya diğer platformlarda yalnız kaldığını gözlemliyorum.

Futbolun kirli ortamında başı dik, anlı açık kalan cesur yürekli bir başkan olma yolunda ilerlerken birçok kesim başkan Doğan’ı bu yolda yalnız bırakıyor. Bugün üç büyükler diye söz edilen Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş kulüpleri devlet imkanlarından sonuna kadar faydalanıyorlarsa bu kulüplerin envanter defterlerine devletten aldıkları kayda geçiriyorsa devlet yetkilileri aynı imkanları de Trabzonspor kulübüne de sağlamalılar. Başkan Ertuğrul Doğan çok büyük özveriyle ve imkânlarını zorlayarak geldiği günden bu yana kulübün kasasına sponsorluklarda dahil 70 milyon Euro’nun üzerinde maddi destek buldu. Bunu yaparken Trabzon kanadında yer alan arkadaşlarının dışında kimse başkan Doğan’a katkı vermediler. Geçmiş yıllarda Fenerbahçe camiasının önde gelen isimlerinden birisiyle sohbetimiz esnasında bana aynen şu cümleleri söyledi; “Şu an sana anında 5 Trabzonlu işadamı sayarım, her biri Aziz Yıldırım’ı cebinden çıkarır fakat nedense Trabzonspor’a yanaşmıyorlar”...

Bordo-Mavili kulübün dimdik ayakta durması isteniyorsa Doğan kadar olmazsa da bu tarz isimler ve diğerleri yani herkes karınca kararınca imkânları ölçüsünde bir şeyler yapmalı, bu çorbada tuzu olmalı… Siyasi partilerde görev alanlar, vekiller, meclisteki Trabzonlu bakanlar, büyükşehirlerde yaşayan destek verebilecek Trabzonlu işadamları, bürokratlar sivil toplum kuruluşlarındaki Trabzonlular artık çok sevdiğiniz Trabzonspor'unuza sahip çıkma günüdür. Ertuğrul Doğan ve ekibi elinden geleni yapıyorlar, yapmaya da devam edecekler ama bu birkaç kişinin gayretiyle olacak iş değil… Şampiyonluk öncesinde şehirde takılanlar, iki haftada bir Trabzon’a gelenler, hatta takıma yaklaşıp boy gösterenler yarın bu takım yine şampiyonluk potasına girdiğinde aynı şeyleri yapmaya yüzünüz olsun. Bu takım bizim, hepimiz, şimdi sorumluluk alma zamanıdır. Hadi bakalım…

KANATLARI SAĞLAM TUTUN

Pazartesi akşamı Sivas’ta Sivasspor’la karşılaşan Trabzonspor’da Başkan Ertuğrul Doğan 30 günlük hak mahrumiyeti cezası nedeniyle protokoldeki yerini alamadı. Kendisini ve kulübü asbaşkan Zeyyat Kafkas ve Trabzon kanadındaki bazı yöneticiler temsil ettiler. Buraya kadar her şey normal. Sivas’a giden bazı gazeteci arkadaşlarımla pozisyonları tartışırken Trabzonspor yönetiminin ne İstanbul kanadından ne de Ankara’dan herhangi bir yöneticinin Sivas’ta olmamaları dikkatlerinden kaçmadı. Trabzonspor gibi büyük bir kulüpte yönetici olmak her babayiğide nasip olmaz. Başkan bir maça gitmiyorsa sizlerin de gitmemesi mi gerekli, o sebeple ne olursa olsun yönetimin bir bütün halinde hareket etmesi şarttır. Bu büyük kulüpte kim veya kimler yöneticilik yapıyorsa çok sıkıntılı bir durumları söz konusu olmadığı takdirde her maça gitmelidirler.

Trabzonspor’u her deplasman maçlarında protokol tribününde yerlerini almak zorundalar. Başkan cezalı veya hasta o maça gitmiyor diye biz de gitmeyelim mantığı ile hareket etmemeliler. Ya bu meşakkatli görevi layıkı ile yapın ya da yönetimlere girmeyin, oturun sıcak evinizde aşağıya. Camia siz yöneticilerden bu bütünlüğü bekliyor ve görmek istiyor, bundan sonra özellikle deplasmanlarda bu konuya dikkat edilmesi gerekir diye düşünüyorum.

DAHA ÖNCE NEREDEYDİNİZ?

Mart ayında yapılan olağan üstü kongreden sonra başkanlık koltuğuna oturan Ertuğrul Doğan özellikle peş peşe yaptığı sponsorluk anlaşmalarıyla kulübün biraz olsun nefes almasından sonra bazı kesimleri iştahını şimdiden kabartmış oldu. Daha önce Bordo-Mavili kulüpte yöneticilik yapan eski başkanları yarı yolda bırakarak istifa edenler Aralık 2024 yapılacak olan kongre için aday olduklarını bu konuda çalışmalar yaptıkları duyumlarını alıyoruz.

Ekonomik anlamda nefes alan Trabzonspor önümüzdeki günlerde yapılması planlanan diğer sponsorluk anlaşmaları ve Kartal’daki tesisleri de kendi tarafına almasıyla daha da rahatlayacak ve daha sağlıklı şekilde önünü görmeye başlayacak. Hal böyleyken bakıyorum da (Kulağıma geliyor) sağda solda başkanlık için inceden inceden çalışmalar yapan ve nabız yoklayanlar var.. Geçen süreçte kulübün ekonomik yükünü sırtlayan başkan Ertuğrul Doğan ve arkadaşları sizler sütliman bir ortamda başkanlık yapasınız diye mi bu kadar çileyi çektiler, her biri dört koldan kulübe katkı sağlamak için savaş verirken siz bu yönetimin kötü olması için kulisler yapıp burun büküyor, ölü taklidi yapıyordunuz, şimdimi Trabzonsporlu olduğunuzu hatırladınız.?

A.KADİR ÖMÜR VE BAKASETAS

Trabzonspor’un daha önce en formda oyuncuları Abdülkadir ve Bakasetas’tı. Şimdi ise oynadıkları futbol ile ceza tahtasındalar. Her iki futbolcu da Trabzonspor forması altında hayal kırıklığı yaratmaya devam ediyorlar. Oysa Bakasetas, son Fransa maçında Yunanistan adına müthiş bir gole imza attı ve takımının Fransa ile beraberliğinde önemli katkı koydu. Kaptan olarak çıktığı milli maçta 10 numara pozisyonunda, yani asıl mevkisinde oynatıldı. Abdülkadir Ömür de Türk Milli Takımı ile özellikle Almanya maçında aldığı süre içinde çok iyi oynadı. O da Milli Takım hocası Montella tarafından asil mevkisinde oynatıldı. Ama her iki futbolcu da Trabzonspor'da Abdullah Avcı tarafından asıl mevkilerinde oynatılmıyor! Peki, bu nedenle Abdülkadir ve Bakasetas acaba mutsuz oldukları için mi istenilenlerimi bir türlü veremiyor? Bunu bilemeyiz. Ama şunu çok iyi biliriz, hiçbir futbolcu asıl mevkisinde oynatılmadı mı, istisnalar hariç, istenilen verim alınamaz. Abdülkadir ve Bakesatas'ın her geçen hafta Trabzonspor'da performansları artacağı yerde git gide geri düşüyor. Hem Abdülkadir hem de Bakasetas, Sivasspor karşısında milli takımda oynadıkları futbolu oynayamadı. Bunun altında yatan neden her iki futbolcunun da asıl yerlerinde oynatılması mıdır?

Kuvvetle muhtemel. Bekastas’ın kendisine gelecek sezon için yapılan transfer teklifine henüz yanıt vermemesinin bir yansıması mı var? Ama her ne olursa olsun, her durumda Trabzonspor'a çok büyük zarar yazıyor. Bu iki oyuncunun kumaşında kalite olmasa milli takımlarında oynayamazlar. Abdülkadir ve Bekastas’ın sanki dünya umurunda değil. Sahada kafasına göre takılıyorlar, verdikleri paslar bile heyecan vermiyor. Topu ayaklarına aldıkları vakit, birçok kişi 'Eyvah şimdi kaptıracak' diye yürekleri ağızlarına geliyor. Aslında aynı özellikleri taşıyan bu iki oyuncuyu Abdullah Avcı'nın sahaya çıkan 11'de oynatması doğru bir karar değil. Avcı'nın kafasında ne plan var, tahminimiz var ama net olarak bilmiyoruz. Ama bu şekilde ikisini 11'de oynatmamalı ve birinden birini oynamalı! Dört büyük takımdan biri olan Trabzonspor, Bakasetas ve Abdülkadir'in kaprislerini çekemez. A.Kadir kardeşim sana iki çift sözüm var. Bak genç kardeşim sen gözünü ufak yaştan buyana Trabzonspor alt yapısında açtın, senin için geleceğin Messi’si denildi. UEFA’nın dergisinde bu şekilde haberin yapıldı. A takıma çıktığında 16 yaşında idin, oynadığın futbol ile herkesi kendine hayran bıraktın şampiyonluk yaşadın. Trabzonspor’un kaptanlığına kadar yükseldin. Bizleri çok gururlandırdı. Çok büyük meziyeti olan bir futbolcusun. Maalesef bu özelliklerini sahaya yansıtamıyorsun. Artık silkelen kendine gel. Seni biz Avrupa’nın dev takımlarında görmek istiyoruz. Trabzonspor birilerinin çelik-çomak oynamak ve zevk yapmak yeri değildir. Bu böyle biline!
 

KÜÇÜKOSMAN'LA GÜZEL BİR SOHBET

Türkiye Spor Yazarları Derneği Trabzon Şubesi Başkanı Selçuk Kılıç ile Trabzon Bölge Mahkemesi Başkanı Sayın Hasan Küçükosman’ı makamında ziyaret ettik. Biraz gündemden, çokça Trabzonspor’dan bahsettik. Uzun bir süre görevi icabı Zonguldak ve Sakarya’da hizmet yapan Sayın Küçükosman, 4 yıldır Trabzon'da görevini sürdürüyor. Doğup büyüdüğü memleketi Trabzon’da görevini eni iyi şekilde yapabilmek için titizlikle çalışıyor. Trabzonspor sevdası içine işlenmiş. Bordo-Mavili takım galip geldi mi işini daha bir moralli yaptığını dile getiriyor.

Trabzon Bölge Mahkemesi Başkanı Hasan Küçükosman, yüreği insan sevgisiyle doku bir hakim. Kapısı herkese açık, mesleğini her zaman layıkı ile yapmak için gecesini gündüzüne katıyor. Bölge Mahkemesi Başkanı Hasan Küçükosman ile makamında yaklaşık iki saat sıcak bir sohbet yaptık. Sonra kendisine Trabzonspor formamızı hediye ettik ve ayrıldık. Bu güzel sohbetten dolayı Trabzon Bölge Mahkemesi Başkanı Sayın Hasan Küçükosman’a çok teşekkür ediyorum. Yolu her zaman açık olsun.

SİVAS KAÇTI TRABZON KOVALADI

Ems yapı Sivasspor-Trabzonspor maçı için pazar günü akşam kafile (babam da dahil olmak üzere) akşam saatlerinde Sivas’a uçakla yolculuk yaptılar. Hava şartlarından dolayı kafilemizi taşıyan uçak iniş yapmakta çok zorlanmış. Çok şükür ki sağ salim pilotun üçüncü denemesinde piste inebildiler. Başta babam olmak üzere tüm Trabzonspor kafilesine çok geçmiş olsun. Allah her zaman sizi korusun. Sivasspor ilk 20 dakika yoğun baskılı oynadı ve sonucunda 2 gol buldu. Zaten gol geliyorum demişti. İlk yarı bitmeye doğru giderken Bordo-Mavili ekip 2-2 beraberliği yakaladı. İlk gol Pepe falsolu bir şut ve gol, ikinci gol organize bir atak sonrasında golcü futbolcumuz Onauchu ile bir gol daha kaydettik. İlk yarı bitti. İkinci yarı başlar başlamaz gol yedik.

Ama fazla sürmedi. Enis oyuna girdi ve 3’üncü golümüz geldi. Sivas’ta hava şartları çok kötüydü. Babam Sivas’a gittiği gün burada 25 derece sıcaklık vardı. Sonrasında maçın etkisinden olacak ki Sivas’ta hava birden değişti, fırtına koptu. Takım zor şartlarda futbol oynadı. Son anlar Sivasspor çok bastırdı, direkten dönen topları oldu. Fakat eşitlik bozulmadı. Maç berabere bitti. Trezeguet oyuna girdiğinde oyun hareketlendi. Ayrıca Enis Destan ilk 11 başlayabilirdi çünkü bu aralar Enis Destan’ı çok başarılı buluyorum. Bence ona daha fazla şans verilmeli. Bakasetas ve Abdülkadir Ömür’de performans düşüklüğü görüyorum. Umarım en kısa zamanda eski hızlarına geri dönerler. Ayrıca Abdülkadir Ömür’ü milli maçta çok başarılı bulmuştum. Uğurcan’ın yokluğunu hemen hissettik. Umarım tamamen toparlanır takımın başına geçer. Dümene geri dön kaptan, geminin sana ihtiyacı var! (EFE KAAN ÖZTÜRK)

TFF SEYRETSİN

Ağrı ASKF, sporcularının maçlara çıkabilmeleri için telefonunu satan Ağrı İdmanyurdu Spor Kulübü yöneticisi Kenan Aydemir’e telefon hediye etmiş… Oldukça güzel bir düşünce. Ağrı ASKF’yi tebrik ederim. Ülkedeki yöneticilerin neredeyse tamamı gençlerin ve çocukların spor yapabilmeleri için bu ve bunun gibi fedakarlıklar yapıyorlar, eğer bu ülkede amatör futbol devam ediyorsa bu yöneticilerin yüzü suyu hürmetine devam ediyordur. Peki ülke futbolunun başındaki Türkiye Futbol Federasyonu ne yapıyor? İzliyor, evet sadece izliyor.. Bugün TFF’nin amatör futbola katkısı nedir?? Her yapılan transferden, lisanstan, kurslardan inanılmaz paralar alan TFF neden amatör kulüplere destek vermiyor?

Ey TFF, bak yönetici malını satıp veriyor, sen ne yapıyorsun? Bugün küçük bir çocuğa lisans çıkaralım derseniz Federasyona 20 bin lira vermelisiniz, kulüp kuralım da gençlere, çocuklara spor yaptıralım derseniz bulunduğunuz şehre göre 5 ile 70 bin lira arasında bir parayı TFF hesabına yatırmanız şart, para yoksa futbol oynayamazsın, işine geliyorsa… Tamam da kardeşim amacımız çocuklara ve gençlere spor yaptırmaksa neden para veriyoruz? Bize saha gösterip hakem vermeyle görevini yapmış olmuyorsun, senin işin elitlere değil, ülkenin her bölgesine eşit hizmet vermektir..!!! Ülkede her yıl sadece amatörlerden ne kadar para toplanıyor ve bunun ne kadarlık kısmı amatöre harcanıyor açıklanması lazım… Artık TFF seyretmeyi bırakıp yapması gerekeni yapmalı…!!!