Türkiye iki gündür iki önemli konu üzerinde mesai harcıyor.
Biri İran'daki sağlanan doğal gazdaki 10 günlük kesinti bir diğeri de başta İstanbul olmak üzere Ankara ve ülkenin her tarafını etkisi altına alan kar yağışı.
Değerli Okurlar, İran'ın beklenmeyen şekilde doğal gaz kesintisine gitmesi sanayide çarkların yavaşlamasına neden oldu.
Bugün Trabzon Organize Sanayi Bölgesi’nin Başkanı Erkut Çelebi’nin de açıklamaları var.
Otomotiv, demir-çelik sektörü durma noktasına geldi, elektrikle doğal gazla üretim yapan tüm fabrikalar bu kesintiden az veya çok nasibini aldı.
Dün okuduğum haberlerde 2 günlük kesintinin sanayiye olan faturası 2 milyar dolara yakın.
Bu ülkenin dış ticaret hacmine de etki eden bir husus.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez canlı yayın yaptığı açıklamada İran'a borcun olmadığını haliyle ikili anlaşmalardan doğan hükümlülüklerin yerine getirilmesini beklediklerini konunun uzun sürmeyeceğini düşündüklerini açıkladı.
İran'ın bu kararının arkasında Türkiye'nin Akdeniz'deki doğal gaz sevkiyatında İsrail ile olası yakınlaşma planı olduğu konuşuluyor.
Dileriz başta sanayimiz ve hane halklarımız zarar görmeden bu konunun çözümlenebilmesi.
Türkiye çıkarları gereği yakın komşularıyla daha çok yakınlaşmak. BAE, Suudi Arabistan gelişmelerini yanı sıra, İsrail de bunlardan biri.
Bunu yaparken ne İran ne de Rusya bir kenara itilmiş değil. Türkiye bu mücadeleyi kazan kazan taktiği sürdürecek.
Ne kadar zor durumdayız, ne kadar zor bir coğrafyadayız.
Rusya’ya yaklaşırız ABD küser, İran’a yaklaşırız İsrail düşman kesilir. İsrail ve Suudi Arabistan ile konuşmaya başlarız İran yaptırım uygulamaya kalkar!
Sonra da milli silahımızı üretir, nükleer santral yapmamıza engel olmaya kalkanlar çıkar.
Türkiye’yi etkisi altına alan kar yağışı nedeniyle İstanbul, Ankara ve Gaziantep'e yerel yönetimler çok eleştirildi.
İnsanımızın o soğukta evine gidememesi, kiminin fabrikalarda kalması herkesi üzdü.
Haliyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu en fazla eleştirilen isim oldu.
İmamoğlu dün bu itiraz ve iddialara cevap verdi.
İngiliz Büyükelçisi ile yemeğin çok önceden planlandığını anlattı, kamera görüntülerinin sızmasını kabul edemediğini aktardı.
Sayın İmamoğlu’nun cevap hakkı elbette vardır.
Ancak, demek ki bir planlama eksiği var. Daha bir odaklanmak lazım.
Meteoroloji’ye daha bir kulak vermek lazım.
Tuzları önceden depolamak, iş makinelerini zincirlemek gerek.
Kürekli dahil belediye çalışanlarından ekipler yapmak lazım.
Elimizde güvenli bir kurum var. Meteorolji ne diyorsa o.
Sabah kalkıyoruz güllük gülistanlık.
Akşama kar deniyor, o hava değişiyor ve meteoroloji’nin dediği saatte kar fırtına bastırıyor.
Ekrem İmamoğlu’nun özür dilemesi de bir erdemliktir.
Sorun şu, Ekrem İmamoğlu bir karar verecek.
İstanbul Belediye Başkanlığına devam mı edecek?
Yoksa Cumhurbaşkanı adayı mı olacak?
Sorun burada.
Eğer bu belirsizlik sürdüğü sürece İstanbul’a konsantre olması zordur
Ve sorun da şu an tam budur!
İşine odaklanamaz ise İmamoğlu her önemli afette tartışma konusu olur