Ancak beklenmedik bir şekilde, kızı "anlaşmalı boşanma davası açılması koşuluyla geri döneceğini" ifade etti.
5 Aralık'ta ortaya çıkan olayda, M.K. ile birlikte kaybolan genç kızın annesi Emine Soylu, polise başvurarak şikayetçi olmuş ancak reşit yaşta olması nedeniyle sonuç alamamıştı. M.Ö.S., annesi ile telefonla görüşerek anlaşmalı boşanma davası şartıyla eve döneceğini belirtti.
Emine Soylu'nun gözyaşları içindeki konuşmalarında, kızının M.K. ile yaşadığı ilişki sonucunda "anlaşmalı boşanma davası" koşulu öne çıktı. M.Ö.S., "Beni görmek istiyorsun ya, o Büşra’ya söyleyeceksin bize dediği gibi anlaşmalı boşanma davası açacak. O boşanıyor, ben evleniyorum, anında İzmit’teyim" cevabını verdi.
Bu gelişmeler üzerine sinirlenen anne Emine Soylu, kızına, "Büşra 2 çocuğuyla ortada kaldı, aynı şey sana yapılsa Büşra gibi 2 çocukla ortada kalsan hoşuna gider mi kızım" diye sordu.
Aynı zamanda, M.K.'nin eşi Büşra K. ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde ise M.K., "Senin hakkında asılsız iddialarda bulunduğu" gerekçesiyle eşinden şikayetçi olduğunu ifade etti. Büşra K. ise M.K.'ye, "Hiç mi vicdanı sızlamadı, 2 çocuğunu ortada bırakan bir insanın vicdanı yoktur" şeklinde tepki gösterdi.
Bu olay, aile içindeki çatışmanın bir adım ötesine geçerek hukuki süreçlere taşınmış durumda. Gelişmeler, aile dramının daha da karmaşık bir hal aldığını gösteriyor.
TAKA/TUNCAY UÇKUN