Şu anki sayıyı bilmiyorum ama 25 yıl önce Karadeniz Gazetesi’nde ziyaretime gelen Hasan Güney hocamızın elindeki dosyaya baktığımda bölgede toplam 300 bin orman davası vardı.
Devlet ve vatandaşın karşı karşıya geldiği bu davalar bir türlü bitirilemedi. Son olarak Salih Cora Trabzon milletvekili olarak yasal düzenleme peşinden koştu ama o da olmadı.
Orman ‘burası benimdir’ dedi ve Karadeniz insanının köydeki arazisine bile el koydu.
Sevgili okurlar,
Uzun yıllar itiraz etsek de küresel ısınma var ve şehirler artık yaşanmaz hale geldi.
Karadeniz bölgesinde de kime sorarsanız ideali bir yayla evi.
Bunun için özel birikim yaparak yayla için tapulu arazi alıp ev yapanlar var.
Devletin merasını çevirip parsel parsel satanları da duyduk…
Bunlar uydu fotoğraflarıyla birlikte takip ediliyor.
İmar affıyla birlikte hem köylerde hem de yaylalardaki binalara yapı kullanma izin belgesi alındı. Bir bedel ödendi ve yıkımdan kurtuldular.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yasağına rağmen yaylalarda inşaatlar devam etti.
Neden? Emsaller olduğu için.
Örneğin Akçaabat Haçkalı Baba Yaylası bölgenin en görkemli yaylalarından birisidir.
Havası adeta ilaçtır. Karadeniz Bölgesinde hayvancılığın yapıldığı önemli yaylalardan birisidir.
Objektif bakıldığında Akçaabat’ın ve Düzköy’ün siyasetçilerinin, iş insanlarının. Bürokratlarının tek, tek ev sahibi olduğu yerdir Haçka.
Bütün bunlara rağmen Düzköy Kaymakamlığına giden tebligatlarla birlikte birkaç yıl önce yaklaşık 20 kadar villa ve yayla evi yıkıldı.
O günlerde şu soru soruldu:
‘Peki şuradaki siyasetçinin evi neden yıkılmadı.’
Bir örnek daha verirsek, Sürmene ve Köprübaşı’nın kullandığı yaylalar var.
Son yıllarda insanların sığındığı yaylalardan.
Burada da prefabrik ev yapanların evleri yıkıldı.
Peki betonarme yapanlar?
‘Genel merkezden aradılar. İnşaat şu milletvekilinin!’
Vatandaşlar bunlara isyan etti.
Seçimdeki tepkinin tek sebebi sadece emekli maaşları değildi.
Onun için yayla konusuna bir kriter getirmek gerek.
Şu an itibariyle evini yapmış olanlara evleri tapulanmalı.
Eğer devletin arazisi üzerine yapan varsa ona da ‘Kiralama formülü’ ile arazi verilmeli.
Bir kriter daha vardı, O da ‘yaylacılık yapanlar yaylada ev yapabilir’
Doğru da yaylalarda besicilik yapanlar azınlıkta kaldı.
Şimdi insanlar kentlerin stresinden kaçmak için yaylaya çıkıyorlar.
Birçok kişi sağlığını korumak, hastalığından kurtulmak için yayla tatili yapıyor.
O nedenle yaylalarda ev yapmanın sınırlandırılmasından ziyade, kontrollü ve belli bir projeye göre ev yapımına izin verilmeli.
Kuşkusuz yaylaları koruyacağız.
Ama insanların çaresizliğini de göreceğiz.
Yaylalar neden önemli?
Trabzon’da hastanelerde amansız hastalıktan yatacak oda kalmamış.
En önemli sebebi Karadeniz Bölgesinin nemi ve beslenme alışkanlıklarımız.
Çıkın Zigana’ya, dönün Torul istikametine.
Nüfus cüzdanlarına bakın, Maşallah Kadınlar 95’i, Erkekler ise 90’ı buluyor.
Havasından ve suyundan.
Stressiz bir yaşam ve yayla havası sağlık demek.