Değerli bir büyüğümüzün dediği gibi yapılmalı: İnsanları ölmeden önce yazmalıyız. Ama her şey de istediğimz gibi olmuyor.

Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu’na ölümü yakıştırmak kolay değildi.

Bu topraklara bir delikanlı olarak geldi, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde inanılmaz hizmetler verip emekli oldu.

İstanbul ve Ankara gibi iller dahil Türkiye’de herkesin saygı duyduğu bir iktisatçı idi.

Sıradışı isimdi. Hiçbir dersinde yoklama almadı. Fakat öğrencileri ve dışardan dinlemek için gelenler sıralara sığmadı orta merdivenlerde oturdular.

28 Şubat sürecinin de denge ismi oldu.

Türbanlı öğrencilere en sakin gün ve saatte ders koyarak onların haklarının yenmesini engelledi.

Rektör yardımcısı idi. Rektör de Prof. Dr. Türkay Tüdeş hoca.

Şehirde eleştiriler başlayınca yanına gittim.

Beraber konuşurken türban konusunda ‘Türkay hoca çok sıkıyor’ dedim.

Şu cevabı verdi:

‘Şimdi Ankara’dan geldi. Git şunları, şunları yap diyorlar. Hoca ya istifa edecek ya yapacak.’

Ersan hoca sadece türbanlılara ders vermemiş, onların okuma hakkı olduğunu  her zeminde savunmuştu.

Yıllar öylesine su gibi aktı, gitti ki, Avrasya Üniversitesi yolculuğu başladı,

Avrasya Üniversitesi’ne de büyük emekler verdi.

Rektör yardımcılığı görevinde bulundu.

Yeri geldi Avrasya’nın mütevelli heyetine yol gösterdi.

 Dün İYİ Parti Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs’ü aradım.

Baş sağlığı diledim. Örs’ün eniştesi idi Ersan hoca.

Ama abi kardeş derler ya öyle idiler.

Sayın vekilin buralara gelmesinde çok büyük katkısı olan bir değerdi aynı zamanda.

Hüseyin Örs şu tarihi notu düştü:

‘Bu topraklara çok güzel hizmetler verdi, bu topraklarda defnedeceğiz.’

Ersan hocam ile TAKA Gazetesi’de de anılarımız vardır.

Bu gazetenin kuruluşuna katkı sağladı.

Gazetenin ilk yılları idi.

Ahmet ve Zeki Sancak kendisini davet ettiler ve Sancak Plazanın toplantı salonunda hocamı dinledik.

Bize hem hayatı hem de iktisatı anlattı.

İktisat ve Türk tarihi ile ilgili dolu dolu.

Yeri geldiğinde çok naif.

Ama bazen dokunduran.

Tebessüm ettirebilen, kendini eleştiren

Türkiye gerçeklerini dile getiren bir dost.

Rektör olamadı diye hiç kulis atmadı, siyasetçilerin kapısında kalmadı.

O Mersin’de doğdu Trabzon’da öldü.

Mersin’de evinin bahçesini değil, yatmak için Trabzon Bahçecik’i tercih etti.

Allah’ın rahmeti üzerine olsun hocam.