Bu hafta ki cuma namazı öncesi vaaz konusu DOĞRULUK üzerineydi. Ben de önemine binaen bu haftaki makalemi bu konuya ayırdım.

Doğruluk bir insanın her hareketinde ve söyleminde hak üzere olmasıdır. Kişinin asla yalana dolana tevessül etmemesidir.

Bakınız Peygamberimizin hem Peygamberlikten önceki ve hem de Peygamberliğinden sonraki dönemleri için "Muhammedül Emin " diye anılmıştır. Kendisine bu sıfat hayatı boyunca yalan konuşmamasından aldığı emaneti gözü gibi koruduğundan ve verdiği sözü hayatı boyunca tutmasından verilmiştir.

Peygamberimiz kendisine Peygamberlik verildikten sonra birgün Safa tepesine çıkarak Ya Sabbah diye bağırarak Mekkelilerin dikkatini çekmeye çalışmışlardır. Mekkeliler etrafında toplandıktan sonra Mekkelilere hitaben "ben sizlere şu dağın arkasından düşman orduları üzerinize doğru geliyor desem ne dersiniz?" diye sorduklarında hep bir ağızdan " Sen bizlerin arasında olduğun sürece asla yalan konuşmamaşındır. Öyleyse hazırlık yapalım düşmanların üzerine doğru gidelim derler." " Bunun üzerine Peygamberimiz öyle değil .  Beni Allah Peygamber olarak seçti. Bana tabi olun dünya ve ahiretiniz kurtarın" demişlerdir.

Hz Hatice annemizin Peygamberimizi eş seçiminde Peygamberimizin Muhammedül emin sıfatından dolayıdır. Detaylandırıcak olursak Hz. Hatice annemiz içten içe Peygamberimize ilgi duymaya başlar.  Peygamberimizi bu özelliğinden dolayı bir imtihana tabi tutmaya karar verir.  Kendisini kafile başkanı olarak Şama göndermeye karar verir. Durumu Amcası Ebu Talibe açarak yeğenini Şama kafile başkanı olarak göndermek istediği söyler. Muhammed ile konuşmasını isterse onu kafile başkanı olarak göndermek istediğini yeğenine bildirir. Peygamberimizde bu teklifi kabul eder ve kafile başkanı olarak Şama doğru kafile hareket eder. Hz. Hatice annemiz kafileye hizmetlisini de dahil eder  Muhammedi izlemek için. Kafile Şama gider ve çok büyük karla kafile geri döner. Peygamberimiz karı Hz. Hatice annemizi teslim eder. Fakat Hz. Hatice annemiz asıl muradı hizmetlisini çağırarak Muhammet hakkında konuşulanları sorar. Hizmetli Muhammet hakkında söylenenlerin az olduğunu söylenenlerden daha fazla iyi bir insan olduğunu söyler. Bunun üzerine Hz. Hatice annemiz amcası Ebu Talibe yeğeniyle evlilik yapmak istediğini kendisiyle konuşmasını ve düşüncesini öğrenmek istediğini söyler. Amcası Ebu Talip yeğenine Hz. Haticenin istediğini anlatır ve cevabının ne olacağını sorar. Peygamberimizde Hz. Haticeyle evliliğe sıcak baktığını söyler ve çift evlendirilir. Bu olayda Peygamberimizin ne kadar doğru bir insan olduğunu göstermektedir.

Doğru insan asla yalan konuşmaz. Kendi aleyhine bile olsa doğruluktan ayrılmaz. Bir kimsede Peygamberimizin buyurduğu gibi konuştuğunda yalan konuşuyorsa emanete hıyanet ediyorsa ve verdiği sözü tutmuyorsa o kişide münafıklık alameti vardır diye buyurmuşlardır. Müslüman münafıklıktan aslandan kaçar gibi kaçan kişidir. Bundan dolayı doğruluktan ayrılmayacaktır.

Cennete gitmek çok basittir. Kişi önce iman edip sonra istikamet sahibi olursa cennete kolay gidecektir. Bundan dolayı hayatı boyunca kendisine ailesine vatanına milletine faydalı olmaya çalışmalıdır. Şöyle ki Peygamberimiz konu hakkında şöyle buyurmaktadır."  Müslüman elinden ve dilinden emin olunan kimsedir." Bu hadise istinaden Müslüman her hal ve şart altında diğer insanlara ve hayvanlara faydalı olmaya çalışmalıdır.

Doğruluk her canlıya hakkını vermektir...