İsmet İnönü Cumhurbaşkanlığı döneminde Trabzon’a üç kez ziyarette bulunmuş… İnönü’nün 1943 ve 1946’da yaptığı ziyaretlerdeki karşılanışı ve Trabzonluların ziyaretlerden dolayı hissettikleri, yerel ve ulusal basında oldukça çok farklı yer bulmuş.
Geçenlerde arşive baktım doğrusu şaşırdım.
Milli Mücadele ve Lozan’daki başarıları ile İkinci Dünya Savaşı’na Türkiye’yi sokmayan İnönü’ye Trabzon ziyaretinde vatandaşların iki talebi olmuş.
Liman ve Demiryolu…
İnönü de bu beklentileri karşılayacak şekilde açıklamalarda bulunmuş, ikinci ziyaretinden sonra Trabzon limanının temeli atılmıştır.
Trabzon’un öyle veya böyle bir limanı var.
Ama Demiryolu meselesi 2024 yılı itibarıyla hala tartışma konusu.
Nasıl yapılacak?
Ne zaman yapılacak?
Güzergahı neresi olacak?
Bütçesi nasıl karşılanacak?
Temeli ne zaman atılacak?
Çok soru var!
Demiryolu meselesi çok daha kafaları karıştırmaya devam edecek gözüküyor.
“Mavi Vatan ve Mavi Ekonomi” sloganı ile denizlerin bu ülkenin en büyük nimeti olduğu fakat yeterince kullanılmadığını her defasında dillendiren AK Parti Trabzon Milletvekili Vehbi Koç ile hem Trabzon’un hem de ülkenin ulaşım sorunu konuştuk.
Vekil Koç diyor ki, ‘Türkiye Ortadoğu’da yaşananları da iyi analiz ederek taşımacılık noktasında sadece havadan uçakla yapılan taşımacılığa bel bağlamamalı.’
Çok doğru tespit…
Bir savaş ortamında yada farklı durumlarda doğal afetlerde havalimanlarınız işlemediğinde alındığında sap gibi ortada kalıyorsunuz.
Ülkeye giriş-çıkış yapılamıyor.
O yüzden sadece hava değil kara ve deniz taşımacılığı mutlak suretle desteklenmeli ve güçlendirilmeli.
Türkiye karayolu ağı meselesinde 23 yıllık AK Parti döneminde altın çağını yaşıyor.
İnanılmaz bir seferberlik ilan edildi.
Kim ne derse desin muhalefet te bu gerçeği kabul ediyor.
AK Parti karayolu ağı tüneller ve geçitler noktasında başarılı.
Peki, Demiryolu noktasında ne durumdayız?
Karadeniz Bölgesi dahil ülkemizin demiryolu ağı ne yazık ki istenen noktada değil.
Bölge olarak demiryolu noktasında yıllardır mağdur olduk.
Verilen sözler askında kaldı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’nun bu yönde ciddi çabaları var.
Tamamen milli ve yerli hızlı tren çalışmalarında sona gelindi.
İlk test 2025 yılında yapılacak.
Muhteşem bir başarı gurur duymamak elde değil.
Denizlerde ise henüz hedeflere ulaşmadık.
Deniz deyince hepimizin aklına sadece balık-yüzmek-tekne keyfi yapmak gelmemeli.
Deniz çok büyük bir nimet.
Bu nimeti ne kadar akılcı bilimsel ve gerçekler ışığında kullanırsak bize dönüşü çok ama çok faydalı olacaktır.
Türkiye gelişmiş ülkelerle her alanda rekabet edecek se deniz-hava ve karada da ulaşım sorunlarını çözmeli.
Yeni ve radikal projelerle ne kadar etkin ve güçlü olduğunu dünyaya göstermeli.
Bu yönde atılan adımları bu ülkenin bir evladı olarak takdirle karşılıyorum
Bu işlerin siyaseti sağı-solu olmaz.
Güzel ve başarılı olan işleri alkışlamak ve sahip çıkmak hepimizin vatandaşlık görevi olmalı.