Bu şehrin ciddi, disiplinli iş insanlarından birisi de Erol Tuna’dır. Trabzon’da  işyerlerinde yüzlerce kişiyi istihdam eder. Temel atma törenine katıldığımız Akçaabat Söğütlü Hilton Otelinde de çok sayıda gence ekmek veriyor. Erol Tuna ne kimsenin hakkını yer ne de kimseye hakkını yedirir.

Sayın Tuna ile sohbet etsem soracağım sorular vardı.

Onlardan birisi yıllardır konuşulan ama gerçek nedeni bilinmeyen Samet Aybaba’yı göndermesi?

-Sayın Başkan Samet hocayı neden gönderdin, ikinci kez geliyordu neden karşı çıkıp engelledin?

Trabzonspor’un aynı zamanda İstişare Kurulu başkanı olan Erol Tuna cevabını şöyle verdi:

‘Bir tüzük çalışması yapmıştık. O çalışmada Trabzonspor yönetimlerinin bundan sonraki teknik adamları belirlerken öncelik camianın içinden gelen değerler olmalı demiştik. Ben onu savundum. Kaldı ki, Samet Aybaba 1 yıl ile en fazla süreli çalıştığı kulüp Trabzonspor ve benim Asbaşkanlığım dönemidir.’

Hasan Öztürk kardeşim, asıl soruyu neden sormuyorsun, Trabzonspor Başkanlığını neden düşünmüyor dedi.

Sayın Tuna bunu da şu şekilde cevapladı: ‘Asbaşkanlığım döneminde kısa sürede, icraları kaldırdık, ödemeleri yaptık. kulübe girdiler sağladık. Oyuncular baktık. Güzel işler yaptık. Özkan Hoca rahmetli Başkanlıktan istifa edince ben başkanlık için niyetlendim. Ve Yönetim kurulu eğer oy birliği ile beni Başkanlığa layık görürse devam edeceğim dedim. Böyle bir birliktelik olmayacağını gördüm, kendimi de oylatmadım. Trabzonspor’a en verimli olacağım dönemlerde şehrin büyükleri bana ‘Bu işi yaparsın’ da demedi. Sonraki yıllarda Başkanlık teklifleri geldiğinde de zamanlama bana uymadı.’

Erol Tuna, çok mutluyum dedi.

Neden mutlu olduğunu anladım.

U-19 Takımımızın iki İtalya takımını üst üste elemesinden dolayı  keyfi yerinde.

‘Geleceğimiz bu çocuklarda’ dedi.

Bir de önceki dönem Federasyon Başkanı Mehmet Büyükekşi ile paylaştığı projesini anlattı:

‘Trabzonspor tarihindeki yıldız futbolcular ve bugünkü gençler gösterdi ki, Trabzon genetik olarak futbola yatkın. Ancak futbolda mahalle kültürü önemlidir. Bu kültür yok olunca Trabzonspor duraksadı. Bundan böyle yapılacak olan her apartman ve sitelerin projesinde bir bölümü  toprak zemin olarak bırakılmalı ve çocukların futbol gelişimi bu sahalardan başlamalı. Trabzonspor bugün başarılı değil. Neden 9 yabancı ile sahada. Oyuncunun üzerinde bir aidiyet yok, baskı yok. Ama genç takımımız sporcuları öyle mi? Anne, babaya hesap verecek, mahallenin marketçisine hesap verecek, öğretmenine verecek. Trabzonspor’u oluşturan ruh tam da budur.’

Erol Tuna çoğu kez gündeme geldi ama siyasete girmedi.

Babasının siyasette ki anılarını konuşmaktan büyük keyif aldı. TTSO  Meclis Üyesi iş insanı Ercan Şılbır’ın babası rahmetli Mustafa Şılbır ile  babası Mustafa Tuna aynı partide görev yapmışlar.

Sayın Tuna ile Hakkı Emiroğlu, Zağnos vadisinin çocuğu.

Yuvanın karşısından vadiye girişte sağda Emiroğlu ailesinin evi, derenin karşısında Erol Tuna’nın baba evleri varmış. Hakkı Gülbahar muhtarlığına, Tuna ise Ortahisar muhtarlığına bağlı imiş. Mahallede Tanju Gürsü iki kez film çekmiş.

İftar  sofrasında çay sohbetine katılan Bekir Sami Emiroğlu finali yaptı:

‘Erol abi, Hakkı abimden küçük, benden büyüktür.  İnternet sitemde bir haber yazarken Erol Tuna B…derenin çocuğudur diye yazdım. İstanbul’dan arayanlar oldu. Bu mahalle Trabzon’da nerede diye sordular.

Bende,  ‘Telefonda tarif edemem’ dedim. 

Erol Tuna Başkanın mekanına iftar için gittik ama iftar sofrasında yaptığımız keyifli bir sohbet ile ayrıldık.