Koronavirüs ortaya çıktıktan sonra kimin güçlü olduğunu herkes anladı..
Daha düne kadar dünyayı idare etmeye kalkan ABD BaşkanıTrump “Görülmeyen bir düşmanla savaşıyoruz.200 bin vatandaşımızı kaybedebiliriz” diyerek çaresizliğini ortaya koydu.
Afganistan’dan çekilmişti.
Irak’taki üç üsten askerlerini çekti.
ABDde asker sokaklara indi..
Her geçen gün ABD’de hasta sı ve ölü sayısı artıyor.
Kibirli Trump belki de yıl sonu yapılacak seçimleri bile bu yüzden kaybedebilir.
Allah’ın da bir hesabı var elbette.
Birinci dünya savaşı bir Haçlı seferiydi.
İkinci dünya savaşında dünya iki kutuba ayrıldı.
Sovyetler Birliği dağılınca tek kutuplu dünyada küreselciler devreye girdi
Büyük Ortadoğu Projesi ve Müslüman düşmanlığı üzerine bir politika ortaya çıktı.
ABD Orta Doğu’da terör örgütleri kurarak  milyonlarca müslümanın ölümüne sebep oldu.
Sonuçta bir virüs ortaya çıktı, her şeyi değiştirecek gibi görünüyor.
Artık ABD de bölünebilir.
Güçler değişebilir.

ABD dünyada tek rakip gördüğün Çin’e milyarlarca dolarlık davalar açabilir.
Kısacası dengeler değişebilir
İnşallah Türkiye bu faciadan ucuz kurtulur..
Ne  kötü bir durum değil mi?
Araban var ama çıkıp bir yere gidemiyorsun..
Paran var ama gidip bir lokantada yemek yiyemiyorsun..
Her şeyin var ama sevdiklerini bile sarılamıyorsun.
Aslında bu sürecin bize öğrettiği çok şey var.
Ne kadar aciz olduğumuzu
Hayatta kimlere daha çok ihtiyacımız olduğunu..
Aslında malın mülkün anlamsız olduğunu da öğrendik..
Dün markete gittim.
Bir vatandaşa maskesiz giremeyeceği söylenince  hükümete sinirlendi.
Bir diğeri de maskelerin herkese ücretsiz dağıtılacağı haberini verdi.
Orta yaşlı bir adam lafa girdi.
“ABD’de bir kişinin tedavi masrafı 35 bin dolar.Türkiye’de herkesin sosyal güvencesi var.Tüm tedavi ücretleri devlete ait.Sosyal devlet budur işte!”
Muhalif adamın siniri geçmemişti.
Almanya ve Kanada’da vatandaşlara  para dağıtıyorlar!
Hükümet yanlısı gecikmedi..
“İyi de kardeşim biz Almanya değiliz ki?Bak hükümet her şeye rağmen 100 milyar TL’lik yardım paketi açtı.Ayrıca her kesimi desteklemek için proje üretiyor.Fakir olmamızın suçu bu hükümetin mi? Geçmişteki hükümetlerin hiç suçu yok mu?”
 
BUNU BİLİYOR MUYDUNUZ?
 
Türk sinemasının  karakter oyuncularından Hayati Hamzaoğlu  1933  yılında Trabzon’da doğdu.Trabzon’da kunduracılık dökümcülük ve  kuyumculuk gibi işlerle uğraştıktan sonra sinemaya geçti.Genellikle kötü adam rolleriyle tanınan hemşehrimiz  Hamzaoğlu 100 kadar filmde rol aldı.99 depreminde Kocaeli’nde evi yıkıldı.Zor durumda kaldı.O sırada Antalya Belediye Başkanı  Kumbul kendisine ömür boyu oturmak  için bir ev verdi.2000 yılında 67 yaşındayken hayata veda etti.

Bunları neden yazdım biliyor musunuz?Her Trabzonlu ile gururlanan birisi olarak Hayati Hamzaoğlu’na Trabzon dernekleri ya da girişimcileri neden destek olmadılar?Ben kendisini şahsen tanımadım.Ancak o kendini Trabzonlu diye lanse etmedi mi?

 Şimdilerde Hayati Hamzaoğlu’nun oğlu Deniz Hamzaoğlu sinemada güzel işler yapıyor.Tiyatro ve sinemada birçok  esere imza atan Deniz Hamzaoğlu şu anda TRT”1 de yayınlanan “ Ya İstiklal Ya ölüm” dizisinde rol alıyor.Bari oğlunun Trabzonlu olduğunu unutmayalım.

İLGİNÇ TESADÜFLER
 
Biliyorsunuz 24 nisan tahinde mübarek ramazan ayı başlıyor
23 nisanda ise ilk teravihi kılacağız.
Aynı tarihte Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı var.
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramında ise Kadir gecesini idrak edeceğiz.
Ne  diyelim güzel genlere inşallah..!
 

 
 
ALLAH’A ŞÜKRETMEK
 
İtalya’da Covid 19  hastalığına yakalanan ve hastalığı yenen 93 yaşındaki adama hastane yetkilileri solunum cihazı için günlük 500 Euro ödemesi gerektiğini söyleyince adam ağlamaya başlıyor.Hastane yetkilileri parası olmadığı için ağladığını sayıyor tabi..
Yaşlı adam  şöyle diyor:
Bunu ödeyecek paraya sahibim.Ancak  bu yaşa kadar bana solunum veren Allah’a ne kadar borcum var ve nasıl ödeyeceğimi düşündüğüm için ağlıyorum!
 
ERCÜMENT HOCAYI KİM GÖNDERDİ?
 
38 yaşında prof oldu.18 yıl KTÜ’de  öğretim üyesi olarak çalıştı.Türkiye’de ilk kök hücre laboratuarını Trabzon’da kurdu.Feto kumpas kurdu, cezaevine girdi.O günlerde hakkında dedikodu yapıp göndermeye çalışan doktorlar hala orada görev yapıyorlar.Ne ürettiler?Sadece dedikodu.!Bugün Prof.Dr.Ercümen Ovalı’yı dünya konuşuyor.Geçtiğimiz yıl yapay deri konusunda dünya çapında ödül aldı.Ödülünü Eren Bülbül’e armağan edecek etti.

   Bugün koronavirüs konusunda aşı   ve ilaç üretmek için de önemli bir yol  aldı.Belki de hepimizi o  kurtaracak.Ama bizim içimizdeki fesatlık asla bitmeyecek.Onun KTÜ’den gitmesi için kulis atan fitneler şimdi kıçlarına kına yaksınlar!
 Sanıyorum geçen yıl aramıştım kendisini.”Hala  evim Trabzon’da.Trabzon’u seviyorum.Hafta sonları geliyorum” demişti.
 
GÜNÜN SÖZÜ:
 
Çocuklarınızı zengin olması için  eğitmeyin, onları mutlu olmaları için eğitin.
Böylelikle büyüdüklerinde her şeyin fiyatını değil, değerini bilirler.
Yemeğinizi ilaç gibi yiyin.
Aksi halde ilacı yemek gibi yersiniz.
Hayattaki en iyi altı doktor,
Güneş ışığı, dinlenmek, egzersiz yapmak, sağlıklı yemek,  kendine güven ve arkadaşlardır.Bunları hayatınızın her evresinde muhafaza edin.
 Steve Jobs