Her yıl istisnasız şekilde gündeme gelen ve üreticinin mağduriyetine yakarışına neden olan fındık konusu bu yılda tartışmaların odağında.
Bu yıl yeni bir şey daha çıktı kimi üretici; Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) de çatlak fındık alım oranını yüzde 5 olarak belirlediğini fındık tarlasındaki çatlak oranının arttığını, tüccarın da TMO alım yapmayınca 54 liralık taban alım fiyatını 40 liralara kadar düşürdüğünü bildirerek, TMO’nun ve hükûmetin bu soruna bir çözüm bulmasını istiyordu.
TMO Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Ahmet Güldal, Arsin Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fındık alım merkezlerinde incelemelerde bulundu.
Bu konuya ilişkin öncesinde değerlendirmeleri var.
Şöyle diyor:
‘Bu oran geçmişten beri aynı yüzde 5. Rutubetli fındık oranı da yüzde 6, bu yıl 6,5’a çıkardık. Sebebi şu: Biz tüccar gibi hemen alıp satmıyoruz. Silolarımızda gelecek mart ayına kadar bekletiyoruz. Bizim depolarımızda geçen yıldan tonlarca fındık var. Bunu yapmamızın sebebi serbest piyasada rekabet şartlarını oluşturup üreticiyi tüccara karşı korumak. Aynı zamanda tüketiciyi de korumak. Biz çatlak fındıkları bu oranın üzerinde alamıyoruz, çünkü bu fındıklar depolarda bir süre sonra açık oldukları için bozuşmaya başlıyor ve aflatoksin adlı zehirli, kanserojen! maddeyi üretiyor. Dolayısıyla diğer fındıkları da bozduğu için hepsi ziyan oluyor. 2008 yılında böyle bir felaket başımıza geldiği için söylüyorum.’
Güldal’ın buradaki önerisi;
‘Üretici diyelim ki 1 ton fındık üretti. 500 kilosunun çatlaklarını yüzde 5’e indirerek bize satsın ve öncelikle fındığının fiyatını belirlemiş olsun. Bu onun tüccara karşı söyleyeceği fiyattır aynı zamanda. Sonra da fındığını kuru bir depoya alsın ve tüccara uygun bir fiyata verinceye kadar beklesin!’
Bazı fındık tüccarları “Çatlak fındığı alıp hemen fabrikaya işleme gönderiyorum, ayıklattırıp satıyorum. Dolayısıyla da fiyatı düşük oluyor” dese de gerçekte fiyat hayli kırılıyor.
Peki fındık alımlarında bir sıkıntı olacak mı?
Güldal Arsin’deki açıklamasında bu hususlara da açıklık getirdi:
‘TMO olarak bizim avantajımızı üretici lehine kullanması lazım. Mümkün olduğu kadar fiyatı düşürmemesi lazım. Çünkü 52 liralık bir fiyat var, 45 liralık bir fiyat var. Üretici sabrederse biz hepsinin ürününü alırız. Bu güne kadar 100 bin randevunun yarısından çoğu gerçekleşmiş durumda. Cumhurbaşkanımız tarafından fındık levant kaliteli 52 lira, Giresun kalitede 53 lira, sivri kalitede 51 lira olarak açıklanmıştı. Şu anda piyasanın en yüksek fiyatı devletimiz tarafından üreticilerimize verilmektedir. Piyasanın en değerli fiyatı TMO tarafından verilmektedir. 2022 yılında biz 31 Aralık’a kadar alım yapacağız. Üreticiler eğer devlet ve TMO bu fiyatları vermeseydi daha aşağı fiyatlarla satma durumunda kalacaklarını ifade ediyorlar. Her sene bir miktar da daha hızlı ve fazla alım yapabilme kabiliyetine sahip oluyoruz.”’
Geçen senelerde TMO’nun alımları Mart’a kadar uzatması gerektiği üzerinde durulmuştu. Bu durum biraz da arz talep dengesi ile ilişkili.
Fındıkta üreticiyi memnun edecek fiyat var, üretici bi noktada da sabırlı olup ürününü ederinde satmalı.
TMO bu işin olmazsa olmazı. Fakat, Genel müdürde gelse Yomra ve Arsin’li üretecilerin mağduruyeti sürüyor..
Bu bölgelerde geçmiş yıllarda 47-49 arasında gelen randıman geçen yılın özellikle Haziran-Temmuz aylarını yağışlı geçmesi sebebiyle fındık olgunlaşamadı.
Arsin OSB Çelebi alım merkezinde fındığını veren kendini şanslı olarak sayıyor.
Çoğu geri gönderiliyor.
Genel müdür yok aflatoksin falan diyor. Buruşukta olsa çürük de olsa kardeşim kır randımanını al fındığı. Üretici yine de tüccardan daha fazla kazanır.
Ben Genel Müdür Güldal’ın üretici lehine kriterlerde değişiklik yapmak için geldiğini sanmıştım. Meğer tereciye tere satmaya gelmiş!
Sorarım sana sayın Güldal iki yıl üst üste bizim fındığımızı 24- 27 TL’den alıp özel sektöre (37/40 TL) satarak 100 trilyon kar ettin mi, etmedin mi?
Senin amacın kar etmek mi? Hem de seçim üzeri?