AK Parti kurulduğu günden itibaren Cumhurbaşkanı Erdoğan çok sıkıntılar ile karşılaştı.
Çok zor dönemler geçirdi.
2010’dan sonra yaşadıklarını alt, alta yazsak bu sütuna değil, 10 sütuna sığmaz.
Pandemi’de hükümetin en büyük rakibi gıda fiyatları oldu.
Buna rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ekibi yüksek maaş artışları ile makası kapatmaya çalıştı.
Ancak yapılan artışların hemen ardından da gıda sektörü olsun, kira sektörü olsun üzerine koydu.
Depremden sonra kira fiyatları bir kez daha fırladı.
Milyonlarca insan Malatya’yı, Adıyaman’ı, Hatay’ı, Kahramanmaraş ve diğer illeri bıraktı ve başka yerlere gitti.
Kiminin parası vardı, kimisinin ise kirasını devlet karşıladı.
Trabzon’da biliyoruz 1500 TL kira verenlerin kirası 3 bin 500 TL’ye çıkarıldı.
Hatta normal bir evde 5 bine çıkanlar da var.
Son dönemin moda bahanelerini çok açmayacağım: ‘Oğlum gelecek, kızım oturacak!’
Peki devletin müdahalesi?
Cezai uygulama?
Burada da sorun var.
Ev sahibi kiracıya diyor ki, 2 bin TL kiranı 4 bin TL yaptım.
2’sini elden vereceksin, 2’sini bankaya yatıracaksın.
Devlet bu üçkağıtla nasıl başa çıkacak!
Kira sohbeti yaparken Avrupa’dan Belçika’dan örnek verildi.
Belçika’da ev kiralarını belediye belirliyormuş.
Ev sahibi ve kiracı belediyeye gidiyor orada akit imzalıyorlarmış.
Evin kirası metrekaresine göre orada belli imiş.
Şu anda devlet deprem ile uğraşıyor.
Onun yaralarını sardıktan sonra bu konuya ağırlık verilebilir.
Birçok konuda Avrupa’dan aldık ve Avrupa’yı da geride bıraktık.
Geçtik.
Bu yönde de seçimden sonra gelecek olan hükmetler düzenleme yapmalı.
Haksız kira alanların kira fiyatları da makul seviyeye çekilmelidir.
Çok iyiyiz, çok hasıs, yeri geldimi yardımseveriz.
Ama topumun içindeki bir avuç gözü doymayan insan her yanımızı zehirliyor!
Türkiye’de gıda sektörü ve büyük sermaye ile ev sahipleri ve konut zenginleri Son yıllarda hiç iyi bir sınav veremedi.
Baştan aşağıya bu iki sektör sorgulanmalı ve Devlet ve hükümetler müdahaleci ve belirleyici olmalıdır.
Aksine iktidarın en büyük rakibi gıda artışı idi.
Şimdi ise kira fiyat artışları.
18 bin TL maaşla girdiği işi bırakıp İstanbul’dan dönenler var.
Neden?
13 bin TL’lik kiraya yetişemiyorlar.
Trabzon ile ilgili söylenen son söz de şu:
‘Böyle giderse kiracılar sokakta kalacak ve çadıra ihtiyaç olacak.’